Fileleftheros “Top ‘Anavatanlarda… İngiltere Şimdilik Gözlemci Rolüyle Yetiniyor Ancak Fikirleri Var” başlıklı haberinde, İngiltere’nin beşli konferansın öncesinde ve sırasında, geçmişte oynadığı ve Rum tarafında tepkilere neden olan rolü oynamak istemediğini, Güvenlik konusunda dahi ilk sözü Türkiye ve Yunanistan’a bırakmak niyetinde olduğunu yazdı.

Gazeteye göre İngiltere, Güvenlik konusu görüşülürken, konuyla ilgili görüşünü ortaya koyacak ancak yine tarafların biri veya diğeri yönünde müdahale etmeyecek. Örneğin, Türkiye ve Yunanistan bugünkü tezlerinde ısrar ederlerse İngiltere tarafların nasıl, kısa ve uzun vadede her iki tezi de tatmin edecek yönde ilerleyebileceğini görmeye çalışacak.

İngiltere’nin12 Ocağa kadarki dönemi ve Cenevre görüşmelerini çok önemli bulduğunu, bu dönemde gerek Kıbrıs’taki görüşmelerin gidişatının ortaya çıkacağını gerekse Ankara ve Atina arasındaki görüşmelerle ilgili görüntünün netleşeceğini kaydeden gazete, İngiltere’nin, Türk ve Yunan Dışişleri bakanlarının yapacağı görüşmeye büyük önem veriyor göründüğünü yazdı.

TÜRKİYE-YUNANİSTAN GÖRÜŞMESİ MERAKLA BEKLENİYOR

Habere göre, yabancılar açısından Çavuşoğlu-Kocas görüşmesinin ayrı bir önemi var, çünkü ilk kez, ilk söz sahibinin Akıncı ve Anastasiadis’in olduğu Kıbrıs aidiyetli görüşmeler çerçevesi dışında gerçekleşecek ve Kıbrıs’taki insanların buna nasıl bakacağı büyük merak konusu. Bu nedenle İngiltere ve diğer yabancılar, bu dönemde yaptıkları temaslarla,  görüşleri ve tepkileri not etmeye çalışıyor.

İngiltere de diğer yabancılar da Türkiye ile Yunanistan arasındaki görüşmelerde masaya ne konulacağını da büyük merakla bekliyor. Çünkü Ankara ile Atina arasında Kıbrıs sorununun ötesinde bir al-ver olması halinde bunun kendilerine etkisi olacağını gizlemiyorlar. Türkiye’nin Kıbrıs sorunu kozunu diğer meselelerle bağlantılı oynamasını da ihtimal dahilinde görüyorlar.

“TÜRK TARAFININ ÖNÜNDE YALNIZ KIBRIS DOSYASI YOK….”

Habere göre, yabancı diplomatlar “Türk tarafının önünde yalnız Kıbrıs dosyası yok. Yunanistan’la ilişkiler dosyası da var, Suriye dosyası da, mülteciler v.b. dosyaları da” vurgusunu yapıyor. Bu da Ankara’nın yalnız Kıbrıs sorununu görüşmekle yetinmeyeceği, meşgul olduğu diğer meselelerde de bir al-ver isteyeceği anlamına geliyor.

Bu bağlamda, Rusya ve Fransa’nın katılırlarsa Cenevre’de ve sonrasında BM Güvenlik Konseyi’nde nasıl hareket edeceği büyük merak konusu.

Amerikan-İngiliz unsuru Rusya’nın, 2004’te referandum sonrası dönemde oynadığı rolü unutmuş değil. O gün ile bugün arasında bir fark olduğunu görüyor ve bu ülkelerin, nihai rollerini müzakerelerdeki gelişmeler temelinde belirleyeceklerini düşünüyor.  Amerikan ve İngiliz unsuru gerek Rusya’nın gerek Fransa’nın Kıbrıs sorununa ilgilerinin, daha önce olmadığı kadar arttığını da görüyor.

AB DE MASADA OLACAK

Alithia “AB Çoklu Konferansta Olacak… Mevcudiyeti ve Jean Claude Juncker ve Federica Mogherini İle Temsil Edileceği Dün Gece Kesinleştirildi” başlıklı manşet haberinde AB’nin, 12 Ocak’ta Cenevre’de, Güvenlik ve Garantiler gündemiyle yapılacak uluslararası konferansa katılımının dün gece netleştirildiğini yazdı.

Habere göre konferansta 3 garantör güç ve iki taraf dışında, AB de 6’ncı katılımcı olacak. BM Güvenlik konseyi üyelerinin katılımı konusunun da çok yakında netleşmesi bekleniyor.

AB’nin çoklu konferansta diğer katılımcılarla aynı masada olacağını ve edindiği bilgilere dayanarak AB’nin, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker tarafından temsil edileceğini kaydeden gazete, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın dün gece, AB’nin konferansa gözlemci statüsüyle katılımına itirazı olmadığını, Birliğin Yüksek Komiser Federica Mogherini tarafından temsil edilebileceğini söylediğine işaret etti.

ABD, MÜSTEŞARI COHEN İLE KATILACAK

Simerini “Cenevre Konferansında ABD Var”  başlıklı manşet haberinde ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Jonathan Cohen’in Cenevre konferansında hazır bulunacağının kesin olduğunu, Rusya, Fransa ve Çin’in de katılımının sağlanması için mücadele verildiğini yazdı.

Haberi iç sayfasında “Gerilim ve Korku Dolu Perde Gerisi” başlığı altında detaylandıran gazete Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in dünkü “Ulusal Konsey” toplantısında, uluslararası konferansın oluşumu konusunda “her şeyi telafi ettim, Türkiye ve Kıbrıslı Türkler için gerçek zamanının gelmesi gerek” dediğini yazdı.

“İMZA GEREKTİRMEYECEK BİR SİYASİ KARAR ALINIRSA KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN KATILIMI ŞART KILMAYAN SENARYO…”

Konsey’de konuşurken, uluslararası konferansa sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin katılımını “kesin” gördüğünü söyleyen Anastasiadis, konuşmasının başka bir yerinde bu konuda soru işaretleri oluştuğunu ve anayasa uzmanından görüş (Kıbrıs Cumhuriyeti’nin katılımının gerekli mi olduğu) istediğini belirterek –gazeteye göre- “Cenevre’de imza gerektirmeyecek bir siyasi anlaşma olması halinde Kıbrıs  Cumhuriyeti’nin mevcudiyet göstermesini şart kılmayan bir senaryoyu da masaya koymuş oldu.”

Anastasiadis ABD’nin uluslararası konferans masasında Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Jonathan Cohen ile temsil edileceğinin kesin olduğunu, ay içerisinde yapılacak AB zirvesi sırasında gelişmelerle ilgili bilgi vereceği Avrupalı ortaklarından AB’nin konferansa katılmasını isteyeceğini anlattı.

Gazete Konsey toplantısında Anastasiadis’in söyledikleri hakkında öğrendiklerine dayanarak Rusya’nın pozisyonundan söz ederken, konunun Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’la görüşülmekte olduğunu, Moskova’nın katılma niyetinin bilindiğini, Fransa’nın katılımı konusunun da cuma günkü Güney Kıbrıs ziyareti sırasında Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile görüşüleceğini yazdı.

Gazeteye göre Konsey toplantısında, müzakerelerde olası bir çöküş ve çıkmazın uzaması halinde doğabilecek tehlikeleri de anlatan Anastasiadis,  kamuoyu önünde dile getirdiği “KKTC’nin Türkiye’ye ilhakı ve 26 bin 500 Türkiyelinin KKTC vatandaşlığına alınmasının” ötesinde, Türkiye’nin doğal gazın değerlendirilmesine müsaade etmemesi tehlikesine de dikkat çekti. Anastasaiadis “Türkiye, müdahil şirketleri vurmayacak ancak korku yaratıp Kıbrıs ekonomisini çökertmek için savaş uçaklarını gönderecek” iddiasında bulundu.

Anastasiadis’in konsey toplantısında, Türk askerinin yüzde 75’inin derhal çekilmesi üzerinde ısrarla durduğunu  belirten gazete “derhal tamamının çekilmesinde ısrar edersek çözüm istemiyoruz gibi olur” dediğine işaret etti ve bu sözünün “geçiş dönemlerine dair görüşmelerle ilgili bilgileri güçlendirdiğini yazdı.

Editör: TE Bilisim