Karantina Günleri yavaş yavaş bitti.

Bu salgının bitmesi demek değil.

Belli ki uzun süre aramızda olacak Covid.

Ama normalleşme de kaçınılmaz bir evre.

Şimdilerde “normalleşiyoruz”.

Tabi normalleşme, hayatlara geri dönmek demek.

Bir Alman için normalleşmek normal.

Bir İtalyan için, İspanyol için de.

Peki biz normal miydik?

Normal miydik ki, normalimize döneceğiz?

Normal kriterimiz ne?

Hatta biz neydik sahi?

*****

14 Mart bir kırılma noktası.

Bunu hiç kimse unutmasın.

14 Mart öncesi kimdik biz?

Cepte sıfır para, eller havaya bir toplum.

Anne evinde pırasaya talim, Mykonos’ta tatil yapan.

Çorap parası yok, veresiye Gucci gözlük takan.

Realitede bedbaht, mutsuz ve huysuz insanlar.

Şimdilerde normalleşme isteğimiz var.

Ama bu istek gerçekle örtüşmüyor.

Herşey çöktü.

Ama çökmemiş gibi varsaymak isteyenler var.

Ama eski gerçekler ayağımıza takılıyor.

Çünkü, biz aslında normal değildik.

Sonradan görme ve görgüsüzdük.

Ve yeni gerçek, bu alışkanlıklara uymuyor.

*****

Peki nasıl normalleşeceğiz?

Önce cebimizdeki paradan utanmayacağız.

Zenginsek caka satmayacağız.

Fakirsek gocunmayacağız.

Memursak, multi gibi davranmayacağız.

Koca parası yiyip, koca boynuzlamayacağız.

Biz önce biz olacağız.

Görgüsüzlüklerimizden arınacağız.

Üretmek nedir hatırlayacağız.

Sonradan görmeliklerimizden kurtulacağız.

Biz önce biz olacağız.

Biz önce normal birer insan olacağız.

Sonra, normalleşmek nedir öğreneceğiz.

İşte belki o zaman normalleşmeye başlarız.