Tam da İstanbul ziyareti öncesi…

Zaten asıl hedefi Saray olan Kudret Özersay’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığını dün açıklaması manidardır!

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Özersay bu makam için gayet uygun bir adaydır…

Ama açıklamasını İstanbul ziyareti öncesinde yapması da kafalarda bir takım soru işaretleri yaratmıştır!

Orada genelde belli ki ekonomik konular ve tabi ki protokol konuşulacak ama kim bilir belki de İstanbul’da Nisan ayı içinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri de gündeme gelebilir ve bu konuda bir takım empozeler yapılabilirdi…

Özersay bunun için adaylığını zamanlı mı yoksa zamansız mı açıkladı, bunun sonuçlarını hep birlikte göreceğiz!

Dedik ya Özersay’a Saray yakışır…

Kendi deyimiyle de tahsili, donanımı ve tecrübesine bakacak olursak hiçbir sorun yok!

Buradaki tek sorun Özersay’ın hükümet yıkıp yeni hükümet kurmasıdır…

Çünkü UBP ile hükümet kurduktan sonra oyları pike yapmış, seçmenin gözünde büyük değer yitirmiştir!

Önümüzdeki 3 ay gibi kısa bir sürede bu kayıpları geri kazanır, insanların gönlünü kazanabilirse, kazanması sürpriz olmaz…

Ama bu süreç onun ve partisinin en zorlu süreci olacaktır!

Zira siyasette yapacağınız en küçük bir hata bile, siyasilerin sonu olması gibi bir riske sahiptir…

Kendisine ve ekibine bu zorlu yolda başarılar dileriz!

Erhürman tamam, Özersay tamam peki şimdi sıra kimde?

Haliyle gözler Başbakan Ersin Tatar’a çevrilmektedir…

Yapılan tüm anketlerde birinci sırada çıkan UBP’nin genel başkanı Tatar’ın kafasının hayli karışık olduğunu zaten sıklıkla yazıyoruz ki bunda da hakkı vardır çünkü partisinin seçimlerde durup durmayacağını kendisi bile bilmemektedir!

Partisi tam destek verirse en güçlü adaydır…

Eğer korkulan olur ve partisinde bu konuda ciddi bir muhalefet yaşarsa, değil Saray’ı, Başbakanlığı ve genel başkanlığı bile kaybetmesi kaçınılmaz olacaktır!

Biz Tufan Erhürman’ın gizli oylarıyla potada olduğunu düşünüyoruz…

Ama Tatar gibi aynı talihsizliği yaşama riski de yok değildir!

CTP’den Akıncı’ya oy kaçmazsa, buna bir de gizli oylar eklenirse Erhürman için ikinci tur hiç de zor olmayacaktır…

Biz her ne kadar Erhürman için genç ve başarılı siyasilerin Saray’da değil hükümette icraatın başında olmaları gerektiğini düşünsek de ne yazık ki parti gelenekleri kendisini aday olmaya zorlamıştır!

Zira Cumhurbaşkanlığı makamında kim olursa olsun, 50 yıllık kaderin değişeceğine inanmayanlar listesindeyiz…

Erhan Arıklı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hem ilk turda hem de ikinci turda kilit partidir…

Eğer bir son dakika değişikliği olmazsa Arıklı da aday olacak ve en azından toplumun gözündeki yeri belirlenecektir!

İlk turda eğer burun buruna bir seçim yaşanırsa da işte burada YDP’nin oyları belirleyici olmaya adaydır…

Arıklı’nın asıl hedefi ise genel seçimlerdir ve bu seçimlerde oylarını ciddi bir şekilde yükseltecek olan tek partidir!

Önerimiz şudur ki onun hedefinde öncelik Saray değil hükümet olmalıdır…

Tabi ki Serdar Denktaş faktörünü de göz ardı etmemek gerek…

Şu anda meclisteki vekiller arasında en usta siyasetçi olmasına rağmen bilerek veya bilmeden yapılan hatalar nedeniyle partisi bir türlü toparlanamamış, buna bir de çeşitli iddialar eklenince eğer bir sürpriz olmazsa misyonunun sonuna doğru yaklaştığı aşikardır…

Ayrıca biz kendinin soyadını yeteri kadar doğru kullanmadığını düşünmekteyiz!

Eğer babaya yakışır icraatlar içinde olsaydı, kendisini ve partisinin geleceği çok daha farklı olabilirdi!

Bu arada Sibel Siber’i de yabana atmamak gerek…

O da aday olmak ve olmamak arasında gidip gelen adaylar arasındadır!

Siber’in günlünde aday olmak vardır ama çok da haklı olarak diğer adayları görmek istemekte ve ona göre bir yol haritası çizmek istemektedir…

Devletteki eski görevleri sırasında bir çoğunun gönlünü kazanması, çok kısa sürelerde kendini göstermesi ve akıllarda kalacak icraatlar yapması artı puanları olsa da partisiz olarak seçime katılmak ve tabi ki seçim sonuçları kafasını karıştıran konulardır!

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ise aday olmamak gibi düşüncesi olamaz zira şu anki şartlara göre en güçlü, en şanslı adayların başında gelmektedir…

Kıbrıs Türkünün çok büyük bir özelliği olan, Ankara ile iyi ilişkiler ama dik duruş, boyun eğmeme, iradeye saygı gibi bir çok hassas konuda nabzı iyi tutması, buna bir de çözümün gerekliğinin eklenmesi Akıncı’yı hep üst sıralarda tutmayı bilmiştir!

İkinci tura kalacağı kesin olan belki de tek adaydır…

Buna bir de aday gösteren partilerin iç sıkıntıları eklenince tepki oylarının çoğu kendisine yönelecektir!

İkinci tur tam bir hesaplaşma ve taktik üzerinde kurulu olacaktır…

Sonuçta adaylar artık kendilerine göstermeye başlamışlardır…

Ama her zaman belirttiğimiz gibi bu ülkenin öncelikli sorunu seçimler değil, ülkede yaşanan ve kronikleşen iç sorunlar olmalıdır!

Ne yazık ki bizde siyaset ve seçimler vatandaş tarağından fazlasıyla sevildiği için gözler artık adaylığını açıklayacak diğerlerine çevrilmiştir…

Sıradaki gelsin bakalım!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali Murat BAŞÇERİ, TC Büyükelçiliği finanslı tamamlanan bazı projelerin ödemelerinin yapılmamasından dolayı bazı sıkıntılar yaşanmaya başladığı yönünde mesajlar almaya başladık. Hadi bizim devleti anlarız da siz de mi kaynak sıkıntısı yaşamaya başladınız yoksa!

Sayın Ersin TATAR, özel bir hastane patronunun emeklilik dilekçesi veren müsteşarı şikayet ettiği ve ödemelerde sıkıntı yaşadığını belirten bir mektup aldığınız konuşuluyor. İyi de ödenmeyen faturaların niçin ödenmediği konusunda bazılarının epey şişirildiğini biliyor muydunuz?

Sayın Kudret ÖZERSAY, Cumhurbaşkanlığı adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Bu arada parti başkanlığından da çekilme kararınız gayet doğru bir karardı ama bakanlık görevinden de çekilecek misiniz şeklinde sorular gelmeye başladı, haberiniz olsun istedik!

Sayın Mustafa AKINCI, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun size destek vermeye geleceği yönünde haberler alıyoruz. İyi düşünün deriz zira seçmen iradeye saygısızlık olarak algılayabilir…

Sayın Mustafa AKÇABA, gönüllü olarak emekliye ayrılmanıza kimse bir şey diyemez ama gitmeden önce yapılan baskıları ve istekleri açıklamak gibi de bir sorumluluğunuz var. Umarız perde gerisinde yaşananları deşifre edersiniz!

Sayın Ali Özmen SAFA, bu sıralar fazlasıyla imar planına taktınız ama sanırız bir de sizin televizyon binası için yeni bir plana ihtiyaç var gibi geldi bize. Onu da İçişleri Bakanı yapacak değil ya, sıvayın bakalım kolları!

Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa’da yazın tamir edilen hiçbir yılda aşırı yağmurlarda sıkıntı yaşanmadı. Demek ki ne yayıp edip kaynak yaratacaksınız ve bu işin peşine düşeceksiniz. Bu arada haksız eleştirilere maruz kalıyorsunuz o da artık siyasetin bir cilvesi olsa gerek!

Sayın Fikri ATAOĞLU, erken bir genel seçim olasılığı üzerine ülke genelinde milletvekili adayı aramaya başladığınız gözleniyormuş. Bu arada bazı isimleri de haklı olarak saklıyormuşsunuz, başkaları çalmasın değil mi!

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, askerler kadın pazarlayan bazı paragözleri konu eden yayınımızdan sonra özel bir ekip kurarak soruşturma başlattığınızı duyduk. Hassasiyetinizden ötürü teşekkür ederiz…

Sayın Kutlu EVREN, Girne’de tarihi bir bölgedeki mekanda bazı iş çevreleri ve medya mensupları ile yemekli toplantılar yaptığınızı duyduk. Hayırdır yoksa bilmediğimiz bir operasyon mu başlatıyorsunuz!

Sayın Hasan KÜÇÜK, yakında hazır antik limanda tamirat başlayacağına göre acaba diyoruz sizin şu meşhur direğin başına bir şeyler mi gelsin dersiniz. Proje üretirseniz ekipman hazır olduğunu söylüyor…