Bunun neresi diplomatik skandal biz pek anlayamadık…

Dışişleri Bakanı Kudret Özersay Rus Büyükelçi ile bir restoranda yemek yiyip sohbet etmiş, bunu da paylaşmış!

Kötü bir şey yapmamışlar ya…

Özersay’ı bu konuda topa tutuyor belli bir kesim!

Özersay. Resmi bir görüşme yaptıklarını söylememiş bile…

Ama Rus Büyükelçi’nin açıklaması ön planda tutuluyor!

Resmi görüşme değilmiş…

Kıbrıs Cumhuriyetini tanıyorlarmış!

Bildik şeyler yani…

İyi de madem ki Kıbrıs Cumhuriyetini tanıyor niye Özersay ile yemek yiyor!

Aslında konu gayet basit…

Çünkü KKTC izolasyon altında!

Dünya Kıbrıslı Türkleri cüzamlı gibi görüyor…

Konuşmak yasak görüşmek yasak, yemek haşa sanki de hastalık bulaşacak!

Kim bilir belki de bu sabah Anastasiadis kendini makama çağırıp fırçasını atacak…

Asıl diplomatik skandal orada yaşanacak!

Yani kimse kusura bakmasın da Özersay iyi yapmış…

Gizli kapaklı bir görüşmeyi kamuoyuna deşifre etmiş!

Siz buna isterseniz skandal deyin…

Ası skandal bu ülkede Kıbrıs Türkünün yıllardan beridir dünyadan dışlanmasıdır!

Hem de Annan Planı gibi çözüme çok yaklaşıldı halde Kuzey’den ‘evet’ Güney’den ‘hayır’ çıktığı halde bunu görmemezlikten gelen ve Güney’i AB üyesi yapan zihniyet skandalın ve ayıbın en büyüğünü işlemiştir…

Ha keşke Özersay o paylaşımı silmeseydi!

Sözlerinin ardında dursaydı…

Ne olacaktı yani!

Dünya kendine tek ayak üzerinde durma cezası mı verecekti?

Ya da iki taraf arasında her şey süt limandı ve çözüme artık ramak kalmıştı da Özersay’ın bu paylaşımı ile her şey berbat mı olmuştu…

Geçiniz lütfen bunları!

Özersay’ı eleştirin…

Örneğin 4’lü hükümeti yıktığı için!

Ya da kahve bile içmem dediği UBP ile koalisyon yapmam dediği için…

Muhalefette başka sözler verip iktidarda bunları yapmadığı için de kendisini eleştirebilirsiniz!

Ama burada durum çok farklı…

Ortada yalan yanlış bir şey yok!

Yenen bir yemek var…

Resmi olmasa da bir gerçek!

Bu kadar tantanaya ne gerek vardı…

Ya da Rus Büyükelçi’yi dost ilan edip Özersay’ı düşman ilan etmek!

İç siyaset ve dış siyaset bu kadar birbirine karıştırılıp bundan siyasi rant elde etmeye çalışmak daha fazla skandal demek değil midir?

“Akıncı toplum lideri değil mi?”

“Ben mi göremedim yoksa Cumhurbaşkanı Akıncı AP seçimlerinde Kıbrıslı Türklerin "bireyler" olarak oy kullanması ile ilgili bir görüş beyan etmedi mi?

"Toplum lideri" olmak bu konuda bir duruş gerektirmiyor muydu?

Siz sessiz dururken, sizin gölgenizdekilerin tam da bugünlerde AB fonlarını büyük bir gururla lanse etmesi, federal çözümü dinamitleyen ve Kıbrıslı Türkleri azınlık haklarını kabul hale getiren yaklaşımın Cumhurbaşkanı olduğunuzu mu simgelemektedir.

Sizi fonlarla Kıbrıslı Türklerin gözünü boyamanız, toplumsal mücadeleyi hiçleştirerek proje kültürü içinde eritmeniz için mi seçtik biz oraya?

(Umut ÖZKALELİ)

MERAKLI KÖŞE?

Aceleniz neydi?

Yeni bakanlarımız heyecanlı mı heyecanlı…

Tebriklerin ardı arkası kesilmiyor!

Anlayacağınız çok hızlı başladılar işe…

Hatta bazıları televizyon kanallarına bile çıkmaya başladı!

Günler önceden duyuruyorlar bunları…

İyi de bu acelecilik niye!

Koltuklar aklınızdan gitmiyor ki…

Bari hükümet güvenoyu aldıktan sonra ekran karşısına çıkmaya başlasaydınız!

Güvenoyu alırlar mı?

UBP’de bakan olamayanların memnuniyetsizlikleri devam ediyor…

Girne’de kabineye giremeyen 3 vekil şimdi ilçe başkanını koltuktan indirmek için işbirliği yapmaya başladılar!

Kabine listesinde Girne’de dengeleri korumadığı için…

Mağusa’da durum çok daha farklı!

UBP tabanından bazı isimler hükümetin mecliste güvenoyu almamasının sürpriz sayılmaması gerektiğini konuşmaya başladılar…

Sahiden bu yeni hükümetin güven oyu alamaması gibi bir seçenek olur mu dersiniz?

Bir gün önce mi öldü?

Gencecik bir fidan Dağhan Dağhanoğlu canına kıyarak fani dünyadan göç etti…

Bu haber bir iki gün sonra unutulup gidecek ve ateş her zaman olduğu gibi düştüğü yeri yakacak?

Bu tür vahim olaylar sonrasında devlet ne yapıyor merakımız budur…

Sorunlu bir genç olduğu söyleniyor yakın çevresi tarafından!

Bir de kaldığı evde ailesi tarafından kanlar içinde bulunduğu biliniyor…

Daha önemli bir iddia ise Dağhan’ın ailesi tarafından yaralandıktan bir gün sonra bulunduğu!

Doğruysa intihar girişiminde bulundu ve 24 saat boyunca yaralı kaldı…

Bundan sonrası da artık polisin işidir

3 Koruma çok değil mi?

Cumhurbaşkanı Akıncı Cumartesi günü AB’nin düzenlediği çocuk etkinliğine katıldı…

Biz de oradaydık!

Selimiye meydanına gelişini izledik…

Bir önünde bir yanında bir de arkasında 3 sivil polis kendisini koruyordu!

Yani isim Mustafa Akıncı olmasa bu kadar şaşırmazdık ama…

Çocukların bir etkinliğinde halkın arasında 3 polis kendini niye korur ya da kendisi buna niye karşı çıkmaz gayet düşündürücüdür!

Kendisini halkın adamı olarak bilirdik de…

MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, parti içinde belli kesimlerde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ersin bey ile gizli bir ittifak içinde olduğunuz konuşulmaya başlandı. Eğer anlaşırsanız en az 10 sene o koltukta kalmayı planladığınız iddia ediliyor. Gayet de mantıklı değil mi?

Sayın Fikri ATAOĞLU, Cumartesi sabahı Ersen Tatar ve bir grup UBP’li ile Girne’de bir mekanda kahvaltıda görülmeniz hem UBP hem de DP içinde çeşitli söylentilere neden oldu. Bu sıralar siyaseti toz duman edecek tarihi bir karar almazsınız değil mi?

Sayın Serdar ÖZBEKOĞLU, Girne’de kabineye giremeyen 3 vekilin UBP Girne İlçe Başkanı olarak sizin kellenizi istediğini ve bunun için her türlü girişimi başlatacaklarını biliyor muydunuz? Bu sıralar sağlam basmakta yarar görüyoruz…

Sayın Ömer KÖSEOĞLU, Suat Yeldener ile birlikte Başbakanlık müsteşarlığınız kesinleştikten sonra ikili bir toplantı yapıp dudum değerlendirmesi yapmışsınız. Yeni dönemde her ikinizden de çok şeyler bekleniyor Allah kolaylıklar versin artık…

Sayın Ali PİLLİ, sizden önceki dönemde bakanlığın bazı inşaat projelerinde ihaleye çıkmadan bir takım kararlar ürettikleri ve bunun mimarlar tarafından büyük tepki aldığını biliyor muydunuz? Bir soruşturan bakalım kimmiş bu torpilli işletmeler!

Sayın Erçin TEKAKPINAR, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarlık göreviniz kısa bir aradan sonra tekrar hayırlı olsun. Parti içinde konunun tek uzmanı olunca sizin adınızda karar kılındı ve doğru olanı da yapıldı değil mi?

Sayın Kemal Deniz DANA Sağlık Bakanlığı Müsteşarlık görevine bir kez daha getirilip Faiz beyden biraz uzak kalacaksınız ama artık vatan sağ olsun diyerek idare edeceksiniz. Özellikle Türkiye ile olan ilişkilerde sizden çok şeyler bekleniyor, sorumluluğunuz epey büyük…

Sayın Ünal ÜSTEL, bakanlığın altında olan Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin yeniden sizin bakanlığa bağlanması için ciddi bir girişim başlattığınızı duyduk. Bakalım Tolga Atakan’ı bu konuda razı edebilecek misiniz, zira onun bakanlığının ile alakasız bir daire olacak…

Sayın Alihan PEHLİVAN, Başbakanlık basın danışmanlığınız garanti ama bakalım BRTK müdürlüğü konusunda da yaptığınız girişimler olumu sonuçlanacak mı? Zira kurumda en fazla bu konu konuşulup tartışılmaya başlandı haberiniz olsun…

Sayın Tuygun TÖRE, sizin de bir vekil oğlu olmanıza rağmen günün büyük kısmında ürettiğiniz ürünleri torpille değil de kapı kapı gezerek pazarlamanız gerçekten de taktire şayan bir davranıştır. Hayırlı işler bol kazançlar dileriz…

Sayın İlkay ASLIM, pek muhterem pederinizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip eder inşallah…