Önce Saray’ın sözcüsü Barış Burcu yaptı açıklamayı…

Akıncı bundan tatmin olmamış olsa gerek ki ikinci açıklama kendisinden geldi!

Özersay’a ciddi tepki gösterdi…

Ama asıl mesaj Ankara’ya gönderildi!

Özersay’ın arkasını sıvazlayanların olduğunu ima etti…

Burada suçlama tamamen Ankara’yaydı!

Biraz parmağının ardına saklandı gibi geldi bize…

Oysa bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır!

En üst düzey makamı yani…

Diplomasi kurallarına göre Türkiye’nin Ankara Büyükelçisi’ni makamına çağırır, ki kendi deyimine göre kastettiği sırt sıvazlayanlar orası olduğuna göre bu konuda bir açıklama isteyebilirdi!

Belli ki Özersay kolay lokma ama…

Hadi biz buna Ankara ile şu anda sürtüşme içine girmek istemedi!

Bize göre Akıncı’nın asıl tepkisi Özersay-Anastasiadis’ten daha ziyade Maraş açılımıdır…

Bu konudan Başbakanın haberi var yardımcısının haberi var ama Cumhurbaşkanı’nın yok!

Tabi ki doğru değil!

Zira Kıbrıs meselesi de Maraş meselesi de öncelikle Kıbrıs Türkünü ilgilendirmektedir…

Akıncı’yı devre dışı bırakmak hatadır!

Özellikle dış konularda birlik beraberlik olmaz da içeride çeşitli gruplaşmalar olursa sonuç kesinlikle hüsran olacaktır…

Ankara eğer Maraş gibi çok önemli bir konuda buraya yetkililerini gönderip ya da oraya çağırıp geniş katılımlı bir toplantı yapıp bilgilendirse sonuç daha sağlıklı olurdu!

Ama belli ki perde gerisinde bizim bilmediğimiz çok başka şeyler var…

Söylemeye dilimiz varmasa da Akıncı artık bundan sonra devre dışıdır!

Yani olmaması gereken…

Dolayısıyla son gelişmeler KKTC’de artık safların da bir kez daha belirlenmesini beraberinde getirecektir…

Özersay’ın Başbakan Yardımcısı ve Dıişleri Bakanı Kudret Özersay’ı desteklemesi ya da Akıncı’nın deyimiyle arkasını sıvazlaması bize göre de doğrudur…

Bu zaten hem 4’lü hükümetin bozulması hem de UBP-HP Hükümetinin kurulması aşamasında kendini hissettirmiştir!

Ama gelin görün ki önce toparlanıyoruz ve temiz toplum gibi bilinç altında çeşitli umutlar yeşerten Özersay ve ekibinin hükümet yıkıp hükümet kurması da olayın çok başka bir boyutudur ve bu sert manevra toplum genelinde onay almamıştır…

Bu yıpranmayı Kudret hoca ne şekilde kazasız belasız atlatır bilemeyiz ama şimdi de artık Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinin başlamasıyla uzun sıradır konuşulan ‘çatı aday’ meselesi bir kez daha gündeme gelecektir!

Çok büyük ihtimalle de eğer Tatar parti tabanını ikna ederse Özersay hem iki partinin çatı adayı hem de bağımsız olarak sağ kesimin Cumhurbaşkanı adayıdır…

Sol kesim de yeni gelişmeler nedeniyle boş durmayacaktır ki bunun sinyalleri de verilmeye başlamıştır…

Bize göre Akıncı biraz da çözüme ulaşamamanın, bu konuda verdiği sözleri tutamamanın hayal kırıklığıyla bir kez daha aday olmayacak ve CTP-TDP ve diğer sol kesimin ‘çatı adayı’ Tufan Erhürman olacaktır!

Çok daha ilginci artık bundan böyle Ankara da sağ kesimin çatı adayının yanında olacağından çok ama çok enterasan günler ve tabi ki bir Cumhurbaşkanlığı seçimi bizleri beklemektedir…

Saflar sıklaştıkça da ülkede yaşanan gerginlik tavan yapmaya adaydır!

MERAKLI KÖŞE?

DP kimin safında olacak?

Medya yazdı ama Serdar Denktaş uyum dedi, dedikodu dedi…

Usta bir siyasetçi olarak yanıldı ve bir gecede hükümet dışı kaldı!

Haliyle şimdi özellikle Özersay’a büyük tepki gösteriyor…

Ama şimdi önümüzde bambaşka bir süreç başlıyor!

Karşılıklı sondajlar, Maraş açılımı ve tabi ki Cumhurbaşkanlığı seçimleri…

Ve belirlenen yeni saflar!

Bir yanda Denktaş soyadının getirdiği avantajlar diğer yanda Ankara ile olan ilişkilerin kötü olması…

Yine de DP bir kez daha anahtar parti olma konumuna geçecek gibi görülüyor!

Mezuniyet tören niye yapılmadı?

Güvercinlik İlkokulu velilerinden şikayet var…

Kızgınlıklarında da yerden göğe kadar haklılar ve artık kim karar verdiyse bu okulda dönem sonu mezuniyet töreni yapılmama kararı alınmış!

Dertlerine derman olacak bir yetkili arıyorlar…

Devletin bir okulunda çocuklara hayal kırıklığı yaratacak olan böyle saçma bir kararı kim aldı neden aldı bunu ortaya çıkmasını istiyorlar!

Galerilere ne kadar güvenelim?

Vatandaş 11 Bin Sterlin ödemiş ayaklarını yerden kesecek bir araç almış galeriden…

Aylar sonra servis zamanı gelmiş haliyle makinistin yolunu tutmuş!

Servis bir güzel yapılmış ama makinist öyle bir konuşmuş ki moraller yerle bir olmuş…

Aracın göstergesinde kilometresi 36 bin km yazıyor ama makinist işte öyle demiyor!

Bu aracın kilometresi en az 100 bin km deyiverince kim olsa kızıp köpürmez ki…

Onun içindir;

Oto Galericileri Derneği artık bu konulara da el atmalı ve vatandaşın kazıklanmasını önlemelidir…

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, son yaşanan gelişmelerden ötürü belli ik gerginliğe oynama kararı verdiniz ve bu da iki ülke arasındaki ilişkilere zarar verecek gibi görülüyor. Halkın iradesiyle seçilmiş ülkenin Cumhurbaşkanı olarak bir Ankara ziyareti gerçekleştirmek en doğrusu olacaktı ama büyük ihtimalle de artık ipleri kopardınız!

Sayın Serdar DENKTAŞ, UBP’li bazı muhalif vekillerle dirsek temasını her geçen gün daha fazla artırdığınız gözlemleniyormuş. UBP içinde yaşanan kargaya olumsu sonuçlanmazsa ülke siyasetinde sürpriz değişimler olabileceği konuşulmaya başlandı, bakalım yine dört ayak üstüne düşebilecek misiniz?

Sayın Ersin TATAR, sizin de dahil 5 bakanlığın özel kalem müdürlüğü atamalarında Savcılık raporu geldikten sonra çok daha fazla sıkıntıya girdiğiniz ve kara kara düşünmeye başladığınız söyleniyor. Bir an önce çözüm üretin yoksa bakanlıklarda her an koltuk kavgaları yaşanmaya başlayabilir!

Sayın Hasan TAÇOY, özellikle Sanayi Dairesi’ne yapılacak olan atamada büyük hassasiyet göstermeniz bekleniyor. Zira bir yanda uzman ve iş bilir aday varken diğer yanda dost ahbap ilişkileri nedeniyle ada olan isim var! Haberiniz olsun istedik!

Sayın İsmail ARTER, Kıbrıs Türk tarafının Maraş açılımından sonra hem güneyden hem de BM’den ziyaretçilerde artış gözleniyormuş. Bu arada dün öğlen Mağusa Surlariçi’nde yenilen yemekte hayli öneli konular ele alınmış değil mi?

Sayın Sunat ATUN, herhangi bir bakanlığa atanamamanızda bir takım şifreler çözülmeye başladı bile. Büyük ihtimalle siz de duyum ve dedikoduların kurbanı oldunuz ve bir takım eylemleriniz bazı çevrelerde yanlış algılanmaya neden oldu…

Sayın Erhan ARIKLI, yeni hükümetin kurulmasından hemen sonra YDP’ye transferlerin de yoğunlaşmaya başladığı gözleniyor. Özellikle de DP’den yeni gelen ağır toplarla gücünüz her geçen gün artıyor. Bu arada parti gençlerinin Çanakkale şehitliğinde parti bayrağı açması da çok hoş karşılanmadı bilesiniz!

Sayın Zorlu TÖRE, tam da duruldu zannederken parti içinde Cumhurbaşkanı aday adaylığınız konusu yine konuşulmaya ve tartışılmaya muhalif gruplar oluşmaya başladı. Zira çok büyük ihtimalle aday ‘çatı adayı’ olacak ve parti disiplini gereği siz de çatıya kiremit koyacaksınız…

Sayın Bülent DİZDARLI, belli ki emeklilik günleri sizi fazlasıyla sıkmış olmalı ki yine kulüp işlerine girmek için start aldınız. Maddi gücü çok kötü olan bir kulübe başkan olacağınıza göre acaba define filan mı buldunuz? Hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Başak TEKEREK, uzun bir DP döneminden sonra şimdi de YDP saflarına hem de üst düzey bir yetkili olarak katıldığınızı duyduk hayırlı ve uğurlu olsun. Özellikle ekonomi ve kadın kolları konusunda büyük hizmetleriniz bekleniyor…