Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Rum Hükümet Sözcüsü Hristos Stilianidis’in, Kıbrıs müzakereleri süreci konusunda girişim yapılması için şartların uygun olmadığı açıklamasının, Rum tarafının çözüm yanlısı olmadığını bir kez daha kanıtladığını söyledi. Özgürgün bugün yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs Türk tarafının gerek müzakereler sürecinde, gerekse müzakerelere ara verilen dönemlerde Anavatan Türkiye ile birlikte Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulmak amacıyla göstermiş olduğu gayret, iyi niyet ve kararlılığın Rum tarafını rahatsız ettiğine vurgu yaptı. Rumların her fırsatta ekonomik krizi de bahane ederek yeni mazeretlerle süreci askıda bırakma çabalarının artarak devam ettiğini kaydeden Özgürgün, Rum yetkililerin son zamanlarda yapmış olduğu açıklamalarla bir kez daha kendini gösterdiğini söyledi. Hüseyin Özgürgün, Rum yetkililerin son zamanlarda akıl almaz bir şekilde Kıbrıs konusunda Anavatan Türkiye tarafından muhatap alınma gayreti içerisine girdiklerine işaret ederek, “Rum tarafının muhatabı Türkiye değil, Kıbrıs Türk tarafıdır” dedi Dışişleri Bakanı Özgürgün, Rum tarafının Türkiye tarafından muhatap alınması yönündeki boş çabalarının sonuç doğurmasını beklemenin hayalperest bir yaklaşımdan başka bir şey olmadığını söyledi. Özgürgün, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun garantör bir ülkenin Dışişleri Bakanı sıfatıyla Kıbrıs konusunda yapmış olduğu açıklamalar ile diğer garantör ülkeler başta olmak üzere ilgili uluslararası aktörlere göndermiş olduğu Kıbrıs sorununa ilişkin görüşlerini içeren mektubun bu gerçeğin açık bir göstergesi olduğunu belirtti. Özgürgün, şöyle devam etti: “Garantör bir ülke olmanın sorumluluğu ve bilinciyle, Anavatan Türkiye bugüne kadar Ada’da adil ve yaşayabilir bir anlaşmaya varılabilmesi için çözüm yönünde yapılan her türlü çaba ve girişime destek vermiştir. Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs Türk tarafına bugüne kadar vermiş olduğu desteğin aynı şekilde devam edeceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Kıbrıs’ta Rum tarafının muhatabının Kıbrıs Türk tarafı olduğu, Ada’da kalıcı bir anlaşmaya iki tarafın müzakeresi sonucunda ulaşılacağı, müzakere sürecinin uzun süre askıya alınmasının kabul edilemez olduğu ve Kıbrıs Rum tarafının bir an önce müzakerelere odaklanması gerektiğinin Rum liderliğine hatırlatılmasında fayda görülmektedir.”