“20 Temmuz sabahı resmi geçit töreninin açılışında rezil bir ekip gösteri yapmış.
Utanmadan Gençlik Dairesi Devlet Halk Dansları adını da kullanmışlar.
Bunlar gerçekten kendilerini komik duruma düşürüyorlar.
Devlet ekibi bir tanedir. ‘Kültür Dairesi Devlet Halk Dansları Topluluğu”
Neyse, ekibi izlerseniz sokak ekibi olduğunu anlarsınız.
Kostümünden müziğine, sahne düzenlemesine kadar komik bir ekip.
Bunları idare eden daire müdürlerinde da iş yok. Gençlik Merkezleri’ni devlet ekibi diye finanse ediyorlar…”

Kültür Dairesi Halk Dansları Topluluğu Yönetmeni Serhat Kozoğlu’na ait bu konuşmalar.
Basına şimdiye kadar hiç yansımadı ama aslında tartışma çok büyük!
20 Temmuz törenlerinde gösteri yapacak olan Kültür Devlet Halk Dansları Topluluğu’nun son anda gösterileri iptal edilip, bu görev Gençlik Dairesi’ne verilince kızılca kıyamet kopmuş.
Serhat hoca da açmış ağzını, yummuş gözünü!
Hem de sosyal paylaşım sitelerinde…
Kendisi bir devlet memuru, hakaret ettiği kurum yine devletin bir başka kurumu.
Normal bir ülkede görülmeyecek bir facia!

Önce Gençlik Dairesi’nin üyesi olan gençlerin aileleri isyan etmiş bu duruma.
İmza toplamışlar, eski Bakan Mehmet Harmancı’ya şikayet etmişler Serhat hocayı, sitem dolu sözlerle.
Sonra Gençlik Dairesi Gençlik merkezleri velileri adına Siyami Şimşek, Bakan Serdar Denktaş’a 13 Eylül tarihinde bir mektup yazarak şöyle demiş:
“…Kültür Dairesi Müdürü Serhat Kozoğlu, bir sosyal paylaşım sitesinde Gençlik Dairesi Müdürlüğü çatısı altında halk dansları çalışmalarını sürdüren gençlerimizi ve müzisyenleri aşağılayan, gençleri ve müzisyenleri ile Daire Müdürü’ne hakaretler içeren yorumlarda bulunmuştur.
Kültür Dairesi personeli Serdar Kozoğlu’nun gençlerimizle her alanda ve her aşamada sürekli yakından ilgilenerek başarılı olmaları için emek harcayan, gençlerimizle sıcak bağlar kuran Gençlik Dairesi Müdürü’ne yönelik hakaretlerinin yürürlükteki mevzuat kapsamında bir disiplin suçu oluşturduğu kanaatini taşımaktayız.
Daha önceki Turizm Çevre ve Kültür Bakanı Sayın Mehmet Harmancı’ya konuyu ilettiğimiz halde hiç dikkate alınmamıştır…
Gençlerin velileri olarak, söz konusu kişinin her türlü etik ve ahlaktan yoksun olarak bu hareketini şiddetle kınadığımızı bilginize getirir, gereğinin yapılarak sonucundan bilgilendirilmemiz hususunu saygılarımızla arz ederiz.

Serhat hoca, Gençlik Dairesi için söylediklerini inkar edemez.
Sosyal paylaşım sitelerinin işte böyle bir dez avantajı var!
Sinirin dozunu biraz fazla kaçırıp söylenmemesi gerekenleri söyleyince, ondan sonra kayıtlar konuşuyor.
Gençlik Dairesi velileri de bunu yapmışlar ve şimdi iki kurumun kapışmasını hep birlikte üzülerek izleyeceğiz.
Kıbrıs Devlet Halk Dansları’nın kendi bünyelerinde olduğunu ve bu ismi başkaları kullanınca isyan eden bir yönetmen ve mağdur olduklarını iddia eden yine devletin bir başa kurumunun velileri.

Bu suçlamalar karşısında Serhat Kozoğlu adlı yönetmeni de aramdık değil.
Hatta kendisine başka suçlamalar yapıldığını da ifade ettik.
Örneğin, gençleri çalıştırırken alkollü olduğunu, Bursa ve Gaziantep’teki gösterilerde kendi için söylenenleri.
Kültür Dairesi’ndeki gençlere verdiği yemekte rakı kadehlerinin tokuşturulduğunu da.
Uzunca bir sohbet ettik, sorduğumuz tüm sorulara da cevap verdi.
Ama şunu da eklemeden geçemedi;
“Ben devlet memuruyum, üstlerimden izin almadan konuşamam”
Sırf kendi isteğiyle söylediklerini burada yazmıyoruz.
Ama çelişki şurada;
Bir devlet memuru, sosyal paylaşım sitelerinde devletin bir başka kurumunu yerden yere vurabiliyor ama iş resmi açıklamaya gelince devlet memuru olduğunu hatırlayıveriyor.
Ne yaman bir çelişki değil mi?
Top artık, yeni bakan Serdar Denktaş’ta…
Kendi bakanlığına bağlı iki kurum arasındaki bu ilginç kavgayı nasıl sonlandıracak biz de doğrusu çok merak ediyoruz.










MESAJ KUTUSU


Sayın Özkan YORGANCIOĞLU,
bugünkü İlahiyat Koleji açılışında Kıbrıs Türkünün duygularına tercüman olacak etkili bir konuşma yapmanız bekleniyor. Bakalım, diklenmeden dik durabilecek misiniz?

Sayın Serdar DENKTAŞ, TAK’a müdür arayışlarını hızlandırdığınızı ve deniz aşırı yerlere kadar sondaj çalışmalarına devam ettiğinizi duyduk. İnşallah gelen gideni aratmayacak bir seçim yaparsınız.

Sayın Ersin TATAR, bakanlık bitince Cuma namazlarına da artık katılmaz olmuşsunuz. Cemaat çoktandır sizi göremeyince merak etmiş niçin aksatıyorsunuz diye soruyor.

Sayın Halil ORUN,
siz her ne kadar bilgisayar bilgilerinin ülke dışından çalındığını tahmin etseniz de bize göre geçmişte çok yakınınızda olup şimdi olmayanların üstüne odaklanmalısınız. Bunu bir kenara yazın lütfen.

Sayın Hakan DİNÇYÜREK, son yılların Meclis’teki en etkili engelli sorunlarını anlatan konuşmasını yaptınız. Umarız bu konu sonuçlanıncaya kadar bu işin peşini bırakmazsınız. Vekilliğin ilk günlerinde hayli verimlisiniz, tebrikler.

Sayın Çağlayan CESURER, kurum 100 TL borcu olanların elektrik şalterlerini indirirken torpilli ensesi kalınlar açıklamanız epey ses getirdi. Bunları tek tek açıklamak da boynunuzun borcudur.

Sayın Sibel SİBER, siz her ne kadar siyasette kadınlara kota uygulaması getirmeye çalışsanız da bir çok kadın aynı düşünmüyor. Bu konudaki söylemlerinizde daha dikkatli olmanız isteniyor.

Sayın Volkan ÇANAKÇI, Dışişleri Bakanlığı personeli merakla sizin konuşacağınız günü bekliyor. Lütfen en kısa zamanda vatandaşlık görevinizi yapınız ve kamuoyunu bilgilendiriniz.

Sayın Kemal Deniz DANA, Gönyelili bir vatandaşı öyle kızdırdınız ki yakında mahkemeye konuşma bantları ile gelecek. Epey zor anlar yaşayabilirsiniz, bizden uyarması…

Sayın Yüksel ÇELEBİ, Boğaz’daki çocuk parkına en son ne zaman gittiniz bilmiyoruz ama giderseniz içler acısı halini gözlerinizle görürsünüz. Bölgede yaşayanlar tepkili bilesiniz.

Sayın Cenk ŞEREN,
Mehmetçik Belediye Başkanlığı için şimdiden kolları sıvadığınız ve kulislere başladığınızı duyduk. Başkan köşeye sıkışmışken şimdi tam zamanıdır değil mi?

Sayın Sıddık ORHAN, inşaat müteahhitliğinde yıllarca başkalarının işlerinde çalışırken şimdi kendi işinizi açmaya hazırlandığınızı duyduk. Hayırlı ve uğurlu olsun. Siz yine de yoga derslerini ihmal etmemeye çalışın.

Sayın Hüseyin Avkıran ALANLI,
İskele belediye başkan adaylığı için son haberleri alınca epey moralinizin bozulduğunu öğrendik. Ya sabır deyip bekleyin bakalım bu işin sonu nereye kadar gidecek?

Sayın Ziya EMİR,
Medya Etik Kurulu’nun ilk uyarısı size kesilince reklamın iyisi kötüsü olmaz deyip keyiflenmişsiniz. Bir dahaki sefere kurul tek ayak üstünde durma cezası verecek haberiniz olsun.

Sayın Cemal BULUTOĞLULARI
, Çetinkaya camiası kucağını açtı dört gözle sizi bekliyor. Cebinizde bol para varsa ne ala, yoksa ilk günden muhaliflerin ağzına düşebilirsiniz. Hesabı kitabı ona göre iyi yapın…

Sayın Hayati ASOK, gazete işine sizin de soyunduğunuzu öğrendik. Artık iş adamlarının basına el atması madem ki moda haline geldi sizin başınız kel değil ya…Hayırlı uğurlu olsun…

Sayın Hasan ARTUNER, sabahtan akşama kadar kutlama mesajları alıyorsunuz ama daha hangi makama atandığınızı siz bile bilmiyorsunuz değil mi? Umarız sonunda büyük bir hayal kırıklığı yaşamazsınız.

GÜNÜN FOTOGRAFI



Günün Fıkrası

Alışkanlık...

Genç adam evlenmişti.
Ertesi gün arkadaşlarından birine rastladı.
Nasıl geçti? diye sordu arkadaşı.
Sorma birader dedi, damat üzüntüyle başını sallayarak.
Feci bir şey oldu.
Ne oldu?
Gece gayet iyi geçti.
Sabahleyin kalkınca nerede olduğumu hatırlayamadım.
Bekarlıktan kalma alışkanlıkla karımın eline para tutuşturup gitmeye kalktım.
Deme, peki karın yaptı?
O da uyku sersemliğiyle kalkıp paranın üzerini geri verdi...