Şili Devlet Başkanı Pinera.

Sahilde dolaşmış.

Mesafe şartlarına uymadan ve de maskesiz.

Anında 3500 Dolar ceza kesildi.

Pinere da cezayı kuzu kuzu ödedi.

Yetmedi.

Halktan özür de diledi.

*****

Bahsettiğimiz Şili.

Bizden çok zengin değiller.

Bizde çok okumuş da değiller.

Sosyal adaletsizlik çok yoğun.

Ama konu sağlık olunca durdular.

Devlet Başkanı kurallara uymadı.

Halka kural koyarken kendisi uygulamadı.

Halka çağrı yaparken kendini ayrı tuttu.

Ve ne oldu?

Cezasını da ödedi.

Özürünü de diledi.

*****

Biz ne yapıyoruz peki?

Herkes halka çağrı yapıyor.

Halk herkesi eleştiriyor.

Ama herkes kendinden ötekini kastediyor.

Kimse kendine bakmıyor.

Ne halka çağrı yapan yönetici.

Ne halkı yöneten siyasetçi.

Ne de halkın kendisi.

Bir yalan dünya meselesi bizimki.

Bir -mış gibi yaşamak bizimkisi.

“Kapatın kapıları da rahat olalım” bencilliği.

“Durdurun uçakları başımıza bela oldular” rezilliği.

Bu kadarcık mıyız diyesim var.

Bu kadardan ibaret miyiz diye bağırasım var.

*****

Toparlanamıyoruz bir türlü dostlar.

Ne bencilliklerimizden vazgeçebiliyoruz.

Ne de dünyayı Silihtar’dan ibaret sanma vizyonsuzluğundan.

Bize birşey olmaz dangalaklığımız ise başka bir alem.

Corona bile terbiye edemiyor bizi.

Ne zaman böyle olduk biz?

Ne zaman kendimizi bu kadar dibe çektik?

Ne zaman oldu be arkadaşlar bunlar?

Yoksa hep mi böyleydik?

Hep böyle bencil.

Hep böyle duyarsız.

Ve hep böyle bitik!