Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ali Çaygür, sağda solda şikayet ediyormuş...

Bazı devlet hekimleri görevlendirildikleri karantina otellerine gitmiyorlar diye!

Söylenti filan değil bu...

Kendi yakın çevresine yaptığı şikayetler bu!

Soruyorlarmış kendine;

Haklarında niye soruşturma açılmıyor diye...

Gerekçe, ‘hiçbir soruşturma tamamlanmıyor’ oluyormuş!

Müsteşar arkadaş büyük ihtimal hangi bir makamda oturduğunun farkında bile değil...

Ya da işini ciddiye almıyor!

Kim bilir belki de meslektaş aşkı adına adam kayırmacılık yapıyor...

Bunun başka bir izahı olamaz!

Eğer devlet makamları devletin içinde otorite sağlayamıyorsa öncelikle bunun gerekçeleri ortaya koymak zorundadırlar...

Ne demekmiş göreve gitmiyorlar!

Haklarında işlem başlatsana...

Buna cesaretin yoksa ver bize listeyi deşifre edelim!

Bu devlet bu kadar mı ezik hissediyor?

Devletin ensesinden maaş çekeceksin ama göreve gitmeyip, kim bilir belki de kendi kliniğinde hasta bakıp parayı cebine indireceksin...

Bu zihniyetle biz nasıl olur da pandemi savaşında kazanırız!

O otellerde hekim yoksa bu görevi kime yaptırıyorlar?

Bir dostumuzun kardeşi İstanbul’da pozitif çıktı diye evinde karantinaya alındı...

O eve her gün devletin görevlendirdiği bir hekim gidip günlük kontrolleri yapıyor!

Devlet gidip insanların ayağına gidip hizmet veriyor...

Biz de vakalar otel ve yurtlarda Allah’a emanet!

Bu mudur bizim sosyal devlet anlayışımız...

Çalışanına söz geçiremeyen makamların orada işi ne?

...

Pandemi belasıyla tanışıp ilk aylarda bizde vakalar epey düşük seyredip, hatta 75 gün boyunca tek bir vakaya bile rastlanmazken, Güney’deki yüksek sayıdaki vakalar nedeniyle ‘başarılıyız’ diye tuttururken şimdi bunun tersinin yaşanması da artık masaya yatırılmalıdır...

Nasıl olur da uçak seferleri sayısında bu kadar fark varken onlarda vaka sayısı az olurken biz de yoğun bir artış gözleniyor!

Haliyle vatandaşın da kafası karışıyor...

Biz bir yerlerde hata mı yapıyoruz yoksa diye kafalarda soru işaretleri oluşuyor!

İşte burada devletin otoritesi devreye girmelidir, hiç gecikmeden...

Başbakan Tatar ve Sağlık Bakanı Pilli, gerekirse daha radikal tedbirler alarak, bazı iddiaları da değerlendirip, devletin sağlık sisteminin içine etmek isteyenler konusunda gözlerini dört açmak zorundadırlar!

Ne demekmiş devletin hekimleri verilen görevleri yerine getirmiyorlar...

Devletin üzerinde kimse yoktur, olamazda!

...

Gelmiş geçmiş olsun pozitif olduğunu kendi açıklayan YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı geçenlerde yaptığı bir açıklamada test kitleri konusunda manidar bir açıklama yapmıştı...

Bu kitlerin ne kadar güvenli olduğu konusunda!

Aslında bu bir ihbar niteliğindeydi...

Bilindiği üzere kanun hükmünde bir kararname ile sağlıkla ilgili alımlarda artık ihale olmuyor!

Yetki tamamen bakanlığın elinde...

Hatırlarsanız geçen haftalar içinde G.Mağusa Devlet Hastanesi’nde bir süre PCR testleri yapılamamıştı!

Çünkü test kitleri ile cihaz uyum sağlamıyordu...

Sonra uyumlu kitler sağlandı ama işe yaramayan kitlerin ne olduğunu kimse açıklamadı!

Bunları devlete kim satmıştı?

Ne soran oldu ne de soruşturan...

Haliyle içeride ve dışarıda bazı fırsatçıların bir kez daha devrede olduğunu düşünmez miyiz?

Devletin parası bu kadar mı çok yani!

...

Bu arada pandemi otelleri konusunda da bir takım ihbarlar alıyoruz...

Malum otellerin durumu ortada!

Bir çoğu kapattı diğerleri kapanma aşamasında...

Otellerin ya da yurtların pandemide kullanılmasına kim karar veriyor?

Hangi kıstaslar göz önünde bulunduruluyor!

Bu konuda tüm otellere fırsat eşitliği sağlandı mı?

Yoksa yine birileri perde gerisinde dost ahbap işleriyle mi bu işleri yürütüyor!

Devletin ensesinden nemalanlar mı var?

Tamam önceliğimiz salgın ama saflın var diye de bazı şeyleri gözden kaçıramayız...

Devlet olmanın gerektirdiği şeyler neyse o!

MESAJ KUTUSU

Sayın Halis ÜRESİN, Merkezi İhale Komisyonu Başkanlığı için artık gün saydığınız çok yakında makama oturmanız için tüm yasal işlemlerin hızla devam ettiğini öğrendik, hayırlara vesile olsun. Büyük sorumluluk gerektiren bir göreve getiriliyorsunuz, aman dikkat!

...

Sayın Ali ÇAYGÜR, görev verdiğiniz devlet hekimleri verilen görevleri yerine getirmemekte direniyor ve siz de bunları görmemezlikten geliyorsanız o makamı doldurmakta zorlanıyorsunuz demektir. Yani sağlıkta otorite sağlamak bu kadar mı zor!

...

Sayın Ersin TATAR, pandemi döneminde bazı kamu çalışanlarının biraz da seçimlere yönelik akıl almaz eylemlerinin önüne geçmek için kılıçları kuşanma vakti gelmiştir. Hükümetin başı olarak devleti ayaklar altına almak isteyenlere karşı etkin önlemler almanız bekleniyor...

...

Sayın Teberrüken ULUÇAY, meclis pandemi sürecinde de Hababam Sınıfı görüntüsünden farklı bir görüntü vermiyor. Bazı vekillerin maske takmasına karşın bazılarının takmaması hoş bir görüntü vermiyor. Bari söyleyin hepsi ortak hareket etsinler...

...

Sayın Kudret ÖZERSAY, sağlıkta ihalesiz alımlar hızla devam ederken küçük ortak olarak sessiz kalmanız biraz manidar değil mi? Oysa bu seçim sürecinde sizin elinizde öyle malzemeler var ki partinizin kuruluş amacı için büyük fırsat tepiyorsunuz...

...

Sayın Özdemir BEROVA, Girne’de Üstel-Evren kırgınlığını seçim döneminde daha da tırmandırmak isteyen bazı kesimlere dikkat. Acaba parti içinde birileri arkadan hançer vurmak için zaman mı kolluyor. Haberiniz olsun istedik!

...

Sayın Dimağ ÇAGINER, bazı otel işletmeleri pandemi otellerini kimin belirlediğini merak eden mesajlar göndermeye başladı. Bu konuda seçim yapılırken nelerin ön planda tutulduğunu soruyorlar. Onların haklarını savunmak da size düşüyor değil mi?

...

Sayın Oğuz KÖSE, pandemi döneminde hastanede yaşanan perde gerisi olayları kitap haline getirmek için karar ürettiğiniz konuşuluyor. Hadi bakalım hayırlısı, en azından kahramanlar ile sahtelerini birbirinden ayırmak için iyi bir fırsat olacak, kaleminize kuvvet...

...

Sayın Erdal ÖZCENK, pek muhterem validenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin...

...

Sayın Mahmut ERDEN, soysal medyadaki siyasi ve seçim analizlerinizin bir hayli takip edildiğini biliyor muydunuz? Demek ki halkın nabzını epey iyi tutuyorsunuz, aktif siyasete bir kez daha dönmeyi düşünmekte yarar görüyoruz...

...

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, serbest hekimler olarak gönüllü olarak çalışmak konusunda kararlılığınızı ortaya koydunuz ama birileri bundan rahatsız oldu ve engelleme girişimlerine başladı bile! Acaba keyiflerine çomak mı soktunuz dersiniz!

...