Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Demirören Haber Ajansı'na açıklamalar yapan Taçoy, "Bizler hep şunu vurguladık; Kıbrıs'ta, Mavi Vatan Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp ederek bir yere varılamaz. Bu uluslararası hukuka da aykırıdır. Türkiye'nin ve Kıbrıslı Türklerin onayını almadan Kıbrıs'ta bir çözüm üretemezsiniz. Rumlar bunlara rağmen, bölgede Mısır, Yunanistan ve İsrail ile anlaşmalar imzalamaya başladı. Bir anlamda üçlü bir çete oluştu. İmzaladıkları anlaşmalarla, Türkiye'ye meydan okudular. Türkiye'nin Mavi Vatan'a çıkarma yapamayacağını, adım atamayacağı hesabını yapma gafletine düştüler" ifadelerini kullandı. ERDOĞAN'IN LİDERLİĞİ Türkiye’nin, sadece askeri gücü ile değil, sondaj gemileriyle de Doğu Akdeniz'de yerini aldığını, hem kendi alanlarında, hem de Kıbrıslı Türkler için doğalgaz çalışmalarına başladığını söyleyen Taçoy, "Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti Enerji Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı bu süreçte önemli rol oynadı. Türkiye'nin proaktif siyaseti sonrasında Doğu Akdeniz'de tüm dengeler değişti. Rumların, softa meydan okumaları havada kaldı. İlgili devletler, Rumların oyununa geldiğini perde gerisinde görmeye başladı. Libya ile yapılan anlaşma ile birlikte Rumların aklı ile Doğu Akdeniz'de bir sonuç elde edilemeyeceği net olarak ortaya çıktı" dedi. AB, RUMLARA TOKAT ATMALI! Avrupa Birliği'nin ‘şımarık çocuğu’ olarak Rumların, konuyu AB gündemine taşımak istediğine işaret eden Taçoy, "AB, eğer adil ve adaletli davranacaksa, birincisi Kıbrıslı Türklerin haklarına saygı gösterecek. Artık Rumların, yaptıkları şımarıklıklara bir son verecek. AB, Rumlara gereken tokadı atmaz ise gelecek endişe verici olur. Kimse kusura bakmasın, Türkiye'nin ve Kıbrıslı Türklerin haklarını yok sayarak atılacak adımlar karşısında her türlü seçenekle karşılık verileceği net olarak bilinmelidir. Mavi Vatan'da paylaşmak dışında bir seçenek yoktur, olmayacaktır da" uyarısı yaptı.