Gülgün Serdar, yeni kitabıyla okuyucuları Kıbrıs’ın yakın tarihinde kısa bir yolculuğa çıkarıyor, eski hatıralarla buluşturuyor. Kendisinin ve ailesinin hayatını samimi bir dile kaleme alan Gülgün Serdar’ın yaşadıkları, Kıbrıslı Türklerin adadaki siyasi, ekonomik ve kültürel varoluş mücadelesine de ışık tutuyor. “Doku” adlı kitabının giriş bölümünde; “Tarihi yaşamaktan yazmaya fırsat bulamayan kuşaklardan olduklarını” dile getiren Gülgün Serdar, “geçmişle gelecek arasında bir köprü kurmak, yılların kazandırdığı zenginlikleri okurlarla paylaşıp ‘bizi biz yapan değerleri’ yarınlara taşımak” istediğini söylüyor. Altı bölümden oluşan kitapta, Kıbrıs Türk Edebiyatı’nı; tarihi – sosyal – kültürel gelişmeler ışığında inceleyen, dönemlere ayıran, makaleler ve denemeler yer alıyor. Kıbrıs Türk Kadını’nın kimliğini, tüm olumsuzluklara rağmen, toplumun var oluş mücadelesindeki yerini ve çalışmalarını özetleyen araştırmalar ve 1950’li yıllardan itbaren Ada’da yaşanan olaylarla ilgili anılar da kitapta yer buluyor. Önceki çalışmaları ve kitapları hakkında da kısa bilgiler veren Gülgün Serdar, 1920’li, 30’lu yıllara kadar uzanan bazı belgeleri kullanarak kitabını zenginleştirmiş . Gülgün Serdar, 350 sayfalık kitabından elde edilecek gelirin bir kısmını da ‘Kadın Sığınma Evi’ne bağışlayacak.