İkinci turda, seçime katılımın artacağına inandıklarını belirten Saner, halka sandığa gidip iradeyi güçlü bir şekilde yansıtma çağrısı yaptı. Saner, “Oyunuzu kullanarak, Kıbrıs Türk Halkının haklarına sahip çıkmakta kararlı olduzu ortaya koyunuz dedi. "AKINCI BAŞARAMADI" Akıncı’nın 5 yıllık görevinde başarısız olduğuna işaret eden Saner, Akıncı’nın 4 boyutlu siyaset vizyonunu hatırlattı. Akıncı’nın özellikle Kıbrıs konusunda çok iddialı olduğunu hatırlatan Saner, “Hatta o kadar iddialıydıki 3-5 ay içerisinde Kıbrıs konusunu çözeceğini iddia etmişti. Sayın Akıncı kapsamlı çözüm uğraşlarının yanı sıra, paralel bir süreçte, her iki toplumun günlük yaşamına katkı yapacak çeşitli güven artırıcı önlemlerin uygulanmasına özel önem verecekti. Bu kapsamda, Kapalı Maraş bölgesinin BM gözetiminde yerleşime açılması ve bu açılışa eş zamanlı olarak Kıbrıslı Türklerin, ticaret ve turizm alanında yaşadıkları dar boğazların aşılması için Mağusa Limanı ve Ercan Havaalanının kullanılabilmesinin yollarını bulacaktı. İkisini de yapamadı. Başaramadı” dedi. Kıbrıs konusundaki kapsamlı müzakereler sürecinin, 2017 yılının Temmuz ayında Crans Montana’da Sayın Akıncı’nın garantiler ve toprak konusunda vermemesi gereken tavizleri vermesine rağmen başarısızlıkla çöktüğüne işaret eden Ersan Saner, Maraş konusu paralel olarak ele alınamadı. Bırakınız Marasin açılmasını Maraş konusunu gündemine bile alamadı. Sayın Akıncı görev süresinin yarısından fazlasında , yani son üç yılda hep Rum lider Anastasidis’in ne istediğini anlamaya çalıştı” şeklinde konuştu. Rum Lider Anastasiadis’in, egemen eşitlik temelinde bir anlaşma istemediğini, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamını kabul etmediğini, Hidrokarbon kaynakları konusunda söz hakkı vermediğine işaret eden Saner, Rumlar’ın, Kıbrıslı Türklerle hicbir şey paylaşmak istemediğine vurgu yaptı. Rum Tarafının, Türkiye’nin buradaki askeri varlığı ile etkin garantörlüğünü sıfırlamayı amaçladığını belirten Saner, Maraş, Güzelyurt, Karpaz ve pek çok yerleşim birimi ile toprağın talep edildiğini vurguladı. Akıncı’nın iç konularda da yetersiz ve duyarsız kaldığını ifade eden Saner, şöyle devam etti: “Toplumsal konulara duyarlılık gösterecekti. Partilerin içi ile değil, toplumun içi ile ilgilenecekti. Uzman raporları ile hükümete öncülük edecekti. Kamu Hizmeti Komisyonu demokratikleşecekti. Yolsuzluklarla ilgilenmek boynunun borcu olacaktı. Cumhurbaşkanlığı uzman raporlarını bu donemde maalesef göremedik. Kamu Hizmeti Komisyonu’nda hicbir değişiklik olmadı. Yolsuzluklarla hiç alakadar olmadı.” Akıncı’nın bir diğer önemli iddiasının da Türkiye ile ilişkileri geliştirmek olduğunu hatırlatan Saner, “Çatışmacı değil uzlaşmacı olacaktı. Türkiye ile Anavatan –Yavruvatan ilişkisinden çıkılacak iki kardeş ülke olacaktık. Yapamadı. Tam tersi oldu. Sayın Akıncı Türkiye ile hem çatıştı hem de uzlaşmacı olamadı. Türkiye-KKTC Cumhurbaşkanlığı ilişkileri nerdeyse kopma noktasına geldi. Çünkü, Sayın Akıncı, Türkiye’nin çok hassas olduğu konularda gereken diyalogu sağlayamadı. Bunları düzeltme gereğini duyacağına tam aksine üstüne gitti” dedi. Akıncı’nın bağımsız ve tarafsız Cumhurbaşkanı da olamadığını belirten Saner, Cumhurbaşkanlığı’nda tamamen kendi siyasi görüşüne yakın kişilerden oluşan bir kadro ile çalıştığına vurgu yaptı "TATAR MASADAN KAÇMAYACAK" Ersin Tatar’ın seçildikten sonra yapacaklarını da anlatan Saner şöyle konuştu: “Öncelikle Sayın Tatar seçilir seçilmez, BM başta olmak üzere ilgili uluslararası kuruluşlara, BM Güvenlik Konseyi üyelerine Kıbrıs Türk halkının tutumunu anlatacaktır. Bazılarının iddia ettiği gibi çözümden, masadan kaçmayacak, tam aksine her yerde ve her koşulda egemenliğimizi, iki devletli çözümün en doğru çözüm olduğunu savuncağız. Türkiye ile çok yakın çalışarak nasıl bir yol izleyeceğimizi belirleyeceğiz. Biz Türkiye’nin Kıbrıs konusunda ne olabileceğinin görülmesi için 5 + 1 Gayri Resmi toplantı yapılsın önerisine destek veriyoruz… Türkiye gibi biz de oraya federasyon görüşmeye değil, Rum komşularımızın iki devletli çözümü görüşmeye hazır olup olmadıklarını görmeye gideceğiz… Bu konuda da Türkiye ile hemfikiriz. Görüşmeleri reddeden, kaçan taraf asla olmayacağız, haklarımızı asla teslim etmeyeceğiz. Ama görüşme sürecine bağımlı kalmayacağız. son oyunu BM nezdinde tamamlayıp bu konuda çözüme ulaşamadığımız taktirde, asla görüşme sürecine bağımlı kalmayacağız. Yeni bir geleceğe yürümek için tanınmaya ağırlık vereceğiz. İnanıyoruz ki ekonomimiz güçlenecek, güçlü Türkiye’nin desteği ile biz tanınacağız.” Türkiye ve hükümetle ilişkilere büyük değer ve önem vereceklerini belirten Saner, “Türkiye bizim en büyük destekçimiz. Bizi tanıyan tek ülke. Güvenliğimiz tamamen ona bağlı. Büyük projelerimizi hep anavatanla birlikte anavatanımızın katkıları ile gerçekleştiriyoruz. Su projesi, pandemi hastanesi, yollar, elektrik santrali, göletler ve daha sayamayacağım birçok alt yapı yatırımları... KKTC güçlü kılınması icin gerçekleştirilmiş bu tip projeleri Anavatan Türkiye desteği ile uygulamaya devam edecek.” Kıbrıs Türk Halkı’nın yeni secilecek liderini yakinen tanımakta olduğuna işaret eden Ersan Saner, Ersin Tatar’ın herkesle diyaloğu olan, herkesi kucaklayabilen, halkın içinden ve halkın çıkarları ne gerektiriyorsa onu yapan bir kişi olduğuna işaret etti UBP olarak Tatar’ın hep yanında olacaklarını belirten Saner, bu yarışta halkın da desteğine ihtiyaç olduğuna işaret etti Saner, “Dolayısıyla pazar günü sandık başına giderek yeni bir başlangıca imza atalım. Hep birlikte yeni bir geleceğe yürüyelim. Çok çalışalım ve birlikte başaralım” çağrısı yaptı.