Ülke malumunuz, çokça kötü bir gidişat neredeyse gözle görünmeyen az da kötünün iyisi, yani iyi diyebileceğimiz hiçbir şey yok neredeyse. Bu kötünün iyisi dediğimiz de her şeye rağmen sanatçıların ya da bu ülkeye değer verip, anlam katmak isteyenlerin neredeyse hiçlik içerisinde çırpınışları var.

* * *

Çok az insan görüp duyup ilgilenmeye çalışsa da ağır basıyor hayatta kalma savaşı, bir de sayları çok az olsa da işini severek iyi yapmak isteyen insanlar var, onlar da zaten bürokrasi ile savaşmaktan yitiriyor umutlarını. Bu yüzden ortaya çıkarılan bu işlere kötünün iyisi diyebiliyorum. Çünkü ülkenin şartları sanat veya işini iyi yapmaktan o kadar uzak bir tavır içindeki, bu insanların yaptıkları sırıtıyor. Sırtlanların arasında ki aslan gibi düşünün…

* * *

Ülkenin yaşam tarzına dönüşmüş, önlem almadan gecen yılların ardından herhangi bir probleme karşı savunmasız, bilgisiz tamamen el yordamı ile çözüm bulmaya çalışmak hatamız.İşte bu durum her alanda bizi savunmasız yakalayıp, basit bir problemken katlanarak büyüyerek, yanlışlar denkleminin de varlığı ile içinden çıkılmaz haller alıyor.

* * *

Yaşadığımız her sorunun temel problemi işte budur. Hiçbir olasılık düşünülmeden atılan adımlar, kişisel çıkarlar doğrultusunda yapılan iş ve alınan kararlar, işte tam da bugünün kaotik ortam doğuşuna sebep olurken, en çok ihtiyacımız olan sanatı neredeyse görmezden gelmemizdir.

* * *

Neredeyse her kurum içi boş binalara dönmüş durumda, oralarda olan insanlar kendileri için o kadar çok çalışmışlar ki, kamuya hizmet kısmı es geçilmiş. Kamuya hizmeti veremeyen her kamusal kurumun içi niteliksiz, hiyerarşi zayıfa çalışır durumda, o kurumun veya kamu binasının kapıcısı, yöneticisinden daha nitelikli hale gelmiş. Peki bu şartlarda çıkarlar bu kadar ağır basarken gerçek kamu olan halklar nasıl var olsunlar ki?

* * *

Devletten eşit, adil, ilerici, akla dayalı, yenilikçi ve nitelikli bir hizmet bekleyen kamunun, içinde yaşamış oldukları bu kaosun zorluğu yetmezmiş gibi, ne eğitimde, ne sağlıkta, ne de sanatta nitelikli bir gidişatın da olmayışı, ekonomik zorlukların alevinde çırpınan halkları öfke nöbetlerine sokmakta.

* * *

Tüm siyasiler, bunları en az benim kadar biliyor ve anlıyorsunuz. Siz kamuya hizmet için oradasınız, artık ne olur çözümü görüp ona göre ilerleyin durum gerçekten iyi değil, öfke her yerde her sınıfta, (sermayedarlar hariç) herkeste çok yüksek seviyelerde. Bireylerin çıkarlarını değil halkların çıkarlarına göre çalışın, çünkü sizi oraya onlar koydu ve onlar indirecek……

Behiç Anibal…