Sanki de mal bağışlayacaklar…

Hükümet iş insanları ile görüşmüş, bazı ürünlerde bir süreliğine indirime gidilecekmiş!

İndirim oranı da belli değil…

İsteyen yapacak istemeyen yapmayacak!

Tamam belki gönüllülük meselesi denilebilir ama eğer bir miktar indirim olacaksa şimdi onları alınlarından öpüp alkış mı bekliyorlar…

Döviz fiyatları çıldırdığında patronlar anında yapıştırdı zamları!

Hatta ellerindeki tuttukları stokları bile zamlı fiyattan sattılar…

Bunu hesabı kimseden sorulmadı!

Şimdi bakıyoruz ki rica minnetle indirim istiyor iş adamlarından…

Oysa döviz ciddi oranda düşmede mi?

Rica minnete ne gerek var ki!

Döviz ne kadar düştüyse aynı oranda indirim yapmak zaten boyunlarının borcu…

Asıl bunu denetleyeceksiniz!

Stoklarda ne kadar malları vardı biliyor musunuz?

Ne mümkün…

Hadi onu geçtik, kazanan zaten çoktan kazandı!

Şimdi artık fiyatları denetleyecekseniz…

Etiketler değişti mi diye!

Değiştirmeyen ve haksız kazanç sağlamaya devam edenleri de çekeceksiniz hizaya…

Hesap soracaksınız!

Var mı bu gücünüz?

Yok tabi ki…

Zaten denetimleri 12 tane zavallı denetçi yapıyor!

Onlardan bunu beklemek saflık olur…

Çünkü bizde sistem mitsem diye bir şey yok!

Kör tuttuğunu bilmem ne yapıyor…

Olan da fakir fukaraya oluyor!

Hükümetin çabalarını elbette anlıyor ve takdir ediyoruz ama…

Bu işler öyle gönüllük hesabına göre filan olmaz ki!

Nasıl hayat pahalığı artışlarını ödememek için kanun hükmünde kararname çıkarıyorsunuz…

Bunda da aynısını yapacaksınız!

Ülke genelinde seferberlik ilan edip fiyatların mümkün derecede aşağı çekilmesi için devlet gibi davranacaksınız…

İşine gelmeyip de vatandaşın ensesinden fahiş kar edenlerin ensesine çökeceksiniz!

Dünyanın hiçbir yerinde devlet emir kulu olmaz, vatandaşın kaderini patronların iki dudağı arasına bırakmaz…

Aksine vatandaşın refah ve huzuru için projeler üretir, denetimler yapar!

Üç kişi daha fazla zengin olup, servetlerine servet katacaklar diye bu kadar boyun eğme, düğme ilikleme niye…

Yani sıkılmasanız bir de onlara madalya takacak noktaya kadar geldiniz!

Burada tabi ki bazı iş insanlarını bir yana koyuyoruz zaten onları biz de biliyoruz…

Ama geneli öyle mi?

Vatandaşın cebinden çalmak için fırsat gözlüyorlar…

Fırsatı yakalayancı da vatandaşa çöküyorlar!

Bunları birbirinden ayıklayabilir misiniz?

İşte bütün mesele budur…

Daha indirim oranları bile belirlenmeden, alkış tutmak da neyin nesi?

Devletten daha üstün kimsenin olmadığını, olamayacağın artık idrak edin ve ülkenin kangren olmuş sorunlarına ciddi devlet politikaları oluşturarak çözümler üretin…

Patronların insafına kaldıysak vay halimize!

Kral öldü yaşasın kral!

UBP’de kurultay sonrası her zaman geçerli olan bu kural yaşanıyor…

Bazı UBP’li arkadaşlar arıyor tek tek sayıyor!

Ersin Tatar’ın etrafının nasıl çevrildiğini…

Onlara hep derim ki bana ne söylüyorsunuz!

Gidip bunu parti merkezinde bağıra çağıra dile getirin…

Kral öldü yaşasın yeni kral diyenleri!

Biz yazar çizeriz de ne işe yarar ki…

Zaten siyaset bizde böyle bir şey!

Menfaat nerede biz orada…

Düzgün duruş, dik duruş, onurlu duruş filan yok!

Özellikle UBP’de bu işler yıllardan beridir böyle dönmüyor mu?

Aslında kimsenin kimseyi sevdiği, desteklediği filan yok…

Menfaatler ve rant ön planda!

Özgürgün gitti Tatar geldi ya…

Ne koparabilirlerse artık!

UBP’yi zorla iktidar yapacaklar…

Ama partileri ve toplum için değil!

Devletten rant sağlamak için…

Ersin Tatar da umarız bunun farkındadır!

Galeyana gelmemeli…

Zafer sarhoşluğunu artık bin yana bırakmalı!

Ve kesinlikle partisel ve bireysel çıkardan daha ziyade toplumsal çıkarlar için proje üretmelidir…

Arayanlardan özellikle rica ediyorum!

Kaşar takımını, yüzsüzler tayfasını bizlerle değil parti içinde tartışın, deşifre edin lütfen…

Bilmem anlatabildik mi?

Sadece Merak İşte?

Polise şikayette bulundu mu?

Gönyeli’de çalıştığı evde bıçak darbeleriyle katledilen Gülbahar Ulutan adlı kadın…

Doğal olarak ülke genelinde infial yaratan bir olaydı!

Bir kadın cinayeti diye büyük ihtimalle birkaç gün sonra unutulup gidecek…

Konuyla ilgili bize çeşitli ihbarlar geliyor!

Katil zanlısı tarafından daha önce de bir takım tacizlere uğradı diye…

Hatta kadının polise gidip şikayette bulunduğunu söyleyenler de var!

İşte ası mesele budur…

Böle bir şikayet var mı?

Varsa bu kadın niçin koruma altına alınmadı!

CAS çalışanları ne yapsın?

Onları çok iyi anlamak için empati yapmak gerek aslında…

Daha ziyade de devletin tepesindekilerin!

Çalışanların cebine 4 aydır kuruş girmiyor…

Hele de çocuklu olanları, kirada olanları, taksit ödemek zorunda kalanları bir düşünsenize!

Bu insanlar kendilerini ansızın kapının önünde buldular…

Pek işimdi ne yapsınlar?

Hırsızlık mı?

Soygun mu?

Gasp mı!

Yoksa insanları bıçaklayıp cebindeki paraları mı alsınlar?

Rum polisine niye kızıyorsunuz ki?

Kapıda Güney’e bulgur köftesi geçirmek isteyenlere Rum polisi müdahale edip bu ürünleri imha ediyormuş…

Bizde toplum olarak bunu protesto ediyoruz!

Neymiş Rum zihniyeti böyleymiş filan…

Vazgeçin artık bu tür çocukça şikayetlerden!

Adamlar devlet olmanın gerekliliklerini yerine getiriyorlar…

Devlet politikaları neyse o!

Ciddiyet var disiplin var alınan kararları denetlemek var…

Ya bizde!

MESAJ KUTUSU

Sayın Afet ÖZCAFER, Kıbrıs Sigorta yönetim kurulu üyeliğine atandığınızı üzülerek öğrendik. Üzüldük çünkü bir parti genel sekreterinin böyle bir makama atanması belki yasal olabilir ama kesinlikte etik değildir! Umarız partiniz de siz de yanlıştan erken dönersiniz!

Sayın Özlem GÜRKUT, K.T.Tabipleri Birliği Başkanlığınıza daha yeni seçildiniz ama bir yerlere not edin deriz. Bu ülkede sahte rapor düzenleyen ve bundan rant elde eden hekim arkadaşlar var! Birlik olarak şimdiye kadar bunlardan hesap sorulmadı aksine arka çıkıldı. Bilmenizde yarar görüyoruz!

Sayın Erçin TEKAKPINAR, halen oturduğunuz müsteşarlık makamına nihayet yeni bir isim bulundu ve çok yakında atama gerçekleştirilecek. Bakan biraz buna soğuk baksa da parti bu kez kesin kararlı. Hadi akalım uzun bir tatil sizi bekliyor…

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, okul taşımacılığı yapan bazı otobüs işletmelerinden veli ve öğrenci şikayetleri gelmeye başladı. Bunlardan bazılarının artık hurdaya döndüğü ve ısıtma soğutma sistemi bulunmadığı belirtiliyor. Sağlam bir denetim şart oldu gibi saki değil mi?

Sayın Faiz SUCUOĞLU, olası bir UBP iktidar döneminde İçişleri Bakanlığının en güçlü adayları arasında yer aldığınızı biliyor muydunuz? Bir zamanlar bu makamı epey istiyordunuz, hayaller gerçek mi oluyor acaba dersiniz!

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Ersin beyin genel başkanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte sizin de beklentilerinizin bir hayli fazla olduğu konuşulmaya başlandı. Kurultay sürecinde epey ter döktünüz bakalım bunun karşılığı ne olacak bekleyip hep birlikte göreceğiz artık…

Sayın Hatice SARIKAYA, gazetedeki çalışma ofisinizde yangın tüpünün patladığını  ve içerde yer almadığınız için olayı ucuz atlattığınızı üzüntü ile öğrendik. Demek ki verilmiş sadakanız varmış, büyük geçmiş olsun. Artık patron bir kurban kesip kan akıtır değil mi?

Sayın Ali BİZDEN, dün sabah Dereboyu’nda bir medya patronu ile derin sohbette görülmüşsünüz. Sohbet konusu fazlasıyla edilmiş ola gerek ki görenler bize soruyor. Hayırdır bir takım yeni projeler mi gündemde yoksa!

Sayın Ünal ÜSTEL, yeni dönemde olası bir iktidar döneminde partinin büyük ağabeyi olarak size de önemli görevler verileceği konuşulma başlandı. Hadi bakalım artık gösterin tecrübelerinizi! Parti içinde denge unsuru olarak anılıyorsunuz…

Sayın Erol UÇANER, çok da faza kullanmadığınız sigara illetine artık tamamen veda ettiğiniz ve bundan sonra da yakın dostlarınızın bu katilden kurtulması için çaba sarf edeceğiniz söyleniyor. Bir hekime de ancak böyle bir davranış yakışırdı tebrik ederiz…

Sayın Zorlu TÖRE, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ne kadar isteki ve kararlı olduğunuzu bilmeyen yok ama, büyük ihtimalle bu makama parti içinden birden faza aday var gibi görülüyor. Onun için çalışmaları şimdiden yoğunlaştırmakta yarar var değil mi?

Sayın Mine GÜRSES, Lefkoşa Merit’in kuruluşunun 10’ncu yıl döneminde gelinen aşamada payınız çok büyük. Kadın elinin değdiği yerlerde çiçek açması böyle bir şey olsa gerek değil mi? Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz. Bu arada hala aynı takımı mı tutuyorsunuz yoksa? Sabırlar dirleriz…

Sayın Derviş GEZER, Turizm Bakanlığındaki göreviniz beklenenden çok kısa sürmüş ve yeniden müşavirliğe geri dönmüşsünüz. Olmayacak her işte bir hayır vardır derler, artık hizmetlerinize köşe yazılarınızla devam edeceksiniz ya o da olsun bari…

Sayın Ali Murat BAŞÇERİ, Ankara’nın Lefkoşa Büyükelçiği göreviniz artık resmen başladı ve hayırlı uğurlu olsun. Kamuoyunda ilk intiba epey babacan olduğunuz yönünde. İletişimi ne kadar sıkı tutarsınız başarı da beraber gelecektir, umarız eskilerin hatasını yapmazsınız!

Sayın Bayram KARAMAN, sözleşmesi halen yenilenmeyen Dome Hotel konusunda pek yakında bir takım gelişmeler olacak diye duyduk. O nedenledir ki radarların ayarlarını sonuna kadar açın deriz. Bu arada toplumun geneli arkanızda bilmenizde fayda var…