Maliye Bakanlığı Teftiş ve İnceleme Kurulu Başkanı Hasan Özyel akıllara durgunluk veren bir açıklama yaptı ama kimsenin de pek umuru olmadı…

23 kurum denetlenmiş bunların 21’inde yolsuzluk tespit edilmiş!

Bunları söylediği diye hala o görevinde duruyorsa şanslıdır…

Çünkü hem ülke gerçeklerini ortaya dökerken cesur da bir açıklama yapmış!

Demek ki devletin her kademesinde yolsuzluk var…

Araç kayıtta yolsuzluk!

Tapuda yolsuzluk, bazı sağlık merkezlerinde yolsuzluk…

Ehliyetler biriminde, su işleri dairesinde, öğrenci taşımacılığında, hava sporlarında, kabz ve mukayyitlikte, hastanelerde, sürüş ehliyetleri biriminde, cezaevi kantininde, araç kayıtta, her yerde ama her yerde var yolsuzluklar!

Anlayacağınız gırtlağımıza kadar batmışız bu çirkefin içine…

Geçen üst düzey bir bürokratla sohbette o da şikayetçi olmuştu bu durumdan...

Eskiden bu kadar değildi diye hayıflandı!

Son yıllarda müthiş bir patlama yaşandı yolsuzluklar konusunda…

Bunlar daha yolsuzlukların görünen yüzüymüş!

Daha neler var bir bilsen derken acıyla gülümsedi…

Çünkü işin içinde nerde ne olup bitiyor hepsine şahit oluyor!

Ver birkaç tane diye istekte bulundum…

Emekli olunca deyince şok etti beni!

Maalesef gerçek budur…

Emekliliğine birkaç yıl kaldığı için devletin içindeki yolsuzlukları bildiği halde konuşmaktan çekiniyor!

Emekli olduktan sonra konuşsan ne olacak konuşmasan ne olacak…

İşte siyasetin çirkin yüzüdür bu!

Bu ne anlama gelmektedir bilir misiniz?

Bizdeki tüm yolsuzlukların asıl nedeni siyasetin ta kendisidir…

İşte bir örnek;

Çok değil daha 2 sene önce…

Dönemin bakanı kendine bağlı bulunduğu bir kuruma istihdam yapmıştı!

Seçimlerde kendine çalıştığı için…

Sonra adamın yolsuzluk yapıp devletin paralarını cebine indirdiği öğrenildi!

Konuyla ilgili polis tam soruşturma başlatacakken, ilgili bakanın büyük uğraşları ve partisini de kullanarak yaptığı girişimler sonuç verdi ve adamı yargılanmaktan son anda kurtarıldı…

Her seçim peşinden koşturuyor ya!

Kendi içi çalışıyor, gençleri örgütlüyor, onun sayesinde oy topluyor…

Koltuğu korusun diye!

Başka bir örnek;

Bir üniversitenin rektörü ziyaret edip şikayetlerini dile getirmişti…

Yine bir başka bakan hakkında sitem etti!

Okulun çıktığı ihaleleri kendi bir akrabasına vermesi için bastırdıkça bastırıyormuş…

Bu baskılardan öyle bunalmış ki artık patlama noktasına gelmiş!

Yayın yapmak üzere anlaştık ama o mekanda kaldı o anlaşma…

Ertesi gün telefonda arayarak bu işten başının ağrıyacağı için şikayetini geri çektiğini, bu konuda yayın yapmamamı istedi!

Haliyle söz verdiği belgeleri de göndermedi…

Çünkü siyaset yine galip gelmişti!

Meslek hayatımız bunun gibi örneklerle doludur…

Bizde siyaset ülkeye ve millete hizmet etmekten çok öte bir şeydir!

Çünkü siyaset meslek haline gelmiştir…

Ne kadar uzun süre siyasette kalınırsa devletin olanaklarını o kadar çok kullanırlar ve kullandırırlar!

Yolsuzluklar, hortumlamalar ve rüşvetler bilinir ama göz yumulur…

Yapan da bunu bedelini ödeyeceğine siyasilerin kanatları altına alınır!

Onun içindir denetlenen 23 kurumun 21’inde yolsuzluğa rastlandığını duyunca hiç şaşırmadık…

Daha bakalım nerelerde bilmediğimiz neler olup bitmişte bizlerin ruhunun duymadığı olaylar yaşanmış ve yaşanacaktır bu memlekette!

MERAKLI KÖŞE?

Siyasiler de mi var?

Girne tapuda yaşanan akıl almaz olaylar…

Sahte vekaletname olayının bayramın hemen sonrasında daha da büyüyerek yeni isimlerin ortaya çıkacağı iddia ediliyor!

Sürekli olarak da bir milletvekilinin de bu işlerin içinde olduğu iddiaları var…

Onun da bugün yarın ifadesinin alınacağı ve olayın şeklinin boyut değiştireceğinden söz ediliyor…

Yukarıdaki yazıda da belirttik ya!

Yolsuzluk, hırsızlık olay varsa muhakkak ki bir taşın altından siyasetçi çıkmasın olmaz diye…

Müdür niye tutuklanmadı!

Girne tapuda kadın çalışanlar tutuklanınca bu tutuklama olayı kamuoyunu ikiye böldü…

Suçludur diyenler var, masumdur diyenler de !

Bu konuda soruşturmayı beklemek en iyisi olacak ama bazıları da Girne Tapunun müdürünün niye tutuklanmadığını sorgulamaya başladılar…

Zira bütün vekaletnameler onun izni olmadan imzalanmaz diyorlar!

Anlayacağınız şu sıralar herkes polis oldu, yargıç oldu, birilerinin kellesinin gitmesini istiyor…

Özgürlük anıtı ne olacak?

Yıllardan beridir medya organları gündeme getiriyor…

Girne’deki Yavuz Çıkartma Plajı’nın hemen üzerinde bulunan özgürlük anıtı!

Yıkıldı yıkılıyor…

Yakından bakınca paslı demirler net bir şekilde görülüyor!

Yerle yabancı ziyaretçilerin en uğrak yeri…

Gelin görün ki bu anıt ne askeri kurumlar ne belediye ne de devletin birimleri tarafından görmemezlikten geliniyor!

Tarihe ihanet gibi bir kare var orada…

Milliyetçilikte mangalda kül bırakmayanların sessizliği de cabası!

Tecavüz soruşturması ne oldu?

Aylar geçti…

Polis olayın üzerinde olduklarını söylemişti…

Bir polis subayının oğlunun 14 yaşında bir kızı tecavüz ettiği yönündeki iddialar!

Bildiğimiz kadarıyla çok yönlü soruşturma başlatılmıştı çünkü olayın kapatılmak istendiği yönünde de ciddi ihbarlar yapıldı…

Şimdilik bir açıklama yok!

Umarız önümüzdeki günlerde beklenen açıklama yapılır…

Aksi halde iddialar da kamuoyunda gerçek olarak algılanacaktır!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ömer HASIRCI, bazı lüks mekanlarda iş insanları ve çok ama çok özel insanlarla yemekte görülmeniz beraberinde bazı söylentileri de beraberinde getiriyor. Özel buluşmalar gönümüzdeki günlerde çok ses getirecek diye duyduk, hayırlara vesile olsun artık!

Sayın İzzet TÜRKMEN, Girne tapuda halen zanlı olarak yargılananlar için grev kararı almanız bazı kesimlerce çok da anlayışla karşılanmadı. Adaletin işlemeye başladığı böyle bir dönemde onlara takoz değil destek olmak gerekir değil mi?

Sayın Olgun AMCAOĞLU, Devlet Emlak ve Malzeme Ofisi’ne müdür olarak atamayı düşündüğünüz ismin emeklilik için çok az bir süresi kaldığını biliyor muydunuz? Kamuoyunun hassasiyetlerini de göz önünde bulundurmanız tavsiye ediliyor…

Sayın Hasan TAÇOY, Kıb-Tek’e çok önemli bir birime atanması kararı alınan bir şahsiyet konusunda ciddi ihbarlar yapılıyor. Bu konuda polis kayıtlarını da göz önünde bulundurarak bir karar almakta yarar görüyoruz zira kurum fena halde kaynıyor!

Sayın Zorlu TÖRE, UBP yetkili organlarının Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday belirleme yönteminde üyeye gitme kararı en fazla sizi sevindirdi diye duyduk. Doğru ve yerinde bir karar oldu şimdiden gazanız mübarek olsun artık…

Sayın Özlem GÜRKUT, K.T. Tabipleri Odası kararlarına göre gazetelere hastane ve hekim ilanlarının verilmesinin yasak olduğunu biliyoruz ama sanırız bu kararı son zamanlarda kimse takmıyor ve artık bu iş de çığırından çıkmak üzere gibi geldi bize!

Sayın Erhan ARIKLI, kenevir üzerine yaptığınız paylaşımlar bir takım kesimler tarafından destek görürken bazı kesimler tarafından ise tepki ile karşılandı. Siz yine de konu hassasiyeti açısından önemli olduğu için meclisin gündemine getirin bakalım vekiller ne diyecek!

Sayın Cemal REDİF, kısa bir süre sonra özel kalemlikten yine Cypruvex’e doğru yol göründüğü konuşuluyor. İyi de madem ki orada gönlünüz vardı niye daha önce bunu söylemediniz ki? Zira şu atamalar konusu artık bitmeli ve icraatlar gündeme gelmeli…

Sayın Ali PİLLİ, devlete istihdam için söz verdiğiniz bazı genç hekim arkadaşlar verilen sözlerin tutulmadığını görünce sırayla bizi aramaya başladılar. Bu arada bakanlığın üst düzey yetkililerini de fena halde bombardımana tutuyorlar haberiniz olsun istedik! Bu arada şu kurban kesimi fotoğrafları verdiğiniz poz uzun bir süre hafızalardan silinmeyeceğe benziyor değil mi?

Sayın Mert BÖLÜKBAŞI, Lefkoşa’da yapımı hızla devam eden dev bir otelin genel müdürlük görevinin size verildiğini duyduk. Bu otelle birlikte bölgede ciddi bir rekabetin başlayacağı için sorumluluğunuz hayli büyük, tebrik eder kolaylıklar dileriz…