Akıl almaz diplomasi oyun(cuk)larında son nokta!

Kıbrıslı ile dalga geçmenin bir başka adı “gayrı resmi görüşme” oldu!

Birilerini denizler aşırı çağırıp, sanki çok önemli bir sebeple bir araya geliniyormuş hissi oluşturarak, bundan kendi çıkarlarının ne olacağını araştırmak siyasi oyunların organize şeklidir.

Ve bir kuzu kuzu giden tarafız…

Neden biz kuzuyuz biliyor musunuz?

Çünkü biz aslında yokuz!

***

Gayrı resmi görüşmeye gidilecek.

Herkes orada ama herkesin meseleleri ayrı!

Herkes, kendi çıkarları doğrultusundauluslararası siyasete ve hukuka ayrı bir yön vermeye çalışırken kimileri bugüne kadar olanlar yokmuş gibi tüm gruba ayar çekmeye çalışacak.

Esasında orada tüm dünya olacak!Birtek kim olmayacak biliyor musunuz?

Biz!

Çünkü fiziksel olarak orada olmak yetmez.

Ya da hadi pozitif bakalım: Hani gayrı resmi ya, biz de dünyanın algısına göre gayrı resmi bir devletiz ya işte bu sebeple bu toplantı bizim(!)

Esasında bundan faydalanarak bile olsa, bu toplantıyı lehimize çevirir herkesi şaşkın bir şekilde bırakıp deriz ki: “Siz susun!Madem işiniz gücünüz gösteriş değil de hakikaten derdimize düştünüz, bırakın konuşalım!”

“Biz anlaşmak istiyoruz” demeliyiz?

“Anlaşırken de hem adanın hem ada halkının güvenliği ve çıkarlarını konuşacağız. Şöyle bir çekilin

Biz iki toplum lideri olarak konuşalım da size ne olup biteceğini anlatırız” diyebilmeliyiz!

Ama yok.

***

Bunun için Cenevre’ye mi gerek var?

Kıbrıs sığamadı değil mi ikinizi de?

Sığabilse zaten ikiniz de o koltuklarda oturmazdınız!

Hatta o koltuklar bugüne kadar gelip gidenlerin hepsine fazla. Koltuk bol gelip de koltuk içinde kaybolunca, koltuğun ağırlığından kurtulup toplumunu düşünemez hale gelebiliyorlar nedense.

Bir idi, iki oldu artık 4 oldu yakında 5 olacak bizim koltuk mesulleri. Ve hepsi de aynı sonucu gösteriyorsa hipotezimiz %100 doğrulanmış olmuyor mu?

***

5+1’miş…

Herkes kendi çıkarı için mücadele ediyor arkadaş. Hem 5+1’in tümünü geçtim. Oradaki bireylerin dahi ayrı ayrı mikro gerekçeleri var orada bulunurken…

Hem biliyor musunuz? BM yetkilileri de armut toplamaz ki…

Onların da kariyerlerinde, özgeçmişlerine yazacakları bir şeyler olmalı.

Dünyanın gözü önünde çok mühim bir şeyler yaptıklarını, uluslararası toplantılara imza atıp oralarda görev aldıklarını gösterecekler ki, sonraki kariyerleri için bir işe yarayacak sonuçlar alınabilsin. Daha yükselip, daha yüksek paralar kazanabilsinler.

Hiç kimse Kıbrıslının kara kaşı kara gözü için yapmıyor bunları ve biz kendi kendimize birşey yapıyoruz zannedip, birilerinin boynumuza ipi geçirip ya sürüklemesine ya da idam ile tehdit etmesine fırsat veriyoruz.

Mesele benim nazarımda işte bu kadar basittir.

***

Ya uzlaşı istersiniz ya da istemezsiniz.

Uzlaşı istemiyle masaya oturduğunuzda mimik ve jestler ile kullanacağınız cümleler farklıdır, istemediğinizdekiler başka…

Hal böyle olunca da sizin ne yapacağınıza karar vermeniz yeterlidir. Karşı tarafın da sizden nasıl etkileneceği bellidir.

Gerçek yurtseverlik de vatanperverlik de burada yatar, halkını savaştan uzak tutmak da.

Unutmayın ki olası bir savaş da sizin emrinizle çıkacaktır.

Yoksa kendinizden korkuyor ve olabilecek baskılara göğüs geremeyerek bizi, Kıbrıs’ı savaşa sürükleyeceğinizden mi korkuyorsunuz?

Yoksa o kadar sıkışıksınız ki birileri sizi tehdit ve baskı ile başka bir yöne sürükledi de şimdi dönemiyor musunuz?

Tarih yargılayıcıdır beyler!

Dr. Çiğdem DÜRÜST