“Haberleri izlemek için televizyonu açtığımda on yıldır ardından gözyaşı döktüğüm küçük oğlumu gördüm. Çok zayıflamış, bitkin düşmüştü. Sırp Çetnikleri onları bir arabadan indiriyordu. Önce dördünü kurşuna dizdiler. Sonra oğlumu gördüm. Yanındakini de öldürdükleri zaman geriye döndü. Sanki yardım istiyordu. Oturduğum yerden televizyona doğru koştum ama ikinci adımda bayılmışım. Oğlumu da kurşuna dizmişlerdi.”

Bu ifadeler Nura Alispahiç’e ait.

Çocuklarını kaybeden binlerce Boşnak anne gibi aradan geçen yıllar acısını dindirmemiş.

Onu diğerlerinden daha fazla etkileyen olay, iki yıl önce DNA testiyle kemikleri bulunan küçük oğlunun katledilişini televizyondan izlemek zorunda kalması.

11 Temmuz Srebrenitsada yaşanan soykırımın yıldönümüydü.

O gün nedense 1974 aklıma gelir .Mağaralarda geçirdiğimiz günler.Etrafımıza düşen havan mermileri.Dere yatağına dozerlerle açılan çukurlar ,pamuk ipliğine bağlı hayatlar ve şans eseri kurtuluş.

Ayni mahallede iyi birer komşu olarak yaşarken bir sabah birbirine düşman olan Türkler ve Rumlar.

CMC maden şirketinde ayni iş yerinde birlikte mesai yaparken bir sonraki gün birbirine silah çekmek zorunda bırakılan Yorgo ile Ali.

BM gözetiminde bulunan Muratağa, Atlılar ve Taşkentte yaşanan katliamlar.

Savaş öncesinde Bosna Hersek Sırplarla Boşnakların ayni mahallede komşu olarak yaşadıkları bir yerdi.

Savaş sırasında Bosna'nın doğusunda bulunan Srebrenitsa, BM'nin ''Korunaklı Bölge'' ilan ettiği yer oldu.

Srebrenitsa'nın bu özelliğinden dolayı komşu bölgelerden de mülteci akını yaşandı ve 45 bine yakın bir nüfus Srebrenitsa'da toplandı.

Hollanda askerlerine sığınan bu mülteciler, kampı kuşatan Bosnalı Sırpların generali Ratko Mladiç'e bağlı birliklerce alınarak götürüldükleri ormanlık alanlarda, kapatıldıkları fabrikalarda katledildi.

''Bu insanlara hiçbir şey yapmayacağını söyleyen Sırplar, 11 Temmuz 1995 ile 17 Temmuz 1995 tarihleri arasında, kadınları çocuk ayırt etmeden yaklaşık 8 binden fazla genç ve yetişkin erkeği katletti.

Srebrenitsa Avrupanın göbeğinde BM’ nin gözetimindeydi.

Ama Avrupa izledi.

35 bini çocuk 312 bin kişi öldü.

50 bin kadın tecavüze uğradı.

2 milyon kişi evini terk etti.

18 bin kişi hala kayıp.

300 ‘ü aşkın toplu mezar bulundu.

''Savaşta katliamların ve tecavüzlerin yanı sıra Boşnaklara ait evler ve köyler yakıldı. Buradaki insanlar dünyanın dört bir yanına göç etti.

Savaş bitti, ancak bu insanların köylerine, evlerine dönmesi için güvenli ortam oluşturulmadı. Çünkü savaş suçluları hala buralarda yaşıyor.

Bosna-Hersek'teki savaş sırasında binlerce kişinin katledildiği Srebrenitsa kentinde BM bünyesinde görev yapan Hollanda askerlerinin tercümanlığını yapan Hasan Nuhonviç, görev yaptığı kampa sığınan annesi, babası ve kardeşinin gözleri önünde Çetniklere teslim edilmesinin acısını 15 yıldır unutamıyor.

‘’Ben babamın köyüne gidemiyorum, gittiğimde savaş suçlularıyla karşılaşıyorum. Buna ise dayanamıyorum’’ diyor.

Bu bölgelere gidenler sadece yaşlı çiftler, onlar da çaresizliklerinden dönüyor.

Bosna'da sadece ateş kesildi, insanlar öldürülmüyor, ancak ülke karışık bir yapıya büründü. Eskiden aynı mahallede yaşayan Hırvat-Sırp-Boşnaklar köy köy ayrılmış. Bazı köylerden camiler yükseliyor, bazısından katedral veya kilise.

Doğu Bosnalılar doğdukları topraklara gidemiyor. Saraybosna'da veya ülkenin başka bölgelerinde yaşamak zorunda kalıyor.

Sebebi yine ayni savaş suçlularının hala o bölgede yaşıyor olması.

Savaş suçlusu olarak Saraybosna'daki mahkeme yaklaşık 15 bin kişiyi tespit etti. Ancak bu insanlar arasında yakalanan ve ceza alan sayısı 200'ü bile bulmuyor.

Tüm Dünya Avrupanın göbeğinde 5 gün süren bu katliama ne zaman müdahale edileceğini beklerken Avrupa ülkeleri sadece katliama destek olurcasına görmezden geldiler.

Srebrenitsa olayı II. Dünya savaşından sonra Avrupadaki en büyük insan katliamı ve etnik soykırım olarak tarihe geçmiş oldu.

Efsanevi Boşnak Kahraman Aliya İzzetbegoviçin dediği gibi ‘Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır’’.

Diyeceğim şu ki;Irkçılık ve kin gütmeden Dünyanın daha iyi bir yer olması için.Srebrenitsa ve 11 Temmuz daima hatırlanmalı.