Devletin bütçesi sıkıntıda.

İcraatlar için sıcak paraya ihtiyaç var.

Sağlıkta da durum benzer.

Sağlık Bakanlığı, hizmet alımlarının paralarını ödeyemiyor.

Kanser, MS, Alzheimer, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların ilaçlarının temininde ciddi sıkıntılar yaşanıyor.

Hasta refakatçisi sistemi başlamadan sona erdi.

Aşılar eksik.

Acile bile gidenler elleri boş dönüyor.

Koruyucu sağlık hizmetlerinde ciddi finansal sıkıntılar var.

Özel sektör ise tam bir keşmekeş.

Devletten gönderilen sevk lütufları ile ayakta tutulan özel hastaneler var.

Askeri hekimlere, gece acil servislerinde nöbet tutturup maliyetlerini düşürmeye çalışan, devletin arka bahçesi gibi çalışan, hastaneler var.

Özetle, sağlıkta para mara yok!

Vardı da… Bitti, bitirildi!

Tetkikte ve sarf malzemelerinde israflarla, devlet-özel arasındaki danışıklı sevklerle, komisyonculuklarla, ihale yolsuzlukları ile para bitirildi!

Türkiye’den geçen sene hibe edilen, yaklaşık 22 milyon TL, proje üretilememiş olmasına kurban edildi ve yarısından çoğu kullanılamadı.

Sağlık Bakanı’mız ise, ‘’sağlık ölüsüne yaptığı rüküş makyajını’’, halkımıza, ‘’sağlık sistemine hayat öpücüğü’’ diye yutturmaya çalıştı hep!

İşte yeni bir örnek:

Sayın Sağlık Bakanı, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Kalkındırma Derneği’nin yapmayı planladığı piyango çekilişinden elde edilecek 1 milyon TL’nin, ülkemizde Kalp ve Damar Hastanesi için kullanılacağını ifade ediyor. (1 milyon TL toplanabilmesi için, tanesi 20 TL’den olan piyango biletinden 50 bin adet satılması gerekiyor.)

Ülkemize böyle bir hastane elbette lazım. Hatta, travma hastanesi de lazım, çocuk hastanesi de lazım. Ülkemize sağlık altyapısı adına birçok yeni unsurlar lazım.

Ancak, biraz da gerçekçi olup, halkımızın aklı ile alay etmemek de lazım. Ya da, sağlıkta yatırım organizasyonunu doğru düzgün, hayalperestlikten uzak olacak şekilde planlamak lazım.

Konunun can alıcı tarafı da bu zaten.

Konumuz, Kalp ve Damar Hastanesi’nin yapılıp yapılmaması konusu değil. Yapılması için gerekli kaynağın temin yöntemi ve projelendirme fakirliği! Kısacası, son 1,5 ayda karar verilip yola çıkılmış, alelacele, vizyonsuz bir Sağlık Bakanlığı icraat denemesi daha…

Ülkemiz için gerekli Kalp ve Damar Hastanesi’nin maliyeti, en cimri hesapla, 150 milyon TL’nin üzerinde olacaktır. Piyango ile toplanabilecek para, ihtiyacın yüzde birinden daha az olacaktır. Yani, piyango biletlerinin satışından toplanması hedeflenen miktarla, hastanenin yüzde biri bil yapılamıyor! Peki geriye kalan miktar nasıl temin edilecek?

İnanın bu sorunun cevabını, ‘’Maliye Ustası’’ Sayın Serdar Denktaş bile veremez!

Aslında, casino, bet ofis, sanal bet, tefeci, komisyoncu, kara para aklama cennetine dönüştürülen ülkemizde, yapılmasına niyet edilen hastanenin finansmanına da piyango çekilişi ile katkıda bulunmanın pek de yadırganacak bir yönü olmamalı.

Şaka bir yana, madem ülkemize, halkımızın da katkısının içerisinde bulunacağı bir Kalp ve Damar Hastanesi’nin, yine KKTC’nin kendi olanakları ile yapılması hedefleniyor, o zaman Sayın Sağlık Bakanı’nı göğsünü gere gere halkımızın huzuruna çıkmalı, herkesi bu hastane için bağış yarışına çağırmalı, ilk adımı da kendisi atmalıdır! Öyle kalkıp da Bakanlık koltuğunu piyangocu sandalyesine çevirmemelidir!

Sağlıkla kumar oynanmaz derdik.

Sayın Sağlık Bakanı’mız sayesinde bunu da gördük!

Sağa sola çarçur edilen paralar, bu aralar piyango biletleri ile toplanmaya çalışılıyor,

Sağlıktaki ciddi yatırımlar da, piyango biletlerinden gelecek gelirlere endeksleniyor adeta!

Sayın Sağlık Bakanı’na da bundan sonra halkımıza,

‘’Sağlıkta şansınız bol olsun!’’ demek düşüyor…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899