Bayar yaptığı yazılı açıklamada, Rum Yönetimi’nin “Güven artırıcı önlemler” adı altında Maraş’ı elde etmeye çalıştığına dikkat çekerek, bunun için AB’yi ve hatta İngiltere’yi ikna etmiş göründüğünü söyledi.<br /> <br /> Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ve İngiltere’nin Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı David Lidington’un “örtüşür görüşleri ileri sürdüklerini” ifade eden Bayar, “ABD planı ise hazırdır. İçimizdeki hemen çözüm meraklıları da dünden razıdırlar” dedi.<br /> <br /> Maraş’ın Türk toprağı, vakıf malı olduğunu vurgulayan Bayar, bu konuda mahkeme kararı da olduğunu kaydetti. Bayar şöyle devam etti:<br /> <br /> “Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanınan ve AB üyesi olan Rum yönetimi, güven artırıcı önlemleri için vereceği söz ve uygulamayı istediği an engelleyip durdurabilir. Örneğin Yeşil Hat Tüzüğü’nün uygulanması ve AB’nin Türk tarafına yapacağı yardımlar onların onayına bağlıdır.”<br /> <br /> 50 yıldır Kıbrıs Türk halkına uygulanan insanlık dışı ambargoların devam ettiğine işaret eden Bayar, şöyle devam etti:<br /> <br /> “Hem de Annan Planı’na ‘ohi’ dedikleri halde. Buna benzer hemen hemen her ay paskalya ve ayin adı altında etkinlik düzenleyen binlerce Rum, serbestçe ve güvenlik içinde KKTC’ye geçebiliyorken; bizler yılda iki defa Erenköy’e ve Hala Sultan’a gidebilmek için güvenlikten yoksun ve türlü zorluklarla karşılaşıyoruz. Rum tarafı ve AB hep Türk tarafının adım atmasını bekliyorlar. Kendileri küçücük bir adım dahi atmıyorlar. Çözüm yanlısı II. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a bile saldıran Rumlar, sıradan KKTC vatandaşına nasıl güven verebilir?<br /> <br /> 1960’da güvendik ve aldatıldık. 2004’de bir daha aldatıldık. Bir üçüncü defa daha aldatılmayalım. Egemen Devletimize dayalı gerçekçi bir çözüme hep birlikte odaklanalım.”