Dernek, kararının, “kayıplar üzerinden siyaset yapmak” anlamına geldiğini ifade ederek, Avrupa Parlamentosu’nu, “bu insancıl konuda objektifliğini korumak amacındaysa kararını iptal etmeye” davet etti.<br /> <br /> Dernek Genel Başkanı Ertan Ersan yazılı açıklamasında, Avrupa Parlamentosu’nun söz konusu kararının tek yanlı ve Türk kayıpların durumunun Avrupa Birliği’nde Rum kayıplarla eşit şartlarda incelenmediğinin somut ve açık göstergesi olduğunu ifade etti.<br /> <br /> Ersan, Taşkent-Terazi-Tatlısu köylerinden 14 Ağustos 1974 tarihinde alınarak iki otobüse bindirilen 84 Kıbrıslı Türk erkeğin öldürüldüğü katliamda, otobüslerden birisinde bulunan Kıbrıslı Türklerin cesetlerinin bulunduğu yerin bazı Kıbrıslı Rumlar tarafından yol genişletme çalışmalarında değiştirilerek bir maden ocağına götürüldüğünü, hatta bu şehitlerin üzerinden dozer geçirilerek kemiklerinin parçalandığını, bunun olaya tanık ve bilgisi olan Rumlar tarafından 2011 yılında basına açıklandığını anımsattı.<br /> <br /> Aynı konunun Kayıp Şahıslar Komitesi’nin BM Temsilcisi Paul Henri Arni tarafından da 18 Şubat tarihinde yapılan basın açıklamasında da dile getirildiğini ve Güneyde gömü yerlerinin taşınmış olduğunun belirtildiğini ifade eden Ersan, şöyle devam etti:<br /> <br /> “Taşkent-Terazi-Tatlısu şehitlerimizin başına gelen bu olay alenen bilinirken Avrupa Parlamentosu’nun olaylar hakkında hiç araştırma yapmadan sanki bu olay sadece Kıbrıslı Rum kayıpların başına gelmiş gibi karar alması, Türk tarafının ve Türk askerinin kınanması, tazminat ödemeye davet edilmesi, Avrupa Birliği’nin olaylara tek taraflı baktığının, sadece Rum lobiciliğinin etkisi altında kaldığının göstergesidir ve tamamen sübjektiftir.<br /> <br /> Avrupa Parlamentosu’nun aldığı bu karar kayıplar üzerinden siyaset yapmaktır ve gerek Türk olsun gerek Rum olsun kayıp ailelerinin acılarını derinleştirmekten başka işe yaramamaktadır.<br /> <br /> Avrupa Parlamentosu bu insancıl konuda objektifliğini korumak amacındaysa, gömü yerleri değiştirilen Kıbrıslı Türk kayıpları için de acilen benzer bir karar almalı veya 12 Şubat 2015 tarihli kararını iptal etmelidir.”<br />