Öğrenimlerini yurt dışında tamamlayan gençlerimizin ülkemize gelmek istemediklerini, gelenlerin ise çoğunun bir süre sonra ülkemizden kaçıp gittiklerini hepimiz biliriz.

Siyasiler de bilir üstelik.

Ama ne yazıktır ki seçim zamanları hatırlanır ülkelerini terk eden gençler.

Gençlerini geri getirme, ülkesine, toplumuna kazandırma umutları ile beslenir halk.

Sonra unutulur her şey.

Arka kapılar utanır liyakatsız istihdamlardan.

Sağlıkta da durum farklı değildir.

(Devam etmeden önce, bazı sağlık kadrolarındaki gerçek yetersizlikten dolayı dışarıdan hizmet veren fedakar meslektaşlarımı tenzih eder, saygı ile selamlarım.)

Devletten emekli olan bazıları, hizmet alımları ile emekliliklerinin üzerine ‘’çerez’’ koyarken, gençlerin rızıklarından çaldıkları umurlarında bile olmaz.

Hizmet alımı cennetidir bazıları için.

Sorarsanız gerçek emekçilerdir.

Emekli olsalar da halkı hizmet beklediği için fedakarlık yaparlar.

Kamudaki odasına bir gün sonra devlete hizmet satan emekli olarak otururlar.

Ameliyathaneye bir gün sonra, devlette o ameliyatı ondan başka kimse yapamadığı için gidip yaparlar.

Uzaktan bakıldığında gayet fedakarlık örneği gibi görünür sorarsanız.

Hekimlik mesleğinden emekli olunamayacağını gözlerimize sokar gibidir tavırları.

O hizmeti satmasa hasta mağdur, devlet perişan olur sorarsanız.

Ama bir soruya cevap veremez bu hizmet sultanları.

Neden yetiştirmediniz arkanızdan çıraklarınızı?

Susarlar.

Çok çalışmış ama bürokrasi izin vermemiştir onlara göre.

Bu yüzden davet edilirler vakalara ‘’keyiflerine göre’’.

Onlar, kısa günün karı ile evlerine dönerlerken, ülkelerine dönemeyen geçlerin ahları ‘’çınlar’’ kulaklarında.

Vicdanı olmayanların duyamayacağı bir çınlamadır bu…

Dışarıdan alınan sağlık hizmetinin gizli sultanlarıdır onlar.

Devlet kalkınmasın, gençler artmasın, saltanatım sarsılmasın derler tavırları ile.

Sağlığın hizmet sultanlarının saltanatı bitmedikçe,

Giden gençler geri dönmez,

Gelen gençler gerisin geriye çeker gider…

İletişim: 0542-8529899