Politis gazetesi “Kriterlerle Vatandaşlık” başlığı altında verdiği haberinde, Rum İçişleri Bakanı Petridis’in, binlerce kişinin, karma evliliklerden doğan çocuklara vatandaşlık verilmemesi nedeniyle “Kıbrıs Cumhuriyeti” aleyhinde hukuka başvurma niyeti ve bu çerçevede KTÖS ve KTOEÖS’ün konuyla ilgili bilgilendirme semineri düzenlemesi üzerine yaptığı açıklamaları aktardı. Habere göre konuyla ilgili açıklamaya yapmaya çağrılan Petridis, Kıbrıslı Türk ve Türkiye vatandaşlarının yaptığı karma evliliklerden doğan çocuklara belirli kriterlerle ve belirli durumlarda “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşlığının verildiğini savundu. Rum Bakanlar Kurulu’nun 2007 yılında, karma evliklerden olan çocukların “siyasi olarak hassas durumlarıyla” ilgili belirli kriterler koyduğunu belirten Petridis, yasal düzenlemeler temelinde ebeveynlerden biri “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşı olduğunda, yabancı olan ebeveyn “ülkeye yasadışı olarak girmediği” takdirde, “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşlığının otomatik olarak verildiğini söyledi. Rum Bakanlar Kurulu’nun, karma evliliklerden olan tüm çocukların otomatik olarak (vatandaşlık almaktan) mahrum kalmaması için 2007 yılında vatandaşlıklar konusunda bir dizi kriter belirlediğini kaydeden gazete, özellikle şu durumlarda vatandaşlık verildiğini aktardı: • Kıbrıslı Türklerin Türkiye vatandaşlarıyla yaptığı karma evliliklerde 20 Temmuz 1974 sırasında ya da öncesinde dünyaya gelen çocuklar. • Kıbrıslı Türklerin, Türkiye dışında üçüncü ülke vatandaşlarıyla ya da AB ülkelerinin ve “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin ilişkisinin olduğu diğer ülkelerin vatandaşlarıyla yaptığı karma evliliklerden doğan çocuklar. • Kıbrıslı Türklerin Türkiye vatandaşlarıyla 20 Temmuz 1974 öncesinde yurtdışında yaptığı karma evliliklerden doğan çocuklar. • Karma evliliklerden doğan Pile’de ikamet eden çocuklar. KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil’in, kriterler temelinde vatandaşlık almaya hakkı olan ancak gazeteye göre süreç içerisinde sorunlarla karşılaşan başvuru sahiplerinin “çetelerce suiistimal edildiğine” dair açıklamalarını yorumlamaya çağrılan Petridis, sayının, “çeteler oluşmasını sağlayacak” kadar büyük olup olmadığı konusunda kuşkularını dile getirdi. Petridis, adalete başvurmanın herkesin hakkı olduğunu da belirtti.