Ülkemizde hastalar ile ilgili bir dernek var.

Evrensel Hasta Hakları Derneği.

Avrupa Birliği’nden destek alabilen örgütlerden.

Hastanın Sesi-I ve Hastanın Sesi-II olmak üzere iki proje için de Avrupa Birliği’nden maddi destek almayı başardı.

Amacı, ülkemiz hastalarına haklarını öğretmek idi.

Hatta bunun için bir Hasta Hakları Savunucusu da atandı. Herkesin tanıyıp iletişim kurabilmesi için adını da paylaşmakta fayda var. Sayın İzlem Sönmez.

Peki pandeminin başından bu yana Evrensel Hasta Hakları Derneği ne yaptı?

Hemen hepimizin sosyal medyada sıkça paylaştığı sağlıkla eleştiri ve talepleri daha görsel ilanlar ve broşürler haline getirerek paylaşımlarda bulundu.

Kötü mü oldu?

Elbette hayır.

Ne kadar ses, o kadar etki gücü…

Evrensel Hasta Hakları Derneği pandemi ile ilgili başka ne yapabilirdi?

Birçok konuyu yargıya taşıyabilirdi.

İşe yarar mıydı?

Hem de nasıl yarardı!

Peki bu güne kadar hasta haklarını savunma adına hukuki bir adım attı mı?

Hayır, onu da yapmadı.

Derneğe yapılan şikayetler dosyalarda öylece kaldı.

Oysa ki Evrensel Hasta Hakları Derneği,

Pandeminin başında kısıtlı yapılan testleri ve testler arasındaki fahiş fiyat farklarını yargıya taşıyabilirdi.

Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin pandemi hastanesine dönüştürülmesinden dolayı mağdur olan onlarca hastanın sesi olabilirdi.

Pandeminin başında ilaç stoklayan doktorları, hastaların ilaçlara ulaşmalarının engellenmesini gerekçe göstererek adliye koridorlarına taşıyabilirdi.

Pandemi döneminde bir süre merkez hastane ilan edilen Kolan Hastanesi’ne devletten kaçırılan malzemelerle yapılan işlemleri yargıya taşıyabilirdi.

Hali hazırda bazı kişilere ücretli, bazı kişilere ücretsiz testler yapılmasını yargıya taşıyabilirdi.

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu tarafından alınan kararların uygulanmamasını yargıya taşıyabilirdi.

Covid-19 tanısı konulan hastaların hastane ortamlarında yaşadıkları sorunları yargıya taşıyabilirdi.

Pandemi bahanesi ile hastalarına bakmayan doktorları yargıya taşıyabilirdi.

Bakanlar Kurulu’nun, Sağlık Bakanı’nın, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı’nın aldıkları kararları ve uygulamalarının bazılarını yargıya taşıyabilirdi.

Özetle, Evrensel Hasta Hakları Derneği, şu veya bu şekilde, bir veya birkaç örnek ile yargı yolunu zorlayarak, pandemi sürecine hukuk yolu ile doğru yönlendirmelerin yapılmasını hatırı sayılır bir şekilde zorlayabilirdi.

Hiç olmazsa televizyon programlarına çıkma sayısını artırıp taleplerini, kendisine ulaştırılan örnekler ve müracaatlar ışığında, daha yüksek sesle dile getirebilirdi.

Yapmadı mı?

Yapmak istemedi mi?

Yapamadı mı?

Cevap hakkı doğdu…

Ne olursa olsun, bünyesinde Hasta Hakları Savunuculuğu gibi bir birim barındıran, Avrupa Birliği’nden iki defa maddi proje desteği alan, Hasta Hakları Yasası henüz çıkarılmamış olsa da, hastaların haklarını arama adına hukuk yolunu kullanma yetkisi bulunan Evrensel Hasta Hakları Derneği, pandeminin gölgesinde kalmayı tercih etmek yerine, bir nebze de olsa pandemiye ışık tutma denemeleri yapabilmeliydi.

Yapsaydı, arkasında halk olacaktı.

Yapsaydı, ülkemizdeki Cumhurbaşkanı seçilme sevdasından filizlenip dallanıp budaklanmaya devam eden pandemi krizinin yönünü bir nebze de olsa değiştirebilecekti…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899