Alithia ve diğer gazeteler, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Yunanistan’ın CNN haber kanalının internet sitesinde yer alan açıklamasında, “müzakerelerin özüne ve şu ana kadar gelinen nokta temelinde Kıbrıs sorununun çözümü olasılığının öncekiyle aynı olmayı sürdürdüğünü” söylediğini yazdılar.

Habere göre Anastasiadis, “bunun (olasılığın) kısıtlanmış olmasının sebebinin, Kıbrıs Türk tarafının müzakere sürecinden ayrılması olduğu” iddiasında bulunurken, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “müzakerelerden ayrılma sebebinin bu eylemini haklı çıkarmadığını” savundu.

Müzakere masasına geri dönmeye ve Kıbrıs sorununa, her iki tarafın da kazançlı çıkacağı kalıcı, mantıklı ve adil bir çözüm bulunabilmesi için kararlılıkla çalışmaya hazır olduğunu dile getiren Anastasiadis, “Şu anda öncelik Sn. Akıncı’nın müzakerelere geri dönmesidir” şeklinde konuştu.

Anastasiadis, Akıncı’nın “çözümü gerçekten arzuladığına inanmayı istediğini” ve “birçok zorluk ve sorunlarla, iyi niyet ve istekle 22 ay yürüttükleri müzakere sürecinde genel anlamda gösterdiği davranışı göz önüne aldığında Akıncı’nın müzakerelerden ayrılmasını abartılı bulduğunu” ifade etti.

“MECLİSİN KARARI YANLIŞ, ZAMANSIZ”

Rum Meclisi’nin 1950 plebisiti konusunda aldığı kararı “yanlış, amaçsız ve zamansız” kelimeleriyle nitelendiren Anastasiadis, Akıncı’nın bu kararı “daha soğukkanlı karşılaması gerektiği” iddiasında bulundu.

Anastasiadis, hem kendisinin açıklamaları hem de ELAM hariç diğer tüm partilerin Rum Ulusal Konseyi’nde aldıkları ortak kararın Akıncı ve Kıbrıslı Türkleri, “hiç kimsenin Enosis istemediği yönünde yatıştırması gerektiğini” öne sürdü.

Akıncı’yla kişisel düzeydeki ilişkisi konusunda ise, “elbette yapılan bazı yorumlardaki kişisel nitelendirmelerin kendisini memnun etmediğini, ancak ortak vatanın iyiliği için her ikisinin de çalıştığı tüm bu zaman zarfında inşa ettikleri ilişkinin değişmediğine inanmak istediğini” vurguladı.

“TEK SEÇENEK ÇÖZÜM”

Anastasiadis açıklamasında, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerin çözüme ulaşmak için işbirliği yapmak ve diyaloga devam etmekten başka seçenekleri olmadığını belirterek; “Çözümsüzlük bir seçenek değildir. Her iki taraf için de zararlı olur” şeklinde konuştu.

Anastasiadis’in açıklamalarında, müzakerelerin özüne ilişkin soruları yanıtlamaktan kaçındığını belirten gazete, ancak Anastasiadis’in siyasi eşitlik konusunda “Kıbrıs Rum tarafının BM kararlarında öngörüldüğü şekliyle siyasi eşitliği kesinlikle kabul ettiğini, ancak asıl sorunun Kıbrıs Türk tarafının nasıl bir eşitlik istediği sorusu olduğunu” söylediğini aktardı.

Gazete, Anastasiadis’in daha önceki bir söyleşisinde sözünü ettiği ve Akıncı’nın tepkisiyle karşılaştığı “Kıbrıslı Türklerin elde ettikleri ‘ayrıcalıklar’ ve ‘azınlık-çoğunluk’” ifadelerine de açıklık getirdiğini yazdı.

Anastasiadis konuya ilişkin bir soruya, “Bu şekilde yorumlanması kötü oldu. Elbette, Kıbrıslı Türklerin 1960 kuruluş anlaşmasıyla elde ettikleri haklarla uyumlu olması gereken, arzu edilen çözüm şeklini görmezden gelmiyorum. Ancak bu, Kıbrıslı Türklerin, azınlık ve çoğunluk terimlerini aşan imtiyazlar elde etmedikleri anlamına da gelmez” yanıtını verdi.

Fileleftheros gazetesi ise konuya ilişkin haberini: “Sıcak Olay Yaşanmasından Korkuyor” başlığı altında verirken, Anastasiadis’in “Türkiye tarafından referandum sebebiyle sıcak olay çıkartılmasından duyduğu endişeyi saklamadığı” yorumunda bulundu.

Gazete, Anastasiadis’in söyleşisinde, “şu andan itibaren Türkiye’deki referanduma kadarki dönemin özellikle kritik bir dönem olduğu”  değerlendirmesinde bulunduğunu yazdı.

Habere göre, “Türkiye’nin kışkırtmalarına” ilişkin bir soruya karşılık Anastasiadis, “Beni daha çok, Türkiye’deki referanduma kadarki süre ve Erdoğan’ın seçim hedefine ulaşmak için Türk toplumunda bir fanatizm ortamı yaratılması ya da arttırılması çabaları endişelendiriyor” şeklinde konuştu.

Anastasiadis, Yunanistan ile Türkiye arasında yaşanan gerginliklerin hiçbir zaman Kıbrıs sorununun çözümüne faydası olmadığını ve olmayacağını da belirterek, “Ege’de bugün gözlemlenen gerginliğin geçici olması ve malum sebeplerin ortadan kalkmasıyla birlikte yok olmasını dilediğini” ifade etti.

Editör: TE Bilisim