Koronavirüs krizini yönet(eme)meye odaklanmış bir sağlık politikasının yol açtığı sağlıktaki otorite ve denetim bozukluğu gittikçe derinleşiyor.

Hal böyle olunca da, Sayın Sağlık Bakanı ve Sayın Sağlık Bakanı Müsteşarı, görevlerini bırakıp gittiklerinde de yaptıkları icraatlar, arkalarından mahkeme dosyaları olarak kendilerini kovalayacağa benziyor...

Bunları ispatlayacak örneklerden sadece ikisini gelin birlikte değerlendirelim:

Geçtiğimiz günlerde, medyaya yansır gibi oldu ama arkası gelmedi.

Devlet hastanesinde görevli iken, bir özel hastanede de çalışan bir hemşirenin, özel hastanedeki plasentaları, Güney Kıbrıs’a kozmetik ve güzellikle ilgili yerlere satıyordu.

İşin içerisinde üç yasa dışı durum var:

İlki; kamudaki bir hemşirenin özel hastanede çalışması ki bunun izahı mümkün değildir.

İkincisi; insana ait dokuların, ülke sınırları dışarısına çıkarılması.

Üçüncüsü; yasa dışı ticaret.

Bu konu doğru ise, Sayın Sağlık Bakanı ve Sayın Sağlık Bakanı Müsteşarı (ki hala görevde ise) gereğini derhal yapmalıdır!

Ülkenin sağlığının, Koronavirüs vakalarını saymaktan ve açıklamaktan ibaret olmadığını hatırlayıp, oturdukları koltukların hakkını, kimsenin gözünün yaşına bakmayarak atacakları cesur adımlarla vermelidir.

Yine geçtiğimiz günlerde bir başka olay daha yaşandı.

Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan Özel Sağlık Hizmetleri Kurulu’nun yetkileri çiğnenerek, görevini ihmal eden ya da kötüye kullanan bir Sağlık Bakanlığı yetkilisi tarafından, tam üç kamu hekiminebirden alelacele özel klinik açma yetkisi verildi!

Devletin bu üç UYANIK DOKTORLARI, adeta Yüce Yargı’nın, hükümetin, Sayın Sağlık Bakanı’nın, Sayın Sağlık Bakanlığı Müsteşarı’nın gözlerinin içine baka baka, illegal ticarethanelerini hayat geçirdiler!

Değerli okurlar;

Yukarıdaki her iki skandalın da temelinde, Sağlık Bakanı Müsteşarı başkanlığında her ay toplanması gereken, Özel Sağlık Hizmetleri Kurulu’nun çalıştırılmaması, özel hastanelerin denetlenmemesi yatıyor.

Bu durumda da Sayın Sağlık Bakanı Müsteşarı’na seslenmek farz oluyor:

Sayın Sağlık Bakanı Müsteşarı, şayet hala görevinin başında ise, hem devlette hem de özel hastanede çalışan ve ülke dışı bağlantılı plasenta ticaretini yöneten o hemşire ile ilgili gereğini yapmalıdır.

Sayın Sağlık Bakanı Müsteşarı, şayet hala görevinin başında ise, plasenta ticaretinin merkezi o özel hastane ile ilgili gerekli soruşturmayı başlatıp en kısa sürede sonuçlandırmalıdır.

Sayın Sağlık Bakanı Müsteşarı, şayet hala görevinin başında ise, sağlıktaki otorite boşluğunu fırsat bilip de hastalarını ticari unsur olarak görme acizliğini gösteren, o üç sağlık ticaretçisi hekimle ve buna göz yuman kamu görevlisi ile ilgili gereğini derhal yapmalıdır!

Söz Sağlık Bakanlığı’nda…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899