Sıkıntılar ve sorunlar varsa bunların birlikte aşılacağını dile getiren Özyiğit, “Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ben Milli Eğitim ve Kültür Bakanı olarak bunu taahhüt ediyorum. Sıkıntılarımıza çözüm yollarını da birlikte üreteceğiz” dedi. Özyiğit, endişelenecek bir durum olmadığını söyleyerek, ortaya konacak yaklaşımlarla Türkiye’de de temaslar yapılmasının gündemde olduğunu belirtti. Bakan Özyiğit, Türkiye ile her alanda olduğu gibi eğitim alanında da iş ve güç birliğini sürdürmeye kararlı olduklarını söyledi. Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, bugün bakanlıkta YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Akile Büke ve 19 üniversitenin rektörleriyle toplantı yaptı. Toplantı öncesinde basına açıklama yapan Özyiğit, YÖK’ün KKTC üniversitelerine ilişkin 8 maddelik kararıyla ilgili değerlendirmede bulundu. “19 ÜNİVERSİTE, 102 BİN 944 ÖĞRENCİ” Özyiğit, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının bugün YÖDAK ve üniversite rektörleri ile değerlendirme yapmak amacıyla toplandıklarını, yüksek öğretim alanının son derece önemli olduğunu söyledi. Üniversitelerin ülkenin sosyo ekonomik yapısına artı değer kattığının yadsınamayacağını dile getiren Özyiğit, bu bağlamda üniversitelerle ilgili ifadelerin dikkatle seçilmesi ve kullanılması gerektiğini kaydetti. Özyiğit, 2018-2019 öğretim yılında YÖK onaylı 14 üniversite ile KKTC hukukuna göre kurulmuş YÖK onayı olmayan beş üniversite olmak üzere 19 üniversitenin faaliyet gösterdiğini, 102 bin 944 öğrencinin eğitim öğretim aldığını kaydetti. Üniversitelerde KKTC uyruklu 12 bin 508, TC uyruklu 54 bin 874 ve üçüncü ülke uyruklu 35 bin 318 öğrencinin eğitim aldığını dile getiren Özyiğit, Gazimağusa’da 18 bin 448, Girne’de 21 bin 453, Güzelyurt’ta 3 bin 675, Lefke’de 11 bin 517, Lefkoşa bölgesinde ise 47 bin 573 yüksek öğrenim öğrencisinin eğitim gördüğünü kaydetti. Üniversitelerde 5 bin 117 akademisyenin görev aldığını kaydeden Özyiğit, üçüncü ülke uyruklu öğrencilerin sayısının gittikçe artığını, bu öğrencilerle ilgili bazı sorunların aşılması adına göreve gelir gelmez Yüksek Öğrenim Kayıt Kabul Tüzüğü’nü hazırladıklarını, tüzüğün yürürlüğe girdiğini ve bu yıl kayıtların bu tüzüğe göre yapıldığını belirtti. Yüksek Öğrenim Kayıt Sistemi’nin de devreye konduğunu anımsatan Özyiğit, kayıtların tek çatı altında toplandığını, 25 Mart tarihine kadar tüm işlemlerin tamamlanması beklentisinde olduklarını söyledi. “ÜNİVERSİTE AÇMA ÖN İZNİ VERMEDİK” Üniversitelerle ilgili ön açma izinlerine değinen Özyiğit, “Bir dönem belki enine boyuna etüt etmeden spekülasyonlara yol açacak şekilde hızlı şekilde ön izinler verildi. Biz şimdi tersini yapıyoruz. Bu konuda ülkemizde, Türkiye’de ve YÖK’te hassasiyetler oluştu. Onlarla da görüş alışverişinde bulunuyoruz. Bizim önceliğimiz kendi ülkemizde kendi içimizde yaptığımız değerlendirmelerdir. YÖDAK ve rektörlerle birlikte yaptığımız değerlendirmeler...” diye konuştu. Bir grup milletvekilinin önümüzdeki 10 yıl için yeni üniversite açılmaması yönünde Meclis’e bir önerge sunduğunu anımsatan Özyiğit, yasal olarak prosedürleri yerine getirmiş üniversiteler de bulunduğunu kaydetti. Özyiğit, göreve geldikleri günden bugüne, bir yıldan beri ön açma izni vermediklerini, eğitime başlama izni de vermediklerini, daha önceden verilen izinlerin yavaş yavaş yürürlüğe girdiğini, bu doğrultuda üç üniversitenin eğitime başlaması konusunun Meclis Komitesi gündeminde olduğunu ifade etti. Bakan Özyiğit, bir üniversite ile ilgili ön iznin iptal edildiğini, başka bir üniversitenin ön izninin ise YÖDAK tarafından iptal edildiğini belirtti. Anayasa ve yasalar çerçevesinde hareket ettiklerine işaret eden Özyiğit, hukuki zeminde gerekli adımları atmaktan tereddüt etmediklerini söyledi. Özyiğit, öncelikli hedefin üniversite ve öğrenci sayısının kalite ile birlikte artması olduğunu vurguladı. Yüksek öğrenim alanında net bir devlet politikasına ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Özyiğit, bu politikanın hükümetler, YÖDAK, rektörlerle birlikte belirleneceğini belirtti. “YÖK’ÜN BAKANLIK VE YÖDAK’I BAYPAS ETMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL” YÖK’ün Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nda KKTC üniversitelerine ilişkin aldığı kararları değerlendiren Özyiğit, uluslararası alanda tanınmayan KKTC’nin, Türkiye Cumhuriyeti ve YÖK’ün yardımları ve akreditasyonlarına ihtiyacı olduğunu belirtti. Özyiğit, YÖK’ün görüş ve düşüncelerini alma, iş ve güç birliği yapmanın önemli olduğunu söyleyerek, “Ama ‘YÖK emir verir KKTC yapar’ mantığı ile değil, bu ince bir çizgidir. Biz iş ve güç birliğinden bahsediyoruz. Elbette YÖK eksiklik ve aksaklıklarla ilgili düşünceleri bizimle de sizlerle de paylaşacak” dedi. Cumhuriyet Meclisi’nde dün bir muhalefet partisi başkanı bir milletvekilinin YÖK’ün bakanlık ve YÖDAK’ı baypas ettiği yönünde konuşma yaptığını dile getiren Özyiğit, “Öyle bir şey yok. E-imza denen olayda ‘dağıtım yerlerine’ diye bir bölüm var. Ona bakmadan aşağıda yazan yerleri görmeden sanki buradaki kurumları, hükümeti, Bakanlığı by-pas ederek bu çalışmaların içine girdikleri söylendi. Buna açıklık getirmek istiyorum. Böyle bir şey söz konusu değil” diye konuştu. YÖK’ün elçilikler aracılığıyla hükümetler üzerinden temasları yürüttüğünü dile getiren Özyiğit, ortaya konan yaklaşımların önemli olduğunu, eksikliklerin görülmesi gerektiğini belirtti. Özyiğit, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığının öncelikli görevinin üniversite ve diğer tüm kurumlara sahip çıkmak, eksiklikleri gidermek, yapıyı güçlendirmek olduğunu vurguladı. “SIKINTILAR VE SORUNLAR VARSA BUNLARI BİRLİKTE AŞACAĞIZ” Sıkıntılar ve sorunlar varsa bunların birlikte aşılacağını dile getiren Özyiğit, “Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ben Milli Eğitim ve Kültür Bakanı olarak bunu taahhüt ediyorum. Sıkıntılarımıza çözüm yollarını da birlikte üreteceğiz” dedi. Özyiğit, endişelenecek bir durum olmadığını söyleyerek, ortaya konacak yaklaşımlarla Türkiye’de de temaslar yapılmasının gündemde olduğunu belirtti. Bakan Özyiğit, Türkiye ile her alanda olduğu gibi eğitim alanında da iş ve güç birliğini sürdürmeye kararlı olduklarını söyledi.