İktidar böyle hassas bir dönemde daha toparlayıcı olması lazım…

Ama bir bakan çıkıp incir çekirdeğini doldurmayacak tahrik eden açıklamalar yapıyor!

Beğenmeyen çeker gider diye…

Kimin haddine düşmüş böyle açıklamalar!

Bu ülkenin şu anda tek gündemi vardır…

Deprem yaralarını sarmak!

Deprem konusunda önlemler alınmasını hızlandırmak…

İnsanlar hala panik içinde!

Evlerini değiştirmek isteyenler bile var…

Okullarda veliler boykot kararı almaya başladılar!

Yerden göğe kadar da hakları var…

Dökülmeye başlayan okullara hele de bir deprem faciası sonucu çocuğunu kim göndermek ister ki?

Bu ülke Adıyaman’da evlatlarını kaybetti…

Şunların gündemine bakar mısınız?

İktidar ile muhalefetin kucaklaşacağı bir süreçte aksine anlamsız tartışmalar yaşanıyor…

Kendi gibi düşünmeyeni ülkeden göndermek kimin haddine düşmüş?

Giden istediği yere gider de…

Bu başkaları istiyor diye olmaz!

Bu ülke insanı artık kavga değil birlik ve beraberlik içinde ülke sorunlarının çözülmesini bekliyor…

Deprem önlemleri üzerine ülkede komite üstüne komite kuruluyor!

Kurulsun kurulmasına da komiteler konusunda geçmişte yaşananlar var?

Yıllardan beridir hangi komite ne işe yaradı ki deprem için kurulan komiteden fayda bekleyelim?

Sahi KTHY’nin batırılmasından sonra komitenin şimdiye kadar bir açıklaması yapıldı mı?

Devletin malını batıranlar bunun bedelini ödedi mi?

Orman yangıları ona keza…

Yandı bitti kül oldu!

Suçlular hala aramızda pişkin pişkin geziniyor…

Ya Kıb-Tek’i batıranlar?

Hani avanta yiyenler yargının önüne çıkarılacaktı?

Şimdi de ardı ardına deprem komiteleri kurulmaya başladı…

Güldürmeyin Allah aşkına bizi!

Sonra diyorlar ki;

Komite haftanın üç günü toplanacakmış!

Allah bildiği gibi yapsın sizi!

Eğer iyi niyetli olsanız değil haftanın 3 günü, kararlar alınıncaya kadar hiç ara vermeden toplanıp çalışmalarınızı halkın önüne koyar, icraatlarınıza başlarsınız…

Nedense her şey konuşuluyor ama imar yasası değişikliğinde yaşanan gelişmeler hiç konuşulmuyor…

Daha doğrusu muhalefet birkaç cılız açıklama yapıyor da hükümet edenler derin bir sessizlik içinde sanki de kafalarını kuma sokmuş gibiler!

Hadi muhalefeti bir yana bırakın bari uzmanları dinleyin…

Binlerce insanın enkaz altında kaldığı bir felaket yaşadık!

İşin erbabı imar yasasındaki değişiklik kaldırılması gerekir diyorsa hiç düşünmeden, hiç tartışmadan geri adım atacaksın…

Yok birilerine söz verdiyseniz işte o zaman işin rengi değişir!

Böyle hassas bir dönemde siyaset artık arka planda kalmalıdır…

Ülkenin yetiştirdiği mühendisine, mimarına güvenmek zorundayız, güvenmek zorundasınız!

Bize göre hangi konuda olursa olsun eğer komite kurulacaksa orada tek bir siyasetçi olmamalı, siyasetin işi yapılacak olan çalışmalarda kaynak yaratmak olmalıdır…

Bakın Mağusa Deniz Yıldızı apartmanlarına!

Orada hala bir direnç vardır…

Mimarlar raporunda açık ve net olarak belirtilmiş, o binalar mühürlenip boşaltılmalıdır diye!

Bize gelen duyumlara göre bu apartmanlarda ikamet edenler bazı siyasileri hatta bakanları devreye sokmak için adeta birbiriyle yarışıyorlar…

Devlet erkanından tek bir ses yok!

Yahu Vakıflar İdaresi bu ülkenin en güzide kurumlarından bir tanesi…

Elinde raporlarla aslında o apartmanlarda yaşanların can güvenliği için çabalıyor!

Yıkım kararı almak için daha neyi bekliyorsunuz ki?

Peki biz neyi tartışıyoruz?

Kendi gibi düşünmeyeni ülkeden kovmayı…

Böyle saçma sapan tartışmaları, kısır çekişmeleri onaylamak mümkün değildir!

Yazın lütfen bir kenara…

Önümüzdeki süreç özellikle ekonomik konularda bir hayli zorlu geçecek!

Zaten piyasa daraldıkça daraldı…

Bu ülke çalışanını, emeklisini ödeyemeyecek duruma gelince ne olur bilir misiniz?

Düşünmesi bile korkunç…

Birbirinizi yiyeceğinize biraz da bu konularda saksıyı çalıştırın!