Bizde ki bazı sendikalar sanki de sırf siyaset yapsınlar diye kurulmuş…

Amaç siyaset olunca da ortada dengesiz bir durum hakim!

Objektif görüşlerin yerini siyasi duruşlar alıyor bu da ayarın kaçmasını sağlıyor…

Sendikal haklardan daha ziyade sabitlenmiş fikirler ön planda!

Bu da bazen kamuoyunda yanlış algı operasyonlarına yol açıyor…

Oysa sendikalar olmazsa olmazlarımızdır!

Demokrasinin vazgeçilmez kuruluşları…

Tabi ki ayar kaçmadıkça!

Topluma yanlış bilgiler verilmedikçe…

Bireysel değil toplumsal haklar ön planda tutuldukça!

İşte 3 tane taze ve canlı örnek;

Sağlıkta ciddi bir kaos yaşandığı malumunuzdur…

Taraflar tamamen birbirinden kopuk olduklarını gösteren açıklamalar yapıyor!

Tıp-İş Başkanı diyor ki…

“Yaptıkları tüzük sadece günü kurtarmaya yönelik…”

Sanki bu sendikanın başkanı burada değil de uzayda bir yerlerde yaşıyor!

Oturmuşlar KTTB ile birlikte tüzük hazırlayıp bakanlığa vermişler ama güya bu tüzükten haberleri yok…

Hem kamuoyunu hem de kendi meslektaşlarını yanlış bilgilendiriyorlar!

Sen perde gerisinde ikinci iş devam etsin diye tüzük hazırla sonra çık ortaya bu tüzüğü karala…

Bilmem kaç tane hekim devletten istifa etmiş!

Sanki de çok dertleriymiş gibi…

Onların tek derdi ikinci işin devamı, ne istifalar ne hastalar umurlarında bile değil!

Sen istifa edecek misin etmeyecek misin önce onu söyle bakalım…

Tamamen siyaset, tamamen menfaat, tamamen menfaat, tamamen duygusal konular bunlar!

KTOEÖ Başkanı önceki gün ortaya bir iddia attı…

Belli ki ellerinde kesin hiçbir bilgi yok onun için sadece sorular yöneltti!

Bilmem öğrencileri ablalar mı yönetiyormuş, dini bilgiler mi verilmiş, türbeler mi ziyaret edilmiş…

Bunları kanıtlayan belgelerle ortaya çıksalar tamam diyeceğim!

Ama yok, çünkü sadece ortalığı karıştırmaya yönelik…

Gençler Türkiye’ye, şehitler diyarına götürüldü ya!

Belli ki rahatsız oldular belli ki onların siyasetine ters düşen şeyler bunlar…

Güney’deki kiliseleri gezdirseler umurları olmayacak!

Bunlar sırtlarını Türkiye’ye dönen kesim…

Orada ne olursa kötü olur!

Dini konularla kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar…

Baksınlar şu resme;

Çanakkale gezisinde kız ve erkek çocuklar nasıl birlikte oynuyorlar!

Söylediklerinden dolayı utanırlar mı bilmem artık…

Bence utanmazlar, bu konuda burunlarından kıl aldırmazlar…

Zira kendi meslektaşları isyan edip Çanakkale’de neler olduğunu anlattı, açıklama yapma gereği bile duymadılar!

KTÖS’ün, Atatürk Öğretmen Akademisi kapatılacak yaygarası;

Şener hoca hiç kusura bakmasın ama yapılan tamamen yaygaradan ibaret!

Bunun için öğrencileri de kullanıyorlar…

LAÜ ile protokol imzalanmış Türkiye’den gelen öğrenciler yararlansın, ikinci diploma olsun diye!

Yapılan açıklamalara rağmen yaygaraya devam…

Bir kere böyle bir şeyi kamuoyu kaldırmaz!

Hoş bu konuda bakanlık da suçludur çünkü yerinde ve zamanında kamuoyunu bilgilendirmemiş, yanlış algıların oluşmasına neden olmuştu ama…

Sonuçta AÖA kapanmayacak aksine daha güçlendirilecektir!

Bari bunu öğrendikten sonra bir susun…

Kamuoyunu yanlış yönlendirdiğiniz için bir özür dileyin!

Ama nerede böyle hassasiyet, böyle kibarlık…

Nuh diyorlar peygamber demiyorlar!

Çünkü olaya tamamen bir siyasetçi gibi bakıyorlar…

Siyasilerin yaptıkları hatalara düşüyorlar!

Sevgili okurlar;

Bu sayfanın yazarı olarak bu ülkede sendikal mücadeleye hep destek olduk, olmaya da devam edeceğiz…

Ama konulara siyaset gözlüğü ile bakan sendikal anlayışa değil!

Bireysel değil, toplumsal mücadele veren sendikalar olmazsa olmazlarımızdır…

Ama hiç kusura bakmasınlar bazı sendikaların ayarı çoktan kaçmıştır ve hedef şaşmış, ülkenin menfaatleri değil kendi şahsi ve bireysel, siyasi düşünceleri ön plana çıkarılmıştır!

Bunu ne biz içimize sindirebiliriz ne de Kıbrıs Türk halkı geçit verir…

Buna hükümetlerin yandaşı olan, yalakalıktan başka bir icraatları olmayan diğer sözde tüm sendikalar da dahildir!

Bu da öğrenci yorumu…

“22-25 Temmuz tarihleri arasında Çanakkale gezisine gitmiş bir "öğrenci" olarak söylemek isterim ki bize bu gezide kesinlikle iddia edildiği gibi art niyetli hiçbir düşünce aşılanmadı, aşılanmak istenmedi.

Aksine bir kez daha Türk olduğumdan gurur duymamı sağladı, bu vatanın kolay kazanılmadığını öğretti.

Özellikle gittiğimiz Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi'nde sanki o anları yaşadık... Gösterilen slaytları gözlerim dolarak izledim. Ayrıca diğer tüm söylenen altı boş söylentilerin kesinlikle doğru olmadığını belirtmek isterim. Bize böyle bir gezi düzenleyen Milli Eğitim Bakanlığına teşekkür eder, sendikamızın da siyasi görüşlerini biz öğrenciler üzerinden göstermemesini rica ederim…”

(Mağusalı bir öğrenci)

MESAJ KUTUSU

Sayın Sıla USAR, perde gerisinde ikinci iş için tüzük hazırlayıp sonra da sanki bundan haberiniz yokmuş gibi tepki göstermek yok da yakışık almadı değil mi! Bu arada istifa edenleri yayınlıyorsunuz da acaba bazı kaşarlanmış hekimler yüzünden istifa edenleri de deşifre etmeyi düşünmez miydiniz!

Sayın Selma EYLEM, öğrencilerin Çanakkale ziyaretini kamuoyuna öyle bir yanlış tanıttınız ki sonunda tepkiler  döndü dolaştı size ulaştı! İnsan önce oraya giden öğretmenlerle bir konuşur, görüşlerini alır ve öyle bir açıklama yapardı! Bu arada okul duvarlarına asılan PKK reklamı yapan broşürleri siz görmüş müydünüz!

Sayın Şener ELCİL, Atatürk Öğretmen Akademisi’nin kapatılmayacağı konusunda yapılan tüm açıklamalara rağmen hala aynı duruşta olmak biraz garip değil mi! Bari izim bilmediğimiz ve sizin bildiğiniz bir konu varsa onu açıkça söyleyin deriz, biz de size destek olalım…

Sayın Emine DİZDARLI, hekimlerin ikinci iş konusunda son kararı siz verecek gibi görülüyor! Hazırlayacağınız rapor ile son noktayı artık koyun da bu tartışmalar bir son bulsun! Bu arada hükümet hala size bir makam aracı tahsis etmedi mi yoksa!

Sayın Kamil KAYRAL, öğretmen sınavları tarihinde değişiklik yapıp sınava gireceklerin şikayetlerini göz önüne alıp değişiklik yaptığınız için teşekkür mesajlarınız geliyor. Doğru olan da buydu zaten değil mi!

Sayın Kemal DÜRÜST, Ukrayna hükümeti kahraman pilota cesaret nişanı verdi ya, acaba siz de böyle anlamlı bir kutlama yapmayı hiç düşündünüz mü! Hatta bu pilot arkadaşı KKTC’de bir süre ağırlayın deriz…

Sayın Arın Barkut İSTEMOĞLU, öğrencilerin Çanakkale gezileri için yapılan asılsız söylemleri öyle bir güzel çürüttünüz ki böyle eğitimcilerimiz olduğu için gurur duyuyoruz. Açıklamanızı okuyan çok kişiyi duygulandırdınız, tebrik ederiz…

Sayın Osman KORAHAN, ülkenin en önemli kurumlarından birinin başkanı olarak şu özel kalem istihdamını iptal ettirin deriz. Yapılan bunca güzel çalışmaya göge düşmesini istemezsiniz değil mi?

Sayın Cemil SARIÇİZMELİ, kim bilir belki de siyaset ön planda tutuldu ve sizi biraz tartaklamak istediler ama sanki de bu biraz iyi oldu gibi geldi bize…şimdi eskisine göre çok daha güçlüsünüz, çok daha fazla arkanızda destek var…

Sayın Emir EMİRKANI, muhterem annenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet, size ve aileye sabırlar  dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip eder inşallah…

Sayın Aziz KAYA, daha önce de uyarmıştık ama sanırım pek kaale almadınız. Gemikonağı sahilindeki aydınlatma lambaları uzun bir süredir yanmıyor, bölge karanlık içinde! Bir süre daha buralardayız artık biraz daha sıkıntı vermeye devam edeceğiz…

Sayın Mahmut ÖZÇINAR, Güzelyurt’taki su kuyuları konusunda bazı ihbarlar yapılmaya başlandı. Kelli felli bazı kişiler yasalara rağmen bunları kendi arazilerine yönlendirmek istiyorlarmış, haberiniz olsun istedik…

Sayın Mehmet ÇANGAR, bundan böyle artık turizm işleriyle meşgul olacağınız bunu için de işe 4 yıldızlı bir otelle başlayacağınız konuşuluyor. Bu yaştan sonra sıkıntı ve stres değer mi bilemeyiz ama kafaya koyduysanız yaparsınız değil mi. Hayırlı olsun o zaman…

Sayın Bekir KILIÇ, 15 derece sıcaklıktaki bir ülkeyi bırakıp 40 derecede bir ülkeye geldiyseniz artık bunun adına sadece memleket özlemi denir. İnsan her koşulda değil yatağını yastığını bile özlüyor değil mi!

Sayın Sonay ADEM, bölgenizde büyük bir katılım için yoğun çaba sarf ettiğiniz konuşuluyor. Yani bu kavurucu sıcaklarda da pes etmiyorsunuz ya ne diyelim size! Bu arada bizim Musti’ye bir çıtlatın da parti merkezinde şort giymek epey yakışmış kendisine…

Sayın Metin ŞAHİNOĞLU, otellerin doluluk oranları konusundaki yaptığınız yorumlar okuyanların kafasını fena halde karıştırdı. Yılların turizmcisi olarak daha geniş bir değerlendirmede bulunmak istemez miydiniz, yoksa bu kadarı yeter mi?