TDP genel başkanı Cemal Özyiğit, ülkede bugünkü durumun 63’lü yıllardakine benzediğini, vatandaşın ancak bayramda et yiyebildiğini söyleyerek, “asgari ücretin bile açlık sınırının altında kaldığı bir ülke haline geldik” dedi. “Pamuk ipliğine bağlı bir hükümet olduğunu, başbakanın 3 kurumu partisinden ayrılma sürecinde olan YDP’lilere verdiğini, tek amacın hükümetin bozulmasını engellemek olduğunu” söyleyen Özyiğit, ilahiyat okullarıyla ilgili hükümetin ne düşündüğünü sordu. Özyiğit, gelecek endişesindeki gençlerin pandemi şartlarında bile ülkeyi terk etmeye çalıştığına işaret ederek, atılan adımların adım adım “ilhak politikası” olduğu görüşünü belirtti. Hükümete “kendinize gelin” diyen Özyiğit, doğru olanın federal çözüm yönünde adım atmak olduğunu kaydetti. Özyiğit, Lute’un adada olduğunu belirterek, bu sefer mesajları doğru anlayıp iletmesini temenni etti. ÖZERSAY HP Genel Başkanı Kudret Özersay da, Başbakana toplumun menfaatini gözeten 3 konuda sorular ve öneriler başlıklı konuşma yaptı. Kudret Özersay, hükümet yetkililerinin ve Başbakanın genel kurulda olmamasını eleştirerek, başbakan genel kurula gelmeden konuşmasını yapmayacağını belirtti. Maraş’taki malların değerini bulması için çalışma yapıldığının söylendiğini anımsatan Özersay, “kapalı değil açık kısmında yaşayanların zaten yıllardır mahrumiyet bölgesinde yaşamaktan şikayet ettiğine” işaret ederek “kanalizasyon altyapısı bile olmayan açık Maraş dururken kapalı Maraş’ta çalışma yapılmasını” eleştirdi. “Kapalı Maraş’ın seçime malzeme olarak açıldığını” söyleyen Özersay, Maraş’ın bundan sonra bütünlüklü şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı. TL’nin döviz karşısında bu şekilde değer kaybederken gençlerin konut sahibi olma noktasında ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Özersay, önceki dönemde başlatılan sosyal konut projesinin bir çıkış yolu olabileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı’nın 3 binden fazla Rum ve yabancının Maraş’taki mallarıyla ilgili başvuru yapıldığını açıklandığını ancak kendisinin bunun yüzde 10’u kadar olduğunu bildiğini, bu rakamın ne zaman ne şekilde elde edildiğini bilmek istediğini belirten Özersay, Taşınmaz Mal Komisyonu aracılığıyla yapılacağı söylenen çalışmaları eleştirerek, komisyonun başkan ve üyelerinin hala belirlenmemiş olduğunu hatırlattı. Türkiye’de “yeraltı dünyası mensuplarının bir süre KKTC’de kalacağıyla” ilgili haberlere değinen Özersay, bu konuda bir tedbir düşünülüp düşünülmediğini sordu. Özersay, tedbir alınmazsa bu şekilde anılan bir ülke olarak itibar kaybedileceği uyarısında bulundu. Özersay, Geçitkale Havalimanı konusunda herhangi bir adım veya açıklama görmediğini belirterek, içinde bulunulan şartlarda bunun üzerinde konuşulması gereken bir konu olduğunu belirterek “ 20 Temmuz’da başkalarının yapacağı açıklamalardan mı öğreneceğiz konunun detaylarını “diye sordu. Garanti ve ittifak anlaşmalarına atıfla bir adım atılmasının doğru olmadığını, bu konunun kapsam ve sınırlarının belirlenerek bir anlaşmayla istismar edilmeyecek şekilde yapılabileceğini söyledi. ERHÜRMAN Tufan Erhürman, ülkedeki son durumla ilgili konuşmasına, krizin içinde olunduğunu ancak pandeminin yarattığı etkilerin kısa sürede geçmeyeceğinin görüldüğünü kaydederek, 6 aylık hükümet döneminde 3 bakanının yerlerinin değişmesi, görevden alma ve farklı değişikliklerin olduğu bir dönem geçirildiğini söyledi. Erhürman, hükümetin 2 ayında meclis başkanı seçiminin, sonrasında nisap sorunun öne çıktığını hatırlatarak, bu şartlarda güven duymanın zorlaştığını ifade etti. Bakanlar Kurulu’nun da, inanç turizmi, bayrak krizi, okulların açılması, Maraş gibi konularda çelişki içinde olduğunu ifade eden Erhürman, akaryakıt zammının da kapıda olduğunu söyledi. Hayat pahalılığının durdurulması noktasında atılamayan adımlara da değinen Erhürman, Kutlu Adalı için oluşturulan komitede azınlık çoğunluk tartışmasının yapılmasının doğru olmadığını belirtti. Erhürman, acil adım atması gereken konulara da örnekler vererek, zamanında “vatan haini” ilan edilen Taşınmaz Mal Komisyonu üyelerinin bir anda “kahraman” ilan edildiğini söyleyerek eleştirdi. İnsanların boşa geçen zamanda meclise, mahkemelere olan güvenlerini de kaybettiğin ileri süren Erhürman, “kafaların içinde ülkenin hali değil başka şeyler var” dedi. SANER Başbakan Ersan Saner, geçmişte asgari ücretin oybirliğiyle belirlendiği dönemde Özyiğit’in yine açlık sınırı altında olunduğunu belirttiğini hatırlatarak, kendilerinin ne yaptığının farkında olduğunu söyledi. Maraş bölgesinde AB projesi olarak projelendirilen kanalizasyon altyapısının zaten çoğu yerde çalışmadığını, Kapalı Maraş ve açık Maraş ayrımı gözetmeden açıklama yaptığını söyledi. Sosyal konut konusunda kendisinin de TOKİ’yle görüştüğünü ,en önemlisi kaynak sorunu olduğunu kaydeden Saner, Taşınmaz Mal Komisyonuna 344 civarında başvuru olduğunu, cumhurbaşkanının 3 bin kadar Rum’un başvuru yapmasına imkan sağlanacağını söylemek istediğini belirtti. İHA, SİHA’larla ilgili bir adım atılacaksa açıklama yapılacağını, kendisine bu konuda bir talep gelmediğini ifade eden Saner, 500 bin aşı hedefinin de neredeyse gerçekleştiğini belirterek, “sağlıktaki başarıyı ekonomik alana yaymak için adım atılacağını” kaydetti. Mevcut aşılarla eğitim ve turizm sektörünün öncelikli olarak aşılandığını, böylece eylülde yüz yüze eğitimin hayata geçeceğini kaydeden Saner, hayat pahalılığının bu aydan itibaren yansıyacağını, Adalı konusundaki duruşlarının ise ilkesel bir duruş olduğunu vurguladı. Saner, ilahiyat okullarıyla ilgili yorum yapmak zorunda olmadığını, öneriyi sunan Atun’la gerekli görüşmeleri yaptıklarını belirtti. Başbakan Saner, Taşınmaz Mal Komisyonu üyeleriyle ilgili çalışmanın son aşamaya geldiğini de belirtti.