‘’Adada kıtalı gibi yaşamak.’’ sözü ile özetliyor her atılım gerekçesini.

KıbrısTürkleri’nin izlerinin adada kalıcı olması için uğraş verdiğini de ekliyor.

Gelecekte yazılacak tarihin sayfalarında yer alabilmek için, eser bırakmak gerektiğini vurguluyor.

Hedefe ulaşmak için her yol mübah mıdır, o ayrı bir tartışma konusu olarak bir köşede dursun; asıl ele almak istediğim konu, Sayın Günsel’in en zorlu sınavı olduğunu düşündüğüm ‘’yerli üretim’’ araba konusu, yani GÜNSEL

Konu yerli araba üretimi olunca, Türkiye ile Sayın Günsel’in ‘’senkronize’’ hareketleri de dikkat çekmiyor değil.

Zira, Türkiye’de 2016 yılının başında, yerli ve milli otomobil üreteceğini, 2020 yılında da bu arabanın yollarda olacağı duyurulmuştu. Paylaşılan bilgilere göre, İsveçli üretici Saab ile işbirliği yapılmış, o dönem bu proje için 40 milyon Euro harcanmıştı.

Olmadı. Olamadı.

Aynı yıl içerisinde, Ekim 2016’da da, Yakın Doğu Üniversitesi İnovasyon Merkezi ve AR-GE ekipleri ile Otomotiv Mühendisliği bölümü tarafından KKTC’nin ilk yerli arabası Günsel, kamuoyuna tanıtıldı.

Araba sırra kadem basmadı, üç yıl boyunca, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nin girişinde sergilendi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasım 2017’de, “Türkiye’nin Otomobili Ortak Girişim Grubu (TOGG) Tanıtım Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin otomobilini yapacak Ortak Girişim Grubu’nda Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell Grubu ve Zorlu Holding’in bulunduğunu açıkladı. Aralık 2019’da da, Gebze’de TOGG, Türkiye’nin yerli ve milli arabasını, bir değil iki modelini birden, kamuoyu ile paylaştı. Tanıtımdan sonra hemen üretime geçmeyecek olan yerli otomobilin üretime başlama tarihi ise 2022 yılı olarak hedeflendi.

Tekrar dönelim ülkemize. Bu ayın 20’sinde, iki model birden yani Günsel’in ilk modeli B9 ile ikinci modeli J9 tanıtılacak. Bu yıl içerisinde, 200 arabanın üretileceği, seri üretime ise 2021 yılında geçilerek 2 bin arabanın üretilmesi hedefleniyor.

Türkiye’de yerli ve milli araba tanıtımı yapıldığında, ne kadar yerli ve ne kadar milli olduğu tartışıldı hemen. Bugün bile tıkır tıkır çalışan Devrim’den bu yana ilk defa araba yapamama kompleksini, yurtdışından dopingli de olsa, aşmaya çalışıyor Türkiye! Konu araba değil, biz yapabiliriz fikrini somutlaştırmakta belki de…

Ve gelelim Türkiye’nin ‘’paralel evreni’’ KKTC’ye…

Benzer yıllarda benzer enstrümanlar, benzer fikirler, benzer adımlar, belki de benzer kompleksler…

Benzer yıllara odaklanmış, benzer hedefler.

Biri Türkiye, diğeri özel girişim.

Biri TOGG, diğeri GÜNSEL.

TOGG da eleştirildi, GÜNSEL de.

Fabrika nerede, mühendis nerede, üretim bandı nerede, yerlilik nerede diye sorular sorulmakta.

Söz bundan sonra, bu zorlu sınavı takip etmekte.

Eleştirerek değil, destekleyerek.

Desteklerken de biraz temkinli olarak.

Konu Sayın Günsel’e ait olmaktan çoktan çıktı artık.

Konu KKTC’nin yerli araba üretimi konusu.

Dolayısıyla, her ne kadar farklı atılımlarla ve yeniliklerle adını duyurmuş, adada kıtalı gibi yaşama hedefinden milim sapmamış olsa da,

iş adamlığı konusunda belki de hayatının en büyük sınavını, Sayın Günsel, yine GÜNSEL ile verecek…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899