Güney Kıbrıs’taki “Maraş Belediyesi’nin” dün akşamki geleneksel “anti-işgal etkinliğine” mesaj gönderen Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorununun çözümü için yeni bir çaba başladığını belirterek “Karşımızda, çözüm istediğini güvenilir şekilde söyleyen bir muhatap var” dedi.

Etkinliğin Derinya’daki “Maraş Belediyesi” Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildiği bildirildi.

Anastasiadis’in konuşmasını, Rum Savunma Bakanı Hristoforos Fokaidis’in okuduğunu yazan Alithia gazetesi, etkinlik çerçevesinde bir de “anti-işgal” konseri yapıldığını kaydetti.

Etkinlik öncesinde, Derinya barikatına yönelik bir de yürüyüş gerçekleştirildiğini yazan gazete, burada, sözde “Maraş Belediye” Başkanı Aleksiz Galanos tarafından UNFICYP yetkilisine muhtıra verildiğini belirtti.

“YENİ ÇABA”

Gazeteye göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, etkinlikte okunan konuşmasında, kente geri dönüşle ilgili arzularını sıkı bir şekilde muhafaza etmekte olduklarını, aynı zamanda her fırsatta, her adımda ve her şekilde, şehri hep birlikte yeniden inşa edebilmek için mücadele ettiklerini dile getirdi.

Gazeteye göre, “Mağusa limanının, tarihin başlangıcından bu yana aralarında Kıbrıs’ın da uzandığı üç kıta için bir liman bağlantısı teşkil ettiğini ve kentleri aynı zamanda gelecek için tasavvur ettikleri rolün bu olduğunu” ifade eden Anastasiadis, “Kıbrıs sorununun çözümü için yeni bir çaba başladığını” dile getirdi.

Hiçbir zaman yanılsamalar yaratmak istemediklerini, çünkü edindikleri deneyimlerden, on yıllardır süren bir problemin çözümünün çok zor olduğunu bildiklerini ifade eden Anastasiadis, kuvvetli hayal kırıklıklarının yaşandığı bunca yılın ardından, önyargı ve/veya tereddütler olmasının çok normal olduğunu düşündüğünü belirtti.

“GERÇEK BİR FIRSAT PENCERESİ”

Kıbrıs sorununda oluşan yeni çabanın, gerçek bir fırsat penceresi teşkil ettiğinden tam anlamıyla emin olduğunu ve bu değerlendirmesinin gerçekçi kanıta sahip olmayan bir beyan olmadığını ifade eden Anastasiadis, Kıbrıs sorununun çözümünün, artık bütünüyle Kıbrıs halkının olgunlaşmış bir talebi olduğuna dair bir inanca sahip olduklarını ifade etti.

Kıbrıslı Rumların niyetleri hakkında hiçbir zaman kuşku duymadığını söyleyen Rum lider, Kıbrıslı Türkler arasında da gün be gün bir çözüm talep hareketi meydana geldiğini ve güçlendiğini saptamakta olduklarını kaydetti.

Mustafa Akıncı’nın Kıbrıs Türk toplumunun liderliğine seçilmesinin, bu talebin net bir şekilde ifade edilmesini teşkil ettiğini dile getiren Anastasiadis, sözlerini özetle şöyle sürdürdü;

“Karşımızda, çözüm istediğini güvenilir bir şekilde söyleyen bir muhatap var. Ki bu, işler, yaşayabilir federal bir çözüm zarfında, kendi toplumunun hakları olarak addettiği şeyleri koruyacağı gibi, ülkemizin de ilk ve son sözü söyleme hakkına bizzat kendi vatandaşlarının sahip olacağı şekilde yönetilmesine müsaade edecektir.”

“ORTAK VİZYON”

Gazeteye göre, Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Akıncı’yla sahip oldukları “ortak vizyona” da değinen Anastasiadis, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gerçekleştirmekte olduğumuz müzakereyle, her Kıbrıslı’nın kendi yaşam alanını seçme hakkının güvenceye alınmasını arzuluyoruz. Her vatandaş, iki kesimli-iki toplumlu federasyon çerçevesinde haklarını temin edecek bir devlette, nerede ikamet edeceğini kendi seçsin. Arzu ve isteklerimizi, tüm Avrupa niteliklerine sahip olacak şekilde, işler bir yönetim sistemine dönüştürecek dürüst bir çözüm talep ediyoruz. Bu müzakere masasına birlikte oturduğumuz ‘ortak vizyonumuzu” teşkil etmektedir. Gelecekte asla bir kez daha Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin bir konjonktür meydana gelemeyeceğini iddia etmiyorum. Ancak yeni oluşacak konjonktürün bugünkünden iyi olacağını Kıbrıs halkına garanti edemem. Aslında, geçen zamanın bazı şartların şekillenmesinde nötr bir faktör olmadığına dair tespitin ortak olduğunu düşünüyorum. 41 yıllık işgalin, yalnızca kabul edilemez bir durum meydana getirmekle kalmayıp, arzuladığımız çözümün bileşenlerini önemli ölçüde ağırlaştıran ve bozan yeni veriler oluşturduğuna dair değerlendirmemiz ortak bir zemin teşkil etmektedir.”

“HERKES KAZANÇLI ÇIKACAK”

Bugün, herkesin çözümden kazançlı çıkacağı bir konjönktürde bulunduklarını da savunan Rum lider, kendi taraflarıyla ilgili avantajların ortada olduğunu dile getirerek bunları “toprakların iadesi, göçmenlerin evlerine ve mülklerine geri dönüşü, güvenlik duygusunun güçlenmesi, refah ve aynı zamanda adanın tümünün sağladığı ölçeğin/çapın kalkınma amaçlı değerlendirilmesi” şeklinde sıraladı.

“Kıbrıs sorununun çözümünün, Kıbrıslı Türkler için, içerisinde bulundukları izolasyondan çıkmak için tek etkili perspektifi teşkil etmekte olduğunu” belirten Anastasiadis, “Akıncı’nın da doğru bir şekilde vurguladığı gibi, (Kıbrıslı Türklerin) sahte devletin tanınmasıyla ilgili planları başarısız olmuştur ve AB’ye girmeleriyle bunun hiçbir başarı perspektifi kalmamıştır” diye konuştu.

Gazeteye göre Anastasiadis devamla “Uluslararası ortamda düzmece, parazit bir varlık talep etmeye devam edebilirler” dedi ve “Ancak arzu ettikleri bu mu?” diye de sordu.

“DOĞAL GAZ”

Gazeteye göre, Türkiye’nin doğal gaz konusunda kendilerine şantaj yapabileceğini ve kendilerini tehdit edebileceğini de dile getiren Anastasiadis, ancak bunun sıfır kazançlı bir oyun olduğunu belirtti.

Gazeteye göre Anastasiadis şöyle devam etti:

“SON FIRSAT”

“Uluslararası alandaki faaliyetlerimizle, yıllardan sonra, Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili doğrudan ve aktif ilgi gösteren uluslararası unsurları etkinleştirmeyi başardık. BM Güvenlik Konseyi’nin yalnızca beş üyesi değil, 15 üyesi de sürece destek belirttiler. Avrupa Komisyonu Başkanı kısa zaman önce Pieter Van Nuffel’i Kıbrıs’taki Özel Temsilciliği grubuna temsilci olarak atadı. AB bu şekilde müzakerelerde aktif varlığını ifade ediyor. Bundan ötürü gerçek bir fırsat penceresine sahip olduğumuzu öngörmekteyim. Bunun son fırsat olduğunu söylemiyorum ancak bunun, Kıbrıs sorununu, kesin olarak şekli değişmeden önce çözmek için son fırsat olduğunu düşünüyorum.”

“MARAŞ”

Gazeteye göre Maraş konusunda da konuşan Anastasiadis, kenti yasal sahiplerine iade etmeyi hedeflediklerini söyledi ve bunun Türkiye tarafından yapılacak en önemli Güven Yaratıcı Önlem (GYÖ) olduğunu ifade etti.

Anastasiadis, bu gidişata yönelik küçük bir adım olarak, şehrin yeniden inşası için bir plan hazırlamak amacıyla, en kısa zamanda şehre girecek bir uzmanlar grubu kurulmasını istediklerini de söyledi.

Anastasiadis, kısa bir zaman içerisinde, açıklayacak bazı iyi haberlere sahip olacaklarını umduğunu da sözlerine ekledi.
Editör: TE Bilisim