Başbakan Saner dün sevenlerini hayli korkuttu…

Hastanede yapılan tetkiklerin sonucu iyi çıkınca bugün yeniden görevinin başına döneceği mesajını verince elbette sevindik!

Büyük geçmiş olsun…

Ama bir hayli kiloları var, öncelikle bundan kurtulmak gibi bir önceliği var!

Buna bir de düzensiz beslenme ve stres eklenince kendisine çok daha fazla dikkat etmesi gerekiyor…

Sağlık Bakanı Ünal Üstel, Başbakan’ı hastanede ziyaret ettikten sonra dün Radyo Vatan stüdyosuna geldi, 45 dakikaya yakın bir program gerçekleştirdik!

Saner’in durumunun iyi olduğunu ondan da öğrendik…

Haliyle sohbet Başbakan’dan başlamış oldu!

Bakan Üstel, iki aylık Bayındırlık Bakanlığı görevinden alınıp Sağlık Bakanlığı görevine getirilince önce biraz kırgınlık gösterdi ama belli ki iki haftadır bu göreve de alışmış ve vakıf olmaya başlamış…

Zira onun da işi kolay değildi çünkü, eski bakan pilli giderken bütün ekibini de beraberine götürdü!

Kim bilir belki kim olsa aniden görevden alınsa bu tepkiyi gösterirdi ve ceketini de ekibini de alıp giderdi…


Bakan Üstel, Başbakan’a dün tam destek beyan etti…

Öncelikle ülkenin içinde yaşanan sağlık ve ekonomik krizler icraatın başı olan Saner’in sırtına yüklenmişti!

Üstel, biz bu bakanlıkta gece 12’den önce eve gidemiyoruz dedi ama bir de Saner’i örnek verdi…

Ülkede 10 bakan var ama bir de onların hepsinin üstünde Başbakan var!

Çaresizlik içinde çırpınan bir ülkenin Başbakanı olmak kesinlikle ateşten gömleği giymekle eş anlamlıdır…

Peki Başbakan’ın giydiği ikinci ateşten gömlek hangisiydi?

Bunu da Bakan Üstel vurguladı;

Parti içinde yaşanan bir takım tartışmalar…

Zira UBP büyük parti, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra başına gelmeyen kalmadı!

Kurultay krizi, Meclis başkanlığı ve şimdi önünde genel sekreterlik seçimi ve yine kurultay hazırlıkları var…

Saner de muhalefet hatta bazı parti içi güçler tarafından seçilmiş değil de ‘atanmış’ olarak nitelendirirken bize göre parti içinde giyilen ateşten gömlek çok daha yakıcı olur, hele de o parti UBP olursa!

İnanın bazen biz bile Başbakan’ı eleştiren yazı yazdıktan sonra yalnız bırakıldığı için üzülüyoruz…

Muhalefetin vurduğu gibi bir de partiden yiyince kurşunları kim bunu kaldırabilir ki?

Sonuçta kendisi istedi bu makama gelmeyi, ya da başkaları hiç önemli değil…

İki ateşten gömlek iki cephede savaşmak demek, bu da onun kaderi!

Dün Bakan Üstel ile yaptığımız radyo programında da herkesin gündemi olan aşı konusu ilk plandaydı…

Yeterli miktarda aşı olmadığı bir kere kesin!

Türkiye kendisine geldikçe bize gönderiyor…

Ama sokaktaki vatandaş da ısrarla soruyor;

Biz ne zaman aşılanacağız diye…

Bir de şimdi Çin aşısı mı yoksa AB aşısı mı tartışmaları başladı!

Bu konuda bizden bile torpil isteyenleri düşününce Bakan Üstel acaba bu konuda günde kaç telefon alıyor diye düşündük…

En azından şu belli oldu ki geçmiş bakanlık döneminde aşı konusunda ciddi bir torpil düzeni işlemiş!

Çok sayıda hiçbir kronik hastalığı olmayan genç insanlar bile, bunun içinde gazeteciler de var aşı merkezlerinin arka kapısından girmiş ve aşılanmış…

Anladığımız kadarıyla da Bakan Üstel öncelikle aşı konusuna bir disiplin getirmek için kolları sıvamış!

Bundan böyle her şey kontrol ve kayıt altında olacak dedi, umarız da olur…

Bu arada 65 yaş üstü binlerce kişinin de halen aşı olmak için müracaat yapmaması endişe vericidir…

Artık korkuyorlar mı yoksa güvensizlik durumu mu hakim, bilinmiyor!

Onlar gelmiyorsa gerekirse devlet onların ayağına gidip aşılanmalar kesinlik yapılmalı ve sıra diğer kesimlere de gelmelidir…

Daha yaklaşık iki haftadır bu bakanlıkta oturan Üstel’in işi kesinlikle kolay değildir…

Öncelikle üst kademenin boşaltıldığı bir bakanlık koltuğunda oturuyor, kaynak yok, her türlü imkansızlıklarla boğuşacak ve salgına karşı büyük bir mücadele içinde olacak!

Bu arada tüm sektörler olumsuz etkilendiği için hepsiyle de muhatap olma zorunluluğu var…

Bir de Sağlık Bakanı olduğu ilk günden itibaren yine gündeme gelen Jet krizi olayı önünde duruyor…

Kendisine sorduk;

Rapor ne zaman açıklanacak diye?

Başsavcılık’la da görüşmüş ve kendisiyle de ilgili bir sıkıntı olmadığı söylenmiş…

Bir an önce açıklanmasını istiyor raporun!

Kesinlikle de açıklanmalıdır…

Hayati önem taşıyan bir makamda oturuyor ve raporun bir an önce açıklanması moral motivasyon açısından çok önemli!

Bu artık sadece kendisinin değil tüm ülkenin sorunu haline gelmiştir…

Suç varsa cezasını çekmeli ama yoksa da bunu herkes bilmelidir!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, yanan devlet laboratuarının kapısına zincirle kilit vurulmuş ancak bazı yabancı plakalı araçlarla gelen kişiler binaya girip çıkmaya başlamış. Bir soruşturun bakalım perde gerisinde neler oluyor? Bina başka maksatlar için mi kullanılacak?

Sayın Ali PİLLİ, bakanlık döneminizde ilaçlama için istihdam ettiğiniz 40’a yakın kişiden tek bir tanesi bile şu anda bakanlıkta değilmiş. Sahi bu çalışanlar yer yarıldı da içine mi girdi dersiniz? Yoksa hepsi evde oturup devletten maaş mı çekiyor?

Sayın Mehmet Salih GÜRKAN, Kıb-Tek bir hayli karışırken 3 sene müdür olduğunuz dönemdeki dosyalar da açılmaya başlamış diye duyduk. En iyisi bu konuda kamuoyuna sağlam bir açıklama yapmanız ve bir takım söylentilere cevap vermeniz olacaktır…

Sayın Erhan ARIKLI, siz kurumdan 3 kişiyi görevden aldığınızı açıkladınız ama başkaları sadece bir kişinin görevden alındığını iddia ediyor. Ortada bir karışıklık var sanki, en doğrusunu sizden öğrenmek istiyoruz…Devlet ciddiyeti açısından bu önemlidir değil mi?

Sayın Dursun OĞUZ, PCR testi yapılmadığı için uçaklara alınmayan kızgın vatandaşlar bilet parasını iade almak için sizin bakanlığı basıp olay çıkarıyormuş. Allah sabırlar ve kolaylıklar versin bakalım parasızlığa daha ne kadar dayanacaksınız?

Sayın Hüseyin Macit YUSUF, Akıncı’nın kabul etmediği gezici elçilik göreviniz için atanma yazınız yazılmış iş imzaya kalmış. Nasıl bir makamdır pek bilemiyoruz ama hayırlı ve uğurlu olsun, şimdi sıra mümkün olduğu kadar uçmakta değil mi?

Sayın Mahmut ERDEN, yıllardan sonra patates ihracatını başardıktan sonra şimdi de yeni hedef olarak zeytinyağı ithaline çevirmişsiniz. Umarız ilgili bakanlık ve devlet de artık bu konuda size tüm kapıları sonuna kadar açarlar!

Sayın Didem GÜRSES, dünkü ularımızdan sonra duyarlılık gösterip Sağlık Bakanlığı resmi sitesinde güncellemeye gittiğinizi memnuniyetle öğrendik. Zira özellikle de dış kaynaklar için devlet ciddiyeti açısından önemli bir konuydu!

Sayın Salih KAYIM, açık alanı olan restoranlar büyük bir heyecanla dün işletmelerini açıp işe başladılar ancak bu kez de açık alanı olmayanlar sitem etmeye başladılar. Bakalım onların sorunlarını da çözebilecek misiniz?

Sayın Mehmet BULANIK, tatlı sektöründen sonra şimdi de restoran sektörüne el attığınız ve bir hayli de iddialı başladığınız konuşuluyor. Hayırlı işler bol müşteriler temenni ederiz. Bundan böyle artık rakipleriniz düşünsün değil mi?