Şu sıralar ağız cezada önemli bir dava görülüyor…

Devletin arazilerinin nasıl peşkeş çekildiğiyle ilgili!

Dönemin müsteşarı haftada bir eli kelepçeli olarak mahkeme koridorlarında görülüyor…

Mahkemede yapılan konuşmalar ise tam anlamıyla ibretlik!

Yıllardan beridir yapılan yanlış atamaları yüzümüze vuruyor…

Özetle şunu anlıyoruz;

Hangi parti döneminde olursa olsun, devletin menfaatleri, halkın çıkarlarının filan hiçbir önemi yok…

Her hükümet değiştiğinde üst düzey yöneticiler gidiyor!

Yerine hükümet partilerine yakın olanlar atanıyor…

Niçin bunları atadığınız diye sorunca cevap genelde şu oluyor;

Bunlar çok iyi partili…

Muhalefette bile hep bizim yanımızda durdular…

Parti örgütlenme işinden çok iyi anlıyorlar…

Çok büyük kitlelere hakimler…

Kalabalık aileleri var…

Gerekçeler uzayıp gidiyor!

Davada eski bir yetkili aynen şunları söylemiş…

Ben işten anlamazdım ama partizandım diye beni atadılar!

Tarihi bir itiraftır bu…

Çünkü bizde atamaların genelinde iş bilenler değil, iş bilmeyip iyi partili olanlar tercih ediliyor!

Sözde partilerine onca yıl hizmet etmişler…

Vekil de seçilemediler!

Onları onore etmek gerek…

Bir yerlere atayalım ki emekliliklerinde rahat etsinler!

Emekli ikramiyeleri ikiye katlansın…

Emekli maaşları da katmerli olsun!

Nasıl olsa devletin ensesinden ödenecekler…

Kendi ceplerinden kuruş çıkmayacak!

Zaten emekli olduktan sonra da partiye hizmet edip koşturacaklar…

Sakat bir düşünce tarzıdır bu!

Ne yazık ki hiçbir atama toplumsal gerekçeler için yapılmamaktadır…

Tabi ki bireysel ve partisel menfaatler!

Bu zihniyet devam ettikçe de iktidarlardan sağlıklı hizmet vermesi beklenemez…

Geçmiş bunun örnekleriyle doludur!

Bizdeki hastalık hemen her konuda siyasetin her şeyin önünde tutulmasıdır…

Bir anlamda siyaset bizde doğru icraatların önündeki takozdan başka bir şey değildir!

Eğer öyle olmasaydı şu anda bu ülke bambaşka yerlerde olur, sektörler şimdiki gibi tel tel dökülmez, hatta dilenci konumunda değil kendi ayakları üstünde durabilen bir yapıya bile ulaşmış olabilirdik…

Ülkeyi iktidarlar ve üst düzey yöneticiler yönetir!

Doğru atamalar yapıp doğru isimleri makama getirirseniz doğru işlere imza atarlar…

Yok illa ki partizanlık ve önce siyaset derseniz de işte geldiğimiz nokta durumu özetlemektedir!

Davada yapılan partizanlık itirafları da bu işin sağlaması niteliğindedir…

Son birkaç aydır bazı okurlarımızdan sürekli şöyle uyarılar gelmeye başladı;

Erhan Arıklı’nın haberlerini okumak istemiyoruz…

Diyorlar ki;

Onun haberlerini koymayın lütfen…

Böyle önerileri kabul etmemiz mümkün değildir!

Belli kesimlerin Arıklı için görüşleri belli hatta önyargılıdır ama…

Hem de şu anda bakanlık koltuğunda oturan bir şahsiyete haber ambargosu uygulamak bizim sorumluluklarımız arasında kesinlikle olamaz!

Tamam bazı sivri dille yapılmış açıklamaları çeşitli tartışmaları da beraberinde getirmektedir ama bunlara yayın yasağı uygulamak öncelikle meslek etiği açısından uygun değildir…

Böyle istekleri hele de demokrasi ve düşünce özgürlüğünden yana dem vuranların gündeme almaları bizim için şaşkınlık yaratıyor!

Hakaret ve bel altı ifadeler olmayan her türlü söylem bizim için haber değeri taşımaktadır…

MESAJ KUTUSU

Sayın Süleyman ULUÇAY, deprem riski bulunan Deniz Yıldızı apartmanı sakinlerine binayı boşaltmaları yünündeki ihbar göndermeniz bölgede yaşayanlar tarafından da memnuniyetle karşılandı. Umarız uyarılara riayet ederler ve hiç gecikmeden kendilerini tehlikeye atmadan daireleri boşaltırlar…

Sayın Turgut SUNALP, Devlet piyangolarının son çekilişinde depremde hayatlarını kaybeden bizim çocuklarımızın ibaresi olmayınca vatandaş haklı olarak ağır eleştiriler yapmaya başladı. Umarız bir dahaki çekilişe hatanızı telafi eder gerekeni yaparsınız artık değil mi?

Sayın Mahmut DOĞAN, pek kıymetli eşinizi zamansız kaybınızı üzüntü ile öğrendik. Merhumeye tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…

Sayın Fikri ATAOĞLU, Bafra turizm bölgesinde rezerv bir arazinin satışında bir siyasinin adı fazlasıyla geçmeye hatta gazetelere manşet olmaya başladı. Konu fazlasıyla hassas olduğu için kamuoyuna detaylı bir açıklama yaparsanız en azından yanlış yorumların da önüne geçmiş olursunuz…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, deprem nedeniyle vatandaşın sinirleri hayli gergin olduğu için bu sıralar açıklamalara çok dikkat etmek gerekiyor. En eski ve olgun siyasilerden birisiniz daha çok hoşgörülü ve uzlaştırıcı olmak gibi de bir sorumluluğunuz var…

Sayın Aykut HOCANIN, depremzede kapsamında olan öğrencilerim tümüne de tam burs olanağı sağlama kararınız en çok da aileleri tarafından memnuniyetle karşılandı. Duyarlılığınızdan ötürü hem şahsınıza hem de VYK üyelerine teşekkür mesajları yağıyor…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Lefkoşa Belediyesinde bir takım zam furyası yaşanırken özellikle de sizin partilileriniz, CTP meclis üyelerinin böyle kararlara nasıl onay verdiklerini sorgulayan mesajlar göndermeye başladılar. Bu arada belediyede özellikle maaşların ödenmesi için zam kararları da sanki kaçınılmaz gibi geliyor bize…

Sayın Özdemir TOKEL, Başbakanlık başdanışmanlığı göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Bu makam için en doğru isimlerden birisiydiniz umarız ki katkılarınız da hayli büyük olacaktır…

Sayın Polat ALPER, pek kıymetli babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağılıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…