Koçoğulları, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp-damar hastalıklarının, gerek dünyada gerekse Türkiye'de en önemli sağlık sorunlarının başında geldiğini söyledi. Kalp hastalıklarının tedavisinde ilaçların yanı sıra, egzersizin çok önemli yer tuttuğunu dile getiren Koçoğulları, "Sadece tedavi için değil, kalp-damar hastası olmamak için de spor ve egzersiz faaliyetleri mutlak olarak önerilmektedir. Ancak her şeyde olduğu gibi egzersizin de faydalı olabilmesi için doğru ve uygun şartlarda yapılması elzemdir." ifadelerini kullandı. Koçoğulları, öncelikle kalp hastalıklarını ayırmak gerektiğine işaret ederek, şu bilgileri verdi: "Örneğin, kalp kasında ya da kalbin ileti sisteminde doğuştan gelen bazı hastalıklarda, akciğer basınç yüksekliği olanlarda yarışmalı sporlar tavsiye edilmemektedir. Bu gibi hastalıkları olan kişiler, doktor onayı olmadan spor yapmamalıdırlar. Toplumda daha çok gördüğümüz kalp hastalığı şekli olan kalp damar hastalığında ise spor ve egzersiz tedavinin mühim bir parçasını oluşturmaktadır. Halk arasında 'spor' denilince akla futbol, basketbol ya da vücut geliştirme sporu gelmektedir. Fakat bizim kalp hastaları için tavsiye ettiğimiz spor şekli bu değildir. Yüzme, bisiklet, yürüyüş, masa tenisi kalp hastalıkları için ideal spor şekilleridir. Yürüyüş çok yavaş olmamalı ve genelde önerilen tempolu yürüyüştür. Bununla birlikte sporsal aktivitenin yapılacağı zaman da çok önemlidir." "TOK YA DA AÇ SPOR YAPMAK UYGUN DEĞİL" Doç. Dr. Koçoğulları, tok ya da açken spor yapmanın yanı sıra, sıcak ve soğuk havalarda da sporun uygun olmadığını aktararak, şöyle devam etti: "Genel olarak, yemek sonrası en az 3 saat geçmesi tavsiye edilir. Spora başlama saati, kişiden kişiye değişebilmektedir. Dolayısıyla her birey kendi saatini kendi belirleyebilir. Yapılan bazı çalışmalarda, sabah kalp krizi riskinin daha fazla olmasından dolayı akşam sporu daha çok tavsiye edilmektedir. Yine spora başlamadan önce en az 15 dakika ısınma hareketleri önerilmektedir. Özellikle son zamanlarda açık alan park ve oyun alanlarında egzersiz aletlerini yaygın olarak görmekteyiz. Bu aletleri ısınmadan kullanmak farklı sorunlara yol açabilir. Diğer önemli sorulardan biri de sporsal aktivitenin hangi sıklıkla ve ne kadar süre yapılacağıdır. Genel olarak tavsiye edilen haftada en az 5 gün ve günde en az 30 dakika olacak şekilde bir program yapılmasıdır." Koçoğulları, egzersiz sonrası sauna ya da soğuk su uygulamasının kalp hastalarında özellikle önerilmeyen bir durum olduğuna işaret ederek, sporla birlikte sıvı dengesinin de sağlanmasının önemini vurguladı. Günlük alınması gereken sıvı miktarının doktorun önerisiyle belirlenmesi tavsiyesinde bulunan Koçoğulları, "Kalp-damar hastası olanların, yanında dil altı haplarını mutlaka taşımaları lazım. Bununla birlikte egzersiz sırasında baskı tarzında göğüs ağrısı, baş dönmesi, ciddi nefes darlığı olması halinde kişinin doktoruna başvurması önemlidir." şeklinde konuştu.