Yüzeysel olarak bakıldığında insana garip gelebilir...

Askeri bölge olan ve halka açılması beklenen Derinya Plajı'na sadece KKTC ve TC kimlikleriyle girilecek olması!

Normal şartlar olsa biz de tepki gösterir olmaz böyle bir şey diyebilirdik...

Zaten öyle diyenler de yok değil!

Ama utanç plajı diyecek kadar da ortada anormal bir durum yok...

Çünkü askeri bölge ve bu şekilde bile açılacak olması başlangıç için normal karşılanmalıdır!

Sonrası belki gelir, şartlar normale dönünce kimlik olayı kalkar ve herkes de mutlu mesut olur...

Ancak bu konuda eleştiri getirenler şunu da göz önünde bulundurmalıdır;

KKTC'den Güney'e geçişlerde niçin KKTC vatandaşı olduğu halde TC kökenli diye geçişlere izin verilmiyor...

Askeri bölgede ilk etapta bazı şartlar konulduğu için eleştiri yapıp bunu abartanlar Güney'e geçişlerde haktan hukuktan ve demokrasiden dem vurmuyorlar!

Bir de olaya böyle bakılması görüşündeyiz...

Hazır plaj konusu gündeme gelmişken…

Ortaya çıkmayacaklar diye hayıflanıyordum ama demek ki onlar sezonu yeni açtılar!

Bir takım aktivistler her yaz sezonu olduğu gibi yine şov yapmaya başladılar!

Memleketin dört bir yanı denizle çevrili…

İlla ki otellerin plajında para vermeden denize girecekler!

Deniz hepimizin ya…

Yasalara göre doğru, denize 100 metreye kadar değil beton dökmek, çivi bile çakılamaz!

Ama bizde durum çok farklı, bu konudaki yasalar asıl devlet tarafından çiğneniyor çünkü ne denetleyen var ne de kontrol eden…

Haliyle meydanı boş bulan sahipleniyor!

Aktivistler bu eylemlerle aslında memlekete sahip çıkıyor diye düşüneyim diyorum…

Ama değil işte!

Onların işi siyaset, bir de ülkeye yatırım yapılmasın…

Yatırım yapan da düşman ilan edilsin!

Beğeniriz ya da beğenmeyiz…

Ya da hangi şartlarda deniz kıyılarındaki lebi derya arazileri aldılar, onu tartışabiliriz ama!

Kamyonla para döküp milyonlarca lira yatırım yapan ister yerli olsun ister yabancı, o işletmeleri rahatsız etmeye kimsenin hakkı yoktur…

Hem de böyle turizm sezonunda eğer eylem yapacaksanız oralarda değil, gidip o kıyıları satan, kiralayan devletin önünde eylem yapacaksınız!

Bir kısım avantacı yatırımcıyı bir kenara koyuyorum ama, öyle işletmeler var ki zaten o yatırımı yaparken devlet tarafından pişman noktasına getirilmişler, zaten kaçmaya bahane arıyorlar…

Yatırımcı dükkanı kapatıp gidince bir yerlerimize kına mı yakacağız, amaç bu mu!

Tamam bu memlekette bir çok şey doğru gitmiyor ve bu da canımızı fazlasıyla sıkıyor ama…

Yapılan eylemler ve tartışmalar da amacından çok taşmamalı…

Taşarsa zaten inandırıcı da olmaz ve toplumun genelini karşınıza alırsınız…

Amaç buysa elbette keyfiniz bilir!

Ama zaten sıkıntılarla bunalan halkımızın artık kısır çekişmelere, iş ola muhalefete de tahammülü kalmamıştır…

Daha mantıklı, daha gerçekçi ve yapıcı olmak zorundayız!

Canavar içimizde!

Hele de ölümlü bir trafik kazası olmasın...

Suçlamaların başını hep yollar çeker!

Bizim yollar trafik kazaları için davetiye çıkarıyormuş...

Bunun adına da trafik trafik canavarı diyorlar!

Tamam bazı yollar ki bunun başında Girne Dağ yolu geliyor ama...

Madem bozuk olan yollarımız var da bunu bile bile niye buralarda tehlikeli araç kullanıyoruz!

Trafik asla yollarda değil içimizdedir...

Dikkatsiz ve alkollü sürüş, hız tutkusu, elde cep telefonu ile sosyal medya paylaşımları devam ettikçe de trafik yollarda değil içimizde olmaya devam edecektir!

Şafak Nöbeti’nde görmediniz mi!

Yavuz Çıkarma Plajı’nın hemen üstündeki 20 Temmuz anısına yapılan Özgürlük Anıtı…

Yıllardır yazıp çiziyoruz!

Burası yıkıldı yıkılıyor diye…

Yakınına gidip görenler hayret ediyor;

“Bu mu şehitlerimize gösterile saygı” diye…

Bu konuda kimse elini taşın altına koymak istemiyor!

Daha geçen günlerde burada binlerce kişinin katıldığı Şafak Nöbeti yapıldı…

Yıkılmaya yüz tutmuş olan bu yapıyı görmemeleri mümkün mü!

Ya da bakar körler mi…

Hükümetin işi epey zor!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gazabına uğrayıp Türkiye’de yeni kabinede yer bulamayan Tuğrul Türkeş’ten sonra büyün gözler yeni atanacak olan Kıbrıs İşlerinden sorumlu akada idi…

Özellikle iş dünyası ve siyasiler yeni ismin kim olacağını merak ediyorlardı!

Dünden itibaren artık bu görevde Recep Akdağ var…

Akdağ, disiplini, biraz da sert mizacıyla tanınıyor!

Tuğrul Türkeş daha ılımlı yapısı nedeniyle iki ülke arasında imzalanan protokollerde bizim hükümetin üstüne çok gitmedi ama…

Recep Akdağ için, işte öyle demiyorlar!

Aslında biraz da iyi oldu gibi geldi bize…

MESAJ KUTUSU

Sayın Kutlu EVREN, bir siyasi partinin genel başkanının geçmişinde suç dosyasının hayli kabarık olduğu tespit edilmiş. Buzum yasalarımıza göre hapis yatmış sabıkalı bir kişi bir partinin genel başkanı olabilir mi! Bir araştırın bakalım kimmiş bu vatandaş!

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Recep Akdağ’ın Türkiye’de yeni kabinede Kıbrıs İşlerinden sorumlu bakan olarak atanmasına en fazla sizin sevindiğiniz söyleniyor. Bakalım eski dostlukları bu dönemde icraatlara çevirebilecek misiniz?

Sayın Gülgün VAİZ, genel seçimlerde aday olmanız için bir siyasi partiden teklif aldığınızı duyduk. Hayırlısıyla olsun deriz, zira hekimlerimizin meclise girmeleri diğer mesleklere göre çok daha kolay…

Sayın Ömer PAÇ, Yavuz Çıkarma’nın üstündeki özgürlük anıtı ne yazık ki bir türlü onarılamıyor. Hadi bizim hükümet bu konularda duyarsız da acaba siz inisiyatif üstlenseniz fena mı olur? Bu arada adada bir yıl daha kalıyormuşsunuz, hayırlı olsun…

Sayın Serdar DENKTAŞ, Rum basınına yeni sürprizlerin olabileceğinden bahsetmeniz onlardan daha ziyade bizim tarafta heyecan yaratmış. Hoş bazıları dalga geçmeye başladı bile ama detayları merakla bekleyeceğiz!

Sayın Doğukan ULAÇ, İstanbul Boğaz’ı yüzme yarışında ikinci gelerek Kıbrıs Türkünü onurlandırdınız, tebrik ederiz. Umarız devlet baba da bu başarıyı görmemezlikten gelmez ve size bir şekilde onore eder…

Sayın Şahap AŞIKOĞLU, Dipkarpaz konusunda Alaçatı modeli açıklamanız kamuoyunda epey destek gördü ama, niçin müsteşarlık döneminde böyle projeler üretmediğiniz konusunda da sorular gelmeye başladı, haberiniz olsun istedik…

Sayın Hasan Ulaş ALTIOK, plaj tartışmaları ve eylemleri biraz geç de olsa yine başladı ve bu konuda bir otorite olarak sizin de görüşlerinizi paylaşmanız bekleniyor! Şu yurt dışı gezileri hala bitmeyecek mi!

Sayın Güneş GÜNEŞOĞLU, sizinkisi tam da besle kargayı oysun gözünü cinsinden oldu değil mi! Büyük geçmiş olsun, madem ki soyguncular yakalandı artık bunu dostlarla bir ıslatmak da şart oldu diyor dostlarınız…

Sayın Mustafa ULAŞ, pek muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet, size ve aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallan…

Sayın Talip ATALAY, Güney’deki refikiniz hala düşmanlık ve ayrılıktan bahsediyor sizden hala tek bir yorum yok! Ara sıra dinler arası diyalog hatırına kulağını bir çekseniz diyoruz. Bu nasıl din adamlığı böyle!

Sayın Anıl KAYA, nişanı taktıktan sonra gözlerinizin daha ışıl ışıl olduğu gözlemleniyormuş. Hayırlı uğurlu olsun umarız bir ömür boyu sağlıklı ve mutlu bir birliktelik yaşarsınız. Bu arada biz de kız tarafındanız aman dikkat…

Sayın Mustafa NAİMOĞLULARI, köpek maması benzetmesinden sonra Güney’den et almayanlar bile artık orada alışveriş yapma kararı almışlar! Büyük tepki alan o açıklamanızı düzeltmeniz isteniyor haberiniz olsun!

Sayın Tülin BEROVA, içine analık duygularını da katarak dün çok güzel ve duygusal bir yazı kaleme alarak çoğunluğun beğenisini aldınız. Makam sahipleri bu tür eleştiriler olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Gönlünüzü rahat tutun deriz…

Sayın Erhan ARIKLI, Maraş’ın açılması konusunda heyecan veren bir açıklama yaptınız da hala BM’nin de kontrolünde olan bir yerde bu icraat bu kadar olur mu artık onu bilemeyiz. Bu arada artık vekil adaylarını da belirlemeye başlamışsınız. Ne olur en olmaz değil mi!