Barışı kim istemez ki.

Havada uçuşan mermileri uçaklardan atılan füzelerle parparça olan bedenleri en yakınlarını gözleri önünde kaybetmeyi kim ister ki.

Tabii ki Barış.

İnsanlar arasındada ,hayvanlara doğaya karşıda peace.

Şüphesiz bu kavram içerisine, insan hayatına saygı göstermek ve her türlü ayrımcılık ve önyargıdan kaçınarak, tüm insanların onuruna saygı göstermek de girer.

Barış kavramını, kişisel menfaatlere koşut ettiği oranda tedavülde tutulacak bir sözcüğe indirgeyenler ve demagojik söylem çabaları, barışı tanımlayabilir mi,?

Elbetteki hayır.

Herkes için farklı anlamlara sahip bu kelime.

Kimileri için barış, kendisinin kaybettiği durumlarda aldığı izin. İzin süresi bitince yani tekrar gücü yerine geldiğinde ve zeka kapasitesi

arttığında savaşmaya devam ediyor.

Bir başkası içinse yaşam savaşında yanındaki arkadaşı düşerse yerden kaldırmasıdır .

Bazıları ise barışı rahat yaşamını devam ettirirken ona rahatsızlık verenleri engellemek için yapılan uğraşılar olarak tanımlıyor.

Bir başka grupsa, ezildiği düşüncesi ve fikri ile ezmek için eyleme geçme haline barış diyor .

Tabii barış kelimesi çok güzel bir kelime olsada bugün Kıbrısta ‘’barış olsun’’ kelimesi her seslendirildiğinde bende süren bir savaşı

hatırlattığından ister istemez korku endişe yaratıyor.Doğru terminoloji olmadığını düşünüyorum.

Aslında bizi yöneten kendi seçtiğimiz siyasetçilere olan kızgınlığımızdan dolayı onları barış kelimesi ile dövmeye kalkmasak, zafer işaretini

birilerininden öç almak maksatlı kullanmasak barışın 1974 de hem Türkler hemde Rumlar için bu adaya geldiğini o gün hem Kıbrıslı

Türkler hemde Rumlar için bir zafer(Rumlarda Yunan cuntasına karşı zafer kazanmıştı) günü olduğunu hatırlayacağız ve belki daha doğru

kelimeyi bulacağız ama sürü psikolojisi algı yanılması bizi bundan uzaklaştırıyor .

Unutmayalım barış öyle birşeydir ki Hürriyet elden gittiğinde daha çok anlam kazanan bir kelime.

Barış öyle birşeydir ki düşman bayrakları kasabanızda dalgalanmaya başladığında ta içinizde bir yerleri sızlatan ,bombalar sağınıza

solunuza düşerken kundaktaki bebelerinizi nereye saklarım nasıl korurum düşüncesi ile allak bullak olduğunuz anlarda daha bir anlam

kazanan kelime .

“Barış karşılıklı kabul etmedir.Barış farklı olana saygıdır. Barış yüzleşme ve özeleştiridir. Barış her sabah mutlu bir kahvaltı yapmaktır.

Barış, sağlıkla yaşlanıp; ecelle ölmektir.

Ve barış için en az iki taraf gereklidir.

Barışı kişisel çıkar ve birilerine duyduğumuz kızgınlığa heba etmeyin.Hele helede bunu dünyayı bölen savaştıran günahsız insanları

ölmesine seyirci kalan devletler istiyor ise sakın hiç düşünmeyin.

Çünkü Barış Kolay kazanılmıyor.