Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin hemen arka sokağı…

Günün belirli saatlerinde orada tezgahlar açılır!

Açık pazarın küçük bir örneği…

Başta makyaj malzemeleri!

Türlü parfümler ve kadın giysileri…

Minibüslerle hastaneye kontrole getirilen genç kadınlar önce kontrolden geçer!

Sonra da bu tezgahlara yığılırlar…

Ama başlarında hep birer ızbandut gibi adamlar vardır!

Çünkü onlarsız hiçbir yere gidemezler…

Bir koyun sürücü örneği!

İnsanlık dışı görüntülerdir bunlar…

Çünkü onlar tam manasıyla birer seks işçisidir!

Bunun adına köle de diyebilirsiniz…

Devletin hastanesi onları kontrol eder, varsa çeşitli cinsel hastalıklarını da tedavi!

Devletin yasalarına göre seks işçiliği bizde yasaktır ama…

Bunu destekleyen de devletin ta kendisidir aslında!

LTB Başkanı Mehmet Harmancı’yı tebrik etmek lazım…

Söz verdi ve sözünde de durdu!

Lefkoşa sınırları içinde bu mekanlara izin vermeyeceğim dedi, her türlü baskıya rağmen gözü kara davrandı…

Gitti kapılara kilit de vurdu, patronlar bu işi mahkemeye taşıdı!

Mahkeme ise tarihi bir karar vererek bu mekanlarda seks işçiliği yapıldığına karar verdi…

Aslında herkesin bildiği bir gerçek ilk kez tescillenmiş oldu!

İyi de sorunlar çözüldü mü?

Asıl şimdi başlıyor sorunlar silsilesi!

Lefkoşa’da 3 tane vardı çünkü…

Ama başka yerlerde 30’un üzerinde!

Yüzlerce kadın çalışıyor buralarda…

Ama istekli ama isteksiz, ama mecburen ama alışkanlıktan dolayı!

Mahkeme kararından sonra diğer mekanlardaki kadınlar ne olacak şimdi?

Patronlar endişeli, bu işi kendine meslek edinen kader kurbanları endişeli…

Şu anda normal bir devlet olsak bu mahkeme kararından sonra devletin ilgili birimleri hiç gecikmeden harekete geçer bütün mekanların kapılarına kilidi vururdu…

Ama bizde bu işi yapanlar o kadar güçlü o kadar kudretli, o kadar siyasetçi ile iç içe olmuşlar ki bunun olmayacağı gün gibi ortada!

Bu arada hepsi kapatılsın, insanlar işsiz, müşteriler de uçkurunu bağlasın demiyoruz ama…

Devlet anında bu konuda yasal bir düzenlemeye gitmeli, yasalarını güncelleştirmeli en önemlisi de bu kadınların normal yaşam haklarında iyileştirmeye gitmelidir!

Ülkemizde seks işçiliği vardır, var olmaya da devam edecektir…

Gizli kapaklı olacağına, beraberinde çeşitli sağlık sorunları yaşanacağına, yasal zemine oturtulsun bari!

Ama kadınların köle gibi çalıştırılmadığı bir sistemle…

Onların haklarını ve hukukunu da koruyarak!

Hele de şu anda 9 kadın vekilimiz var ya burada en büyük sorumluluk onlara düşmektedir…

Atıp tutmak yerine buyursun icraat yapsınlar!

Hem cinslerine sahip çıksınlar…

İkisine de yakışmadı!

UBP yetkilileri Saray’daki toplantıya icabet etmeyince Cumhurbaşkanı Akıncı sanırız gücendi ve bir daha toplantılara çağırmama kararı aldı…

Zaten biraz da kişilik olarak gücenen küsen bir yapısı var!

Ama doğru olmayanı yaptı…

O makamda oturmak kendisine böyle bir yetkiyi vermez!

Buna da hakkı yok zaten…

Sen rutin çağrını yaparsın gelen gelir gelmeyen gelmez!

Ama bu konuda UBP de hatalıdır…

Her şeyi bir yana bırakın bu tür toplantılar ülkenin birlik ve beraberlik mesajını vermek için önemlidir!

Özgürgün’ün Akıncı ile sürtüşmesi olabilir ama nasıl makama saygı varsa bu toplantılara da katılmak icap eder…

Umarız ikisi de yanlıştan döner!

Sadece Merak İşte?

Kim bu iş adamı?

Geçenlerde de kaleme almıştık…

Kıbrıs Türk basınında garip şeyler olmaya başladı!

Gazetecilerin maaşları gazete yönetimleri tarafından değil de iş insanları tarafından ödenmeye başlandı…

Onun için önemlidir medya ve iş dünyası arasındaki gizli ilişkiler!

Bir iş adamı niye gazetecinin maaşını öder?

Bir gazeteci niçin buna fırsat verir?

Onun yazdıklarının da kime hayrı dokunur?

Tesisler nerede?

Güzelyurt’ta açılan 3 yeni tesis…

Törenlerle kurdelalar kesildi!

Konuşmalar yapıldı…

Bolca da fotoğraf yayınlandı!

Yayınlanmayan tek şey vardı…

Bu tesislerin görüntüleri!

Kelle bol ama tesis resmi hiç yoktu…

Bu akşam ne olur?

Aslında tarihi bir gün olacak…

Bu akşam tam 9.5 ay sonra iki lider bir kez daha buluşacak!

Hoş iki tarafta da pek bir umut ok gibi görülüyor ama…

Bu konuda çok da önyargılı olmamak lazım!

Çünkü perde gerisinde yaşananlar kamuoyuna yansımıyor…

Özellikle de doğal gaz konusunda Türkiyeli bazı siyasiler ve iş adamlarının Güney ile ilişkileri!

Bekleyip görmek gerek…

Kim koruyor?

Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde bundan bir süre önce hakkında soruşturma başlatılmıştı…

Çalışanlar birisi mesai saatinde hastanede değil kumarhanede olduğu belirlendi!

Yapılan şikayet üzerine hastane yönetimi soruşturma başlattı ama…

Gerisi gelmedi!

Bakanlıktan birilerinin bu çalışanı koruma altına aldığı iddia ediliyor…

Kim koruyor, neden koruyor, açığa çıkması artık elzem hale geldi!

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, o makamın sahibi olarak yapılan toplantılarda Anamuhalefet partisinin yetkililerini toplantıya çağırmama kararı almakla hem yanlış yaptınız hem de yetkinizi aşmış oldunuz! Bu kararı baştan gözden geçirmeniz isteniyor!

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin yöneticilerinin katıldığı Saray’daki toplantılara katılmama gibi bir lüksünüz olamaz! Eğer siz katılmazsanız bile en azından bir parti yetkilisinin katılmasını sağlamanız öneriliyor!

Sayın Ayşegül BAYBARS, KKTC’de artık seks işçiliği artık mahkemeler tarafından da tescil edildiğine göre size düşen görev bu konudaki devletin ayıbın ortadan kaldırmak için yasal düzenleme yapmaktır. Bu arada çalıştay sonuçları da merakla bekleniyor!

Sayın Ömer GÜR, Hastanede görevde olması gerekirken kumarhanede olduğu tespit edilen bir çalışan hakkında açılan soruşturmanın niçin sonuçlandırılmadığı konusunda bir bilginiz var mı? Hastane çalışanları tepkili haberiniz olsun istedik!

Sayın Necdet OSAM, YÖDAK üyesi Harutoğlu’na yapılan haksız kararlarınız polis tarafından da doğrulandı ama siz hala özür dilememek için direniyorsunuz! Yoksa bu kadar medeni cesaretiniz de mi yok yani!

Sayın Tolga ATAKAN, Ercan’da VİP salonunu değil de vatandaşın kullandığı salonu tercih etmeniz görenler tarafından memnuniyetle karşılandı. Umarız diğer makam sahibi arkadalar da vatandaşın içinde olmaktan çekinmezler…

Sayın Serdar DENKTAŞ, özellikle Lefkoşa’da belediye başkan adayı çıkarmakta hayli zorlandığınız ve üç adaydan hangisini tercih etmekte kafanızın epey karışık olduğu konuşuluyor. Bir an önce de kara vermeniz isteniyor haberiniz olsun istedik…

Sayın Fikri ATAOĞLU, biraz geç olsa da çevre katillerinin bundan böyle ceza yiyecek olması kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Umarız en kısa zamanda bu çalışma başarı ile sonuçlanır ve bu konuda duyarlılık da artar…

Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa Kabristanlığı’nda temizlik seferberliği başlattığınızı memnuniyetle öğrendik. Bu arada bakalım diğer belediyeler de gece kulüpleri konusunda sizin kadar cesur karalar alabilecekler mi hep birlikte göreceğiz!

Sayın Kürşat ÖZER, Vadili Bağımsız Belediye Başkan adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Hoş iki partili bağımsız adayın olması rakip partilere yarayabilir ama demokrasi de bunların olması doğaldır değil mi?

Sayın Ahmet DURSUN, Büyükkonuk’da bağımsız aday olup olmama konusunda çelişki yaşadığınız konuşuluyor. Kararınızı verin ki diğer partiler de ona göre aday çıkaracak ya da başka bir adayı destekleyecek…

Sayın Hasan BİRİNCİ, bazı müşteriler kendini assolist yerine koyup şarkı söylemeye başlayınca acaba seslerinin çok güzel olduğunu mu zannediyorlar dersiniz? Onları çok ama çok uzun bir eğitimden geçirmeye ne dersiniz?

Sayın Aydın Bahri KAAN, Tülin Masal bebek nihayet dünyaya  merhaba demiş ve aylardır beklenen hasret de sona ermiş. Minik yavruya sağlıklı, başarılarla dolu bir hayat dileriz, Allah yolunu açık etsin inşallah…

Sayın Ahmet ÇALUDA, hükümet değiştikten sonra eleştiren basın açıklamalarının ardı arkası kesilmiyor nedense! Yine de hükümete bir süre vermeniz gerektiğini hatırlatma gereği hissettik. Zira ciddi tepkiler alıyorsunuz!

Sayın Orsel NEŞE, Lefkoşa’da partili dostlara gönderdiğiniz portakallar dillere destan haline gelmeye başladı. Bu arada olayı kıskananlar da yok değil bilesiniz! Bu konuda daha adil olmanız beklentisi var!

Sayın Mustafa KIZILYÜREK, son zamanlarda Lefkoşa gecelerinde aktığınız ve bazı mekanları mesken tuttuğunuz görülüyormuş. Aman sakın bunu Güzelyurt’taki mekan sahipleri duymasın olur mu?