<br /> Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreteri Cemal Özyiğit, görev süresi 15 gün sonra bitecek olan Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıslı Türklerin hakkı olan ve 49 yıldır boş tutulan Kıbrıs Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkan Yardımcılığına bir Kıbrıslı Rum’u atamasının her açıdan yanlış olduğunu belirtti. <br /> <br /> Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıslı Türklere ait haklara Kıbrıslı Rumlar tarafından el konulmasının, Kıbrıs Anayasasına aykırı olduğuna dikkat çeken Özyiğit, bu atamanın ihtiyaç hukukuna dayandırılarak da alınamayacağını, bu nedenle kararın geri alınmasının en doğru adım olacağını kaydetti. <br /> <br /> Kıbrıs Cumhuriyetinin kurucusu ve eşit ortağı olan Kıbrıslı Türklerin de Kıbrıs Cumhuriyetinde toplumsal hakları olduğunu, Kıbrıslı Rumların bu hakları tek taraflı olarak yok saymalarının uluslar arası hukuk açısından mümkün olmadığını belirten Özyiğit, “Kıbrıs Cumhuriyetindeki Merkez Başkanı Yardımcılığı Kıbrıslı Türklerin hakkıdır, Bunlara sahip çıkmak da bizim görevimiz olmalıdır” dedi. <br /> <br /> Komünist olduğunu iddia eden ve çözüm ve Bileşik Kıbrıs istediğini her fırsatta dile getiren Hristofyas’ın attığı bu adımın söylemleri ile tamamen ters düştüğünü belirten Cemal Özyiğit, “Öyle anlaşılıyor ki, Hristofyas’ın çözüm ve Bileşik Kıbrıs söylemleri samimi değildir, eğer çözüm için samimi olsaydı bu şekilde hareket etmezdi” dedi. <br /> Özyiğit; “Her fırsatta çözüm istediğini öne süren Sn. Hristofyas, Annan Planına %65 oranında ‘evet’ diyerek Federal Kıbrıs istemini güçlü bir şekilde haykıran Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp ederek çözümün önüne bir engel daha koyduğunu bilmiyor mu?” diye sordu. <br /> <br /> Güney Kıbrıs’ta her seçimler öncesinde ‘şovenizmin’ tırmandığını, buna solcu ve sağcı liderlerin de dahil olduğunu belirten Cemal Özyiğit, seçimlere katılmayacak olan Hristofyas’ın buna katkı koymasının ise anlaşılır olmadığını vurguladı. <br /> Cemal Özyğit, Hristofyas tarafından atılan bu adımın, gerek Birleşmiş Milletler (BM), gerekse de Avrupa Birliği (AB) nezdinde girişim yapılarak protesto edilmesi ve kararın geri alınması için baskı yapılması gerektiğini kaydetti, TDP olarak da üzerlerine düşen görevi yapacaklarını ifade etti. <br />