Pandemi hastanesi nedir?

Salgın döneminde, hastaların öncelikle yoğun bakım ihtiyaçlarını karşılayacak, yatırılarak tedavi olanağı sunacak hastanedir.

Buna ek olarak, diğer hastalardan ve toplumdan da izole edilmiş olmalıdır.

O zaman bize ne lazım?

Yoğun bakım ve kliniği olan bir yer.

Solunum cihazlarının çalışabileceği, hastaların izole edilebileceği, gerektiğinde yatırılarak oksijen desteğinin verilebileceği bir yer.

Akciğer tomografisi gerektiğinde, sadece COVID-19 hastalarına tahsis edilebilecek bir tomografi cihazı olmalı.

COVID-19 tanılı veya Koronavirüs PCR testi pozitif olan bir hastanın da yerine göre ameliyat edilebileceği, izole ameliyathanesi olan bir yer.

Böyle bir hastaneyi KKTC Devleti yapabilir mi?

Yapamaz.

Çünkü bütçesi yok.

Yapsa da fahiş fiyata mal olur, ayrılan bütçe çarçur edilir.

Yaptı diyelim, işletemez.

Çünkü yeterli sağlık personeli yok.

Peki o zaman ne yapmalı?

Ülkemizde tam da pandemi hastanesi olma özelliğine sahip bir hastane var.

Kolan British Hospital.

Lefkoşa Gönyeli’de.

Acil müdahale ve müşahade yatakları ile, iki ameliyathanesi, ameliyat sonrası ayrı yoğun bakım ünitesi, anjiyografi odası, genel yoğun bakım ünitesi, çocuk yoğun bakım ünitesi, MR ve tomografisi, her bir odasında oksiyen verme ve solunum cihazı çalıştıma altyapısı olan tek yataklı 35-40 kadar hasta odası, taburcu sonrası kontrollerin yapılabileceği poliklinik odaları, laboratuvar altyapısı ile o kadar butik bir hastane ki, tam pandemi hastanesi olmaya aday bir hastane.

Çerkez ailesinin, böylesine butik bir hastaneyi ülkemize kazandırmış olmasına rağmen, ülkemiz insanlarının bir türlü verimli bir şekilde yararlanamadığı, ‘’güzele nazar değermiş’’ sözünü anımsatan bir hastane aslında burası.

Güncel tahmini değeri 12-14 milyon Euro dolaylarında.

Devletin bu hastanesi satın alacak parası olmasa bile, satın almasını sağlayacak birçok mekanizma devreye girebilir.

Otellerden, iş insanlarından ve hatta Türkiye’den gelecek maddi destekler ile, bu hastanenin satın alınarak ülkemiz sağlık sistemine kazandırılmasının önünde hiçbir engel yok.

Bu hastane satın alınıp da pandemi hastanesine dönüştürüldüğünde, devletin ciddi bir ek masrafı olmaz. Hastane ihale yolsuzlukları ile uğraşmak zorunda kalmaz(!).

Oteller, temiz tertipli, tam teşkilatlı bir pandemi hastanesinin reklamını tüm dünyaya yaparak, ülkemize gelecek turistlere harika bir güvence sağlamış olur.

Siyasiler, sınırlar açılınca, uçuşlar başlayınca yaşayacakları panik atakların önünü almış olur.

Sağlık sistemi üzerindeki yükün büyük ölçüde kalkması ile, halkımız da kendisini güvende hissetmiş olur.

Pandemi sonrasında ise, bu hastane, güzel bir dezenfeksiyon çalışmasından sonra, harika bir Kalp ve Damar Sağlığı Hastanesi’ne de dönüştürülebilir mesela.

Devlet, hastane kiralarına ve sevklerine milyonlarca Lira vereceğine, bu hastaneyi satın almayı ciddi ciddi düşünmelidir.

Bu sayede, bir taraftan pandemi hastanesi belirsizliği ortadan kalkmış olacak, diğer taraftan da ülkemiz ilerisi için butik bir hastaneye kavuşmuş olacaktır.

Devlet, paramız yok demesin, bu projeyi iş insanları, otel ve casino sahipleri ve Türkiye ile paylaşsın.

Önyargılardan uzak, üzerinde durulması gereken bu proje, hastanenin sahibi de dahil olmak üzere, herkesin işine yarayacak bir projedir.

Öncelik sağlık ise, gözümüzün önünde duran bu çözüm alternatifi de görmezlikten gelinmemelidir.

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899