Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın dün “Cumhurbaşkanlığı’nda 100 Gün” adı altında düzenlediği basın toplantısı Rum basınında geniş yer buldu.

Rum gazeteleri, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, basın toplantısında yaptığı açıklamaları, gerek manşetlerde, gerekse iç sayfalarda geniş bir şekilde okuyucularına aktardı.

Fileleftheros gazetesi, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklamalarını “Mayıs’tan Önce Anlaşma-Akıncı:Yıl Sonuna Kadar İlerleme, Milletvekilliği Seçimden Önce Sonuç” başlığı altında manşetten duyurdu.

Gazete, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, zaman takvimlerinden bahsetmekten kaçınarak, Kıbrıs sorunundaki müzakereler sürecine ilişkin iki dönüm noktası ortaya koyduğunu; ilk dönüm noktasının Ekim-Aralık ayları arası, diğerinin ise 2016 yılının ilk dört ayı olduğunu dikkati çektiğini belirtti.

Gazete, Akıncı’nın açıklamalarının daha ayrıntılı bölümünü ise “Milletvekilliği Seçiminden Önce Anlaşmayı Kapatmak İstiyor” başlığı altında iç sayfadan aktardı.

Alithia gazetesi, Akıncı’nın açıklamalarını “Yakıcı Üç Ay-Ekim, Kasım ve Aralık Kritik Dönem-Akıncı’nın 100 Günü-Mayıs’tan Önce Sonuç Bekliyor” başlıklarıyla aktardı ve Akıncı’nın, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakereler sürecinin, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında net bir görüntüye sahip olacağını dile getirdiğini yazdı.

Simerini gazetesi ilgili haberi “Momentumun Bozulmaması İçin Köy İsimleri, Haritalar ve Oranlar Görüşülmüyor- Garantiler En Son”, Politis gazetesi “M. Akıncı Mayıs Ayını Dönüm Noktası Koydu-2016 Milletvekilliği Seçimleri Doğal Zaman Takvimi-Akıncı, Mayıs Ayına Kadar Gidersek Gecikeceğimizi Söylüyor”, Haravgi gazetesi ise “Kıbrıs Sorununa İlişkin Çok Önemli Aylar-Akıncı: Garantilerin Devam Edip Etmeyeceği Türkiye ile Görüşülecek” başlıklarını kullandı.

VİKTORAS PAPADOPULOS

Alithia gazetesine göre, Rum Hükümet Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos, Kıbrıs sorununun çözümünü milletvekilliğiyle bağdaştıran Akıncı’nın açıklamalarını yorumlarken, zaman takvimlerinin bulunmadığını, bunun da var olan anlayış olduğunu ifade etti.

Papadopulos, mülkiyet konusunda ise, şu ana kadar uzlaşmaya varılan tek noktanın bireysel mülkiyet hakkı olduğunu yinelerken, kendilerinin değişmeyen tezinin, ilk söze, hak sahibinin olması gerektiği şeklinde olduğunu söyledi.
Editör: TE Bilisim