Zaman ne kadar hızlı akarsa aksın, siyaset anlayışı ne kadar değişirse değişsin, ülkelerde yaşanan konular ne kadar farklılıklar gösterirse göstersin, bazı gerçekler hiç değişmiyor, değişemiyor.
Yıllar önce kaleme alınan bir yazıyı, farklı koşullarda günümüze uyarladığımızda, noktasına virgülüne dokunmadan katılmamak elde olmuyor.
Zülfü Livaneli (Ömer Zülfü Livanelioğlu).
Çoğumuz gibi benim de sevdiğim müzisyen, senarist, politikacı, yazar ve yönetmen.
Milliyet Gazetesi’nde 1997 Eylül’ünde kaleme aldığı bir yazısı çıktı karşıma.
Hiç eskimeyecek bir yazı.
Sizlerle de paylaşmak istedim:
‘’ Protokol=Birinci Popo
SON Mercedes krizinden de anlaşıldığı gibi bizim devlet adamları "protokol"e çok meraklı.
Çünkü çoğu, kendisinde varolmayan bazı değerleri zorlayıcı protokol kurallarıyla elde etmeye ve çevresinde zoraki bir saygı halesi yaratmaya çabalıyor.
Çetin Altan üstadın harika saptamasında belirttiği gibi "önemlileri değersiz, değerlileri önemsiz" olan bu toplumda politikacı, değerlere falan aldırmadan yasa gücüyle "önemli adam" olmaya çabalıyor.
Siyah Mercedes'ler, polis eskortları, o geçerken selam duran devlet memurları falan gibi binbir sıkıcı seremoniyle kişiliklerini kanıtlama çabasındalar.
Gerçekten de devletin bakış açısına göre, kasabasında partiye yamanarak bir yerlere tırmanmış olan karacümlesi eksik politikacı, bu ülkenin bilim adamından da, düşünüründen de, yazarından da öndedir.
Bir komisyon üyesinin yanında Cahit Arif'ın, Ekrem Akurgal'ın, Melih Cevdet Anday'ın, Avni Arbaş'ın esamisi mi okunur?
* * *
AYAKLARI baş yapmanın ve değersizi önemli kılmanın tek yolu protokoldür.
Sihirli bir kelimedir protokol.
Protokol dediniz mi akan sular durur.
Toplumda kimin nerede duracağını belirleyen düzenin adıdır.
* * *
İYİ ama protokol kelimesi nereden geliyor, hiç düşündünüz mü?
Kökü nedir bu kelimenin?
Hemen söyleyelim: Yunanca iki kelimenin birleşmesinden oluşuyor protokol.
Proto ve kollos.
Proto birinci, kollos ise (hadi kibarcasını söyleyelim) popo demek.
Yani protokol eşittir birinci popo.
Birinci poponun nereye oturacağını çözdüğünüz zaman ona göre diğerlerini yerleştirebilirsiniz.
İkinci popo şuraya, üçüncü buraya!
İşte size altın protokol kuralları.
Ve gördüğünüz gibi kelimenin başla, beyinle, bilgi ve zekayla hiç ilgisi yok.
Sadece popoları sıralıyor.’’
Kalemine, yüreğine sağlık Sayın Livaneli.
İsteyen istediği gibi uyarlasın hükümetler, seçimler, makamlar, mevkiler cenneti KKTC’ye!
Bir cümle de ben ekleyeyim bu bahane ile, kim ne kadar almak isterse o kadarını alsın üzerine:
"Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız, oturacağınız yer, kendi kıçınızın üstüdür."
Friedrich Nietzsche
Dr. H. İlker İpekdal
İletişim: 0542-8529899
