İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın 2019’un son çeyreğinde gizliliğini kaldırdığı 30 yıllık belgelerden, Rum Yönetimi eski başkanlarından Yorgos Vasiliu’nun, Kıbrıs sorununda konfederasyonu kabul ettiğinin ortaya çıktığı haber verildi.
Simerini “T. Panayotis: Vasiliu Konfederasyonu Kabul Etti… İngilizler Ne Önerdiyse Yaptı”  başlıklı haberinde yayınlanan gizli belgelerle, Yorgos Vasiliu’nun başkanlığı döneminde, 12 Mart 1990 tarihli iki bölgelilikle ilgili 649 sayılı kararın nasıl ve neden çıkarıldığına dair noktaların aydınlandığını yazdı.
Gazete her şeyin, zamanın BM Genel Sekreteri’nin Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve Rum Yönetimi Başkanı Yorgos Vasiliu’yu Şubat 1990 sonlarında New York’a davet etmesiyle başladığını yazdı. BM’de Vasiliu’nun Yorgos Yakovu’dan kötü tavsiyeler aldığına, Denktaş’ın da Kıbrıs’taki İngiliz Yüksek Komiseri Maud’a bu kadar Rum’un Kuzey’e gelmesinin çok fazla olacağını söylediğine inananlar olduğunu belirtti.
Habere göre, İngiltere’nin BM’deki temsilcisi Sir Crispin Tickell 28 Şubat 1990’da İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na Denktaş’ın ısrarla Kıbrıslı Türklerin self determinasyon hakkının, iki halkın ve siyasi eşitliğin Yorgos Vasiliu tarafından tanınmasını talep ettiğini yazdı. İngiliz yetkililerin Sir Crispin’e “Vasiliu daha çok vermeli” dediğinin kaydedildiği belgeler de var.
Haberde Zamanın İngiltere Başbakanı Margaret Teatcher tarafından 1989’da Avrupa Müsteşarlığına atanan Francis Maude “Kıbrıs sorununa karıştıkça, Yorgos Vasiliu’nun Denktaş’tan karşılık almadan tavizler vererek çok büyük riskler aldığını o kadar çok netleştiriyorum” yorumunu yaptığına da işaret edildi.
Gizliliği kaldırılan belgelere göre, ABD’li Kıbrıs Özel Koordinatörü Nelson Ledsky, müzakerelerin başarısız olacağı görüşündeydi. Gustave Feissel’in sözlerinden de, 649 sayılı kararın (BM Güvenlik Konseyi’nde onaylanmasının) süratlendirilmesinin, yönlendirici çizgilere meşruiyet kazandıracağı ve böylece tarafların çözüm prosedürüne bağlanacağı anlaşılıyor.
Haberde İngilizlerin, BM 649 sayılı kararın ve söyleminin Güvenlik Konseyi’nde benimsenmesinde önemli rol oynadıkları, İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın BM’deki yetkililerine 8 Mart 1990’da gönderdiği talimatla kararda iki bölgelilik ifadesinin yer aldığından emin olmalarını istediği kaydedildi.
Gazeteye göre, Dışişleri ve Commonwealth Bakanı Douglas Hurd’un telgrafında şunları yazılı:
“Türkler yaklaşımdan hoşlanmayabilirler ama karar taslağı, olduğu şekliyle, hassasiyetlerini dikkate almak üzere dikkatle hazırlandı… Bize gönderdiğiniz metinde önerilen söylemden genel olarak memnunuz. Çıkacak ana sorun iki bölgelilikle ilgili olacak… Şunları kapsadığını görmek istiyoruz: Kıbrıslı Türklerin yatıştırılmasına yardımcı olacak. Fakat iki bölgelilik 1977 ve 79 Doruk Antlaşmalarında yer almıyor ve ifade edilmesi engel olmamalı…”
Gazete, 13 Mart 1990’de Rum Yönetimi Sözcüsünün, Denktaş’ın talep ettiği self determinasyon ve iki halk ifadeleri yer almadığı, Kıbrıs Türk tarafının da Kıbrıs Cumhuriyet ifadesine yer verilmediği için 649 sayılı karardan memnuniyet belirten açıklamalar yaptığına işaret etti.
Habere göre, 16 Mart 1990’da Crispin Tickell İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na, Gustave Feissel’in şu görüşlerini “gizli tutulması” talebi ile bildirdi: Feissel “BM Genel Sekreterliği’nin şimdi Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler ile toprak ve göçenlerle ilgili gizli görüşmeler yapması lazım. Kıbrıslı Rumlar bir aşamada Rum göçmenlerin Kuzey’deki eski evlerine dönme talebini terk etmeli. Soru, bunu aşmaları için onlara nasıl yardım edileceğidir. Omorfo  (Güzelyurt) bölgesinde Kıbrıslı Rumlar lehindeki bir toprak düzenlemesinin yeterli olup olmayacağı sorulmalı. Kıbrıslı Türkler, sorunun çözüleceğine inanırlarsa bunu belki kabul ederler”
Zamanın Rum Yüksek Komiseri Tasos Panayidis’in (yakın zamanda öldü) 11 Haziran 1990’da İngiliz Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ile görüşmesinin çok ifşa edici olduğuna dikkat çeke gazete şunları yazdı:
“Yüksek Komiser Yorgos Vasiliu’nun iki bölgeliliği içeren 649 sayılı kararı kabul ederek yaşadığı zorlukları ve İngilizlerin tamamen karşı oldukları ve kendisine, ileri götürmemesi için baskı yaptıkları Kıbrıs’ın Avrupa Ekonomik Topluluğu’na katılım talebini konuşurken Panayidis şunları söyledi: 
‘Vasiliu esasen Konfederasyonu kabul etti, kendisinden daha ne bekliyorsunuz?  Vasiliu, kendisine ne önerdiyseniz yaptı, şimdi daha ileri gidemez.

 

Editör: TE Bilisim