ABD Türkiyeye ayar veriyor.Tehdit ediyor.Vururum.Kırarım diyor.

“FETÖ ve PKK adına casusluk yapmak”, “örgüt adına suç işlemek” “askeri casusluk” gibi ağır suçlamalarla yargılanan ve bugünlerde sağlık sorunu sebebiyle  ev hapsine alınan ABD'li rahip Andrew Brunson'un serbest bırakılması çağrısı yapıyor.

Tam anlamı ile bir şizofren kişilik  sergileyen  ABD Başkanı Trump Pastör Andrew Brunson serbest bırakılmaz ise  büyük yaptırımlar uygulayacağını söylüyor.

Türkiyenin egemenliğine karışıyor ,yasa ve hukuk sistemini tanımazdan geliyor.

Son olarak geçtiğimiz günlede ABD Hazine Bakanlığı, papaz Andrew Brunson'ın "haksız tutukluluğu" gerekçesiyle Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya karşı yaptırım kararı aldığını açıkladı

Küresel Magnitsky Yasası kapsamında alınan yaptırım kararına göre Gül ve Soylu'nun bakanlıklarının Türkiye'de "ciddi insan hakkı ihlallerinde" bulunduğu ve buna göre 13818 numaralı Başkanlık Kararnamesi'ne referansla sorumlu tutuldukları kaydedildi.

Yaptırım kararının açıklanmasının ardından Türk lirası ABD doları karşısında tarihinin en düşük seyrine gerileyerek 5 TL'den işlem gördü. Türk lirasının dolar karşısında değer kaybı bir günde yüzde 1,5 seviyesine ulaştı.

Ve böylelikle konu biz KKTC halkınıda etkilemeye ve ilgilendirmeye başladı.

Peki şimdi ne yapmak lazım.

Bizi yalnızca dövizin yükselmesi ilgilendiriyor gerisini boşver deyip  bekleyecekmiyiz yoksa yalnız Türkiyeye değil Dünyaya doları ile silahı ile istediği zaman istediği ayarı vermeye devam eden .İstediği şehri bir gecede harabeye çevirip çoluk çocuk  yaşlı genç dinlemeden katledenlere silah ve mühhimmat sağlayan, şirketlerine iş alanları yaratmak için önce şehirleri harabeye çeviren sonrada imar rolü üstlenen sonrada sütten çıkmış ak kaçık rolünü oynayan ABD ye karşıda Türkiyenin yanında yer alabilecekmiyiz.

Türkiyede Cumhurbaşkanı sayın Erdoğanı seversiniz yada sevmezsiniz.Haklarında yaptırım kararı alınan bakanların ABD malı varmı yokmu oda beni enterese etmiyor.

Fakat konu Türkiye Cumhuriyetinin egemenlik hakları bağımsızlığı.Başımız her sıkıştığında kapısını çalabildiğimiz tek ülke .Birçoğumuzun akrabalarının bulunduğu ,kızımızın oğlumuzun Üniversitelerinde  eğitim aldığı ,kurumlarında iş bulup çalıştığı , Kardenizinde turlara çıktığımız ,Antalyasında Bodrumunda tatiller yaptığımız Rahmetli Ecevitin, Mehmetçiklerin, Atatürkün bulunduğu topraklar.

Birleşen ve kenetlenen 81 milyona KKTC Türk halkı olarak destek vermemiz ne hamaset nede şükrandır.

Bu yalnızca ABD’ye ,Trumpta Dünyanın her köşesindeki Türkün bir mesajıdır.

Bugüne kadar bu konularda ağızlarından tek kelam laf çıkmayan Sayın Başbakan Tufan hoca ,Sayın Kudret Hoca ,Cemal Hoca ,sayın Denktaş ve tabii sayın Akıncı   bu görev öncelkle sizlere düşüyor.

Her birimizin ayağa kalkıp ses çıkarma zamanıdır. KKTC halkının yalnızca beslemelerden ibaret olmadığını gösterin.

Türkiyenin egemenlik ve bağımsızlığına kimse karışamaz deyin.

Rahip yargılanacak .

Trumpt bekleyecek .Pence bekleyecek.Türkiye Cumhuriyetinin bir müstemleke olmadığını anlayana kadar.