Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, İsviçre’de Mont Pelerin’de 7-11 Kasım’da yapacakları görüşmeyle ilgili çeşitli strateji senaryoları ve haritalar bugünkü Rum gazetelerinde geniş yer buldu.

Politis haberi “Final Turu Mont Pelerin’de… Kıbrıs Sorununun Çözüm Güzergâhının Son Mili… İsviçre Sayfiyesindeki Müzakere Savaş Niteliğinde Olacak… Toprak’ta Omorfo Bölgesi İçin Tartışılan Üç Senaryo… Kıbrıslı Rumların Garantilerle İlgili Hâkim Versiyonu Hangisi, Türkiye Ne İstiyor” başlık ve spotlarıyla manşete çekti.

Haftalık Kathimerini gazetesi ise “Toprak İçin Dört Harita ve İsviçre İçin Stratejiler… Annan Planından Bugüne Senaryolar Nasıl Gelişti” başlıklı manşet haberinde “tarafların kırmızı çizgileri, olası senaryolar ve stratejilere” dayanarak 4 haritaya yer verdi.

TOPRAK’TA ÜÇ SENARYO

Politis, BM’ye dayandırdığı haberinde, “Toprak” başlığıyla ilgili 3 temel senaryo olabileceğini iddia etti.

Haberde, “Annan planının 5’inci versiyonuna benzer bir formül”, “Omorfo’nun (Güzelyurt) Kıbrıs Rum oluşturucu devletçiğine verilmemesi veya kalacak Kıbrıslı Türklere özel statü sağlayacak şekilde verilmesi”, “Müzakere prosedüründe bugüne kadar gündeme gelen haritayı kökünden değiştirecek bir uzlaşı” olmak üzere 3 senaryodan bahsediliyor.

Gazete, “İsviçre’nin sadece Toprak başlığında ‘çetin pazarlık’ anlamı taşımayacağı, müzakere prosedürü açısından da ‘make or brake’ (ya tam bir başarı, ya da tam bir başarısızlık) tipi bir adım olacak” yorumunda bulundu. Gazete, Rum tarafında, Kıbrıs Türk tarafının görüşmeye Toprağı müzakere etmek için haritalarla gitmemesinden duyulan kaygının devam ettiğini yazdı.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Güzelyurt’un Kıbrıs Rum kurucu devletçiğinde olmayacağı bir çözüm planını Rumların onayına sunmayacağı taahhüdüne rağmen Rum tarafının kırmızı çizgisi Güzelyurt’un çıkmaz yarattığını iddia eden gazete, şunlara dikkat çekti:

“Kıbrıs Türk tarafının Omorfo’nun iadesi meselesindeki muhtemel tavizsizliğinin müzakere taktiği sebebiyle cereyan edebileceği ve bunun İsviçre’de belli olacağı belirtiliyor. Yabancı diplomatik çevreler ise Omorfo meselesinin, bir uzlaşı formülü açısından, garantilerden çok daha kolay bir mesele olduğunu belirtiyor. Aynı kaynaklar yılsonuna kadar bir uzlaşı formülü olmasını zor görüyor.”

Gazete, liderlerin Mont Pelerin’e sadece Toprak meselesi çözülür mü diye gitmediğini, uzlaşı formülü bulunmaması halinde, prosedürün çökmemesi maksadıyla, havada kalan bir dizi önemli konunun da ele alınacağını belirtti.

“BEYAZ DUMAN”

Görüşmelerin yapılacağı La Mirador Otel’in bacasından 11 Kasım’da beyaz duman çıkmazsa, gerek Akıncı’nın gerek Anastasiadis’in kendilerini, prosedürün devamı açısından bir zafiyet anında bulacağını yazan gazete şunları ekledi:

“Her ikisi de iç cephelerinin ağırlığı ve bir korku ile karşı karşıya kalacak. İç cephe ağırlığı, Kıbrıs müzakere prosedürü ne zaman batağa saptansa yaşanan blame game olarak bilinen karşılıklı suçlamadan başlayıp, 2018 başkanlık seçimi sandığına kadar varıyor.”

BAN’IN İSVİÇRE’DE BULUNMA ZAMANININ ÖNEMİ

Haftalık Kathimerini “Mont Pelerin’in Görüntüsü Dışında Kuyruğu Da Var… Haritalar Masada Açıldığında Akıncı’nın Toprak’la Garantiler’i Bağlaması Bekleniyor, Lefkoşa’nın Hazırlıkları Neler” başlıklı haberinde, Anastasiadis’in Toprak müzakeresi için yoğun hazırlık içerisinde olduğuna işaret etti.

Harita ve somut öneriler hazırlayan Rum tarafının Güvenlik ve Garantiler başlığına dair fikir teatisine girilmesi ve Kıbrıs sorununda bugüne kadar üretilenlerin etraflıca ele alınması olasılığına karşı hazırlık yaptığına dikkat çekti.

BM Genel Sekreter Ban Ki Moon’un İsviçre’de olmasına da vurgu yapılarak, Ban’ın “görüşmenin başında hazır bulunduktan sonra İsviçre’den ayrılarak, liderleri baş başa mı bırakacağı” ya da “prosedürün gidişatı açısından bazı taahhütler koparmak için son gün mü İsviçre’de olacağı”nın ayrı bir önem arz edeceği belirtildi.

HARİTALAR

Kathimerini, “Toprak İçin Dört Harita ve İsviçre İçin Stratejiler… Annan Planı’ndan Bugüne Senaryolar Nasıl Gelişti” başlıklı manşet haberinde, “ortaya konulan kırmızı çizgileri de dikkate alarak, her iki taraftan edindiği bilgilerden, senaryolardan ve stratejilerden” ve “Financial Times’ın ortaya koyduğu bakış açısını” dikkate alarak ortaya çıkardığı 4 haritaya yer verdi.

Rum tarafının, İsviçre’yle ilgili olarak, Türk tarafının Toprağı, Güvenlik ve Garantiler’le bağlamasından, BM Genel Sekreteri’nin olmasına ve sonrasına kadar bütün senaryolara hazırlandığı belirtildi.

Annan planında bulunan 2 haritaya da yer veren gazete, birinci haritada Kıbrıs Türk tarafına toplam yüzde 28,5 oranında toprak verildiğini yazdı. Habere göre, Annan Planı’nda yer alan haritaya göre Rum tarafına şu yerleşim birimlerin verilmesi öngörülüyor: “Ammohosto (Maraş), Limnia (Mormenekşe), Prastio (Dörtyol), Stilli (Mutluyaka), Pirga (Pirhan), Kuklia (Köprülü), Kalopsida (Çayönü), Aheritu (Güvercinlik), Ahna (Düzce), Makrasika (İncirli), Aşşa (Paşaköy), Lisi (Akdoğan), Vadili, Pile, Timbu (Kırklar), Omorfo (Güzelyurt), Yerolakko (Alayköy), Ayios Vasilios (Ayvasıl/Türkeli), Larnakas tis Lapithiu (Lapta Larnakası/Kozan), Şillura (Yılmazköy), Ağırdağ, Kaputi (Kalkanlı), Kondemeno (Kılıçaslan), Ay. Marina (Gürpınar), Zodia (Bostancı), Katokopia (Zümrütköy), Avlona (Gayretköy), Kira (Mevlevi), Argaki (Akçay), Filia (Serhatköy), Petra (Taşköy), Galini (Ömerli), Soli ve Kseros (Denizli)”.

Gazete, Annan Planı’ndaki ikinci haritada ise Maraş, Güzelyurt, Paşaköy, Vadili, Güvercinlik, Düzce, Akdoğan, Çayönü, İncirli, Pile, Kırklar, Alayköy, Gürpınar, Bostancı, Kozan, Kılıçaslan, Mevlevi, Serhatköy, Akçay, Kalkanlı, Zümrütköy, Gayretköy, Taşköy, Ömerli’nin Rum idaresine verildiğini yazdı.

Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs Türk ve Rum kurucu devletçiklerini ayıracak çizginin düz olmasını istediğini hatırlatan gazete, Akıncı’nın Toprak’la ilgili önerilerinin Güzelyurt’un Rumlara verilmesini değil, Güzelyurt ve Karpaz’ın federal toprak olmasını içerdiğini iddia etti. Gazete, Annan planındaki haritanın Kıbrıs Türk tarafınca kabul edilemeyeceği görüşünün hakim olduğunu savundu.

Türk tarafının söyleminde değişmeyen tek şeyin, kapalı Maraş’ın iadesi olduğunu yazan gazete, “toprak vermekten mümkün olduğunca kaçınmak için Toprağı Kıbrıs’ın tamamında serbest yerleşim hakkına bağlandığını” iddia etti.

Rum tarafının da kırmızı çizgileri olduğunu, Anastasiadis’in kırmızı çizgisinin “Güzelyurt’un Rum idaresine verilmesi ve Kıbrıslı Türk kullanıcılara daha çok hak tanınması” olduğunu yazan gazete şunları da ekledi:

“Bilgilere göre 4 Karpaz köyünün (Dipkarpaz, Yalusa (Yeni Erenköy), Ay. Triada (Sipahi), Melanagra (Adaçay)) ve Omorfo’nun federal bölgeye katılması senaryosu da var. Buna ilaveten Kormacit (Koruçam), Asomatos (Özhan), Karpasia (Karpaşa) ve Ay. Marina (Gürpınar) isimli Maronit köylerini Karpaz ile birlikte federal toprağa katan bir senaryodan da söz ediliyor. Kıbrıs Rum tarafı açısından temel fark, iki devletçiği ayıran sınırın düz olmaması gerektiğidir. Bu senaryolar yanında, Omorfo’nun iade edilmesi ve geri dönmeyecek olan mal sahiplerine tazminat verilmesi gibi başkaları (senaryo) da var.”

Gazete, Financial Times’a dayanarak, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in Güzelyurt bölgesinin iadesiyle ilgili taviz vermeye mecbur kalması için baskı altına alınmasının beklendiğini yazdı.
Editör: TE Bilisim