TDP’den yapılan yazılı açıklamaya göre, Crans Montana Konferansının ardından 2 yıl sonra yapılacak görüşmenin ve verilecek mesajların geleceğe ışık tutacağını belirten Özyiğit, “Arzu ve beklentimiz görüşmenin olumlu ve yapıcı bir zeminde ilerlemesi ve federal çözüme giden yolun açılmasıdır” dedi. TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, liderler görüşmesi öncesinde önceki gün Cumhurbaşkanlığında siyasi parti başkanlarıyla yapılan toplantı ve yarın yapılacak liderler görüşmesine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanlığındaki görüşmeyi “yararlı” olarak niteleyen Özyiğit, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yanı sıra tüm parti liderlerinin görüş ve düşüncelerini ortaya koyduğunu ve Akıncı’nın görüşme sonrası yaptığı açıklamada da belirttiği gibi siyasi eşitlik ve kararlara etkin katılım noktasında fikir birliği olduğunu kaydetti. Cuma günü gerçekleştirilecek görüşmenin aynı zamanda üçlü zirve ile beşli konferansın gerçekleşmesine yönelik zemin oluşturacak içerikte olması gerektiğini kaydeden Özyiğit, “Kıbrıs’ta mevcut durum kimsenin yararına değildir. Beklentimiz erken zamanda müzakere sürecinin başlamasıdır. Ancak bu süreç mutlaka sonuç odaklı ve ucu açık olmayan şekilde olmalıdır” ifadelerini kullandı. TDP olarak Kıbrıs’ta tarihsel süreç ve tecrübenin en gerçekçi çözümün federasyon olacağını ortaya koyduğunu ve yeni maceralara girilmemesi gerektiğine inandıklarını belirten Özyiğit, çözümün temelinin 11 Şubat 2014 belgesi ve 30 Haziran 2017 Guterres Çerçevesinde belirtildiği gibi, 2 bölgeli, 2 toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federal bir çözüm olduğunu kaydetti. Cuma gün gerçekleştirilecek görüşmede Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından spor aracılığı ile gençlerin bir araya getirilmesini amaçlayan bir ortak komite kurulmasını önereceğinin basına da yansıdığını anımsatan Özyiğit, “Umarız Hidrokarbon komitesinde olduğu gibi bu öneri de olumsuz karşılanmaz ve gençlerin bir araya gelmesini sağlayacak sürecin önü açılır” dedi. Özyiğit hidrokarbon konusunda ise gerginlik yerine işbirliği yapılmasını içeren ortak komite önerisinin yeniden değerlendirilerek kabulünün en doğru yol olacağını da vurguladı.