Sonunda ağzındaki baklayı çıkardı…

Bu iş başkadır diyerek!

Partililer de bunu slogan haline getirip sosyal medyada propagandaya başladılar…

Belli ki Kudret Özersay ‘daha karar vermedim’ dese de gönlündeki yatan aslan olan Saray için adaylığını koyacak!

Aslında sloganları da fena değil ama…

Ha keşke önce geniş kapsamlı bir anket yaptırsalardı!

Ayrıca ‘bu iş başka’ ne demek biliyorlar mı acaba…

Biz söyleyelim;

“İç siyaseti beceremedik ama dış siyaset bambaşka bir şeydir…”

Tutar mı?

Bize göre tutmaz…

2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Derviş Eroğlu ikinci kez adaylığını açıklayınca bir yazımızda şu başlığı kullanmıştık;

“Eroğlu artık tadında bırakmalıdır…”

Derviş bu yazı üzerine davet etti görüştük, niye böyle bir başlık kullandığımızı sordu bize, aynen şunu söyledik kendisine;

Tadında bırakın ki çoluk çocuğu güldürmeyin kendinize…

Eşi Meral hanım da aday olmasını istemiyordu ama!

Yakın çevresinin ciddi baskısı altındaydı belli ki…

Yok anketlerde şu kadar filan çıkıyormuş!

Kazanması garantiymiş filan meseleleri…

Yoktu öyle bir şey aslında!

Eroğlu kandırılmıştı…

Sonuçta zaten ortada!

Şimdi birileri Kudret Özersay’ı kandırıyor…

Ya da kendi kendini kandırıyor Özersay!

Hayal aleminde yüzüyor…

Bu iş başka diyerek hükümet bozup hükümet kuran bir parti başkanı olduğunu unutturmak istiyor!

Bizde siyasette ‘bu iş başka’ filan demek belki günü kurtarır da…

Seçim günü geldiğinde vatandaş da bu işin başka filan olmadığını, iradesini ortaya koyarak gösterir!

Sonra da Özersay’ı mahalleye gönderir…

Çıkan sonucu görünce gözlerinize bile inanamazsınız!

Tamam dediği gibi Cumhurbaşkanlığı seçimleri partilerin değil halkın seçimidir belki ama…

İşte o bizim ülkede pek sökmez!

Adamın bilgisine becerisine bakmazlar…

Geniş çerçeveden şimdiye ne yaptığına bakarlar!

Özersay’a baktıklarında da hükümet bozup hükümet kuran bir siyasetçi olduğunu görürler!

Daha önce yazdık bir kez daha vurgulamakta yarar var…

Çünkü bunu kendi partilileri de konuşuyor!

Özersay kendini Saray’a değil iç konulara motive etmelidir…

Yani ispat etmelidir!

Daha genç bir politikacıdır ve siyasette geleceği olan birisidir…

Ülke yangın yeri gibidir ve vatandaş neredeyse hiçbir şeyden memnun değildir!

Gelen de aynı giden de aynı görüşü siyasetçiye bakış açısıdır…

Özersay ve ekibi hem de hükümetteyken halkın sorunlarına çare üretmeli, diğerlerinden farklı olduklarını göstermeli ve bunu icraatlarıyla kanıtlayıp farklı olduklarını göstermelidir!

Siyasete girdikten çık kısa bir süre sonra büyük adım atacağına daha küçük ama emin adımlarla Saray’a yürümek aynı zamanda mantığın gerektirdiğidir…

Bu konuda ne Özersay’ı birileri kandırsın ne de kendi kendini!

“Ya çare bulun ya da…”

“Belediyeler Birliğine Duyurumdur. Sağlık karneleri için artık bir çare bulun özel hastanelere gönderin çünkü hastane çöktü giden bayan personeli röntgen çekmek için önlük olmadığından anadan üryan soyup da röntgen çekmektedirler. Sabah 8’de giden kişi ancak akşam üzeri işini bitirebilmektedir.

Tahliller arada kayboluyor. Kaybolmasa da bazen gelmesi 6 ayı buluyor zaten o gelene kadar diğer tahliller gelir.

Buna bir çare bulun yoksa en azından ben hiçbir personelimi hastaneye göndermeyeceğim açık ve net …”

(Emirali TATLIDİL)

14 Ay sonra mı akıllarına geldi!

Kadir Geylani Güven…

Bundan tam 14 ay önce ölümden döndü!

İçinde iki kişi bulunan bir araç kendisini yolun ortasında ezdi, metrelerce de sürükledi…

Aracın sürücüsü şok bir kararla önceki gün teminata bağlandı!

Tam da karar aşamasına çok yakın bir tarihte…

Haliyle kaza kurbanı genç Kadir Geylani Güven hakkını arıyor!

Teminat kararı şimdi mi akıllarına geldi diye de soruyor…

Ve bunun ardında da kesinlik bir bit yeniği olduğunu düşünüyor!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, Cumhurbaşkanlığı adaylığınızı yeni yılın hemen andından binlerce kişinin katılacağı bir şölende açıklayacakmışsınız, hayırlara vesile olsun. Bu arada dün Merkezi Cezaevi’nde iki iş insanını ziyaret ettiğiniz iddia ediliyor. Diğer mahkumlar gönül koydu bilesiniz!

Sayın Ali PİLLİ, Cumhurbaşkanlığı adaylığı seçim sürecinde Başbakanlığa sizin vekalet edeceğinizi öğrendik, umarız da makam fazla ağır gelmez. Bu arada hastanenin kullandığı kalp pilleri konusunda çeşitli ihbarlar yapılıyor, bir masaya yatırmakta yarar görüyoruz!

Sayın Kemal Deniz DANA, yurt dışından getirilen ve Zirai Levazım’a verilen suni gübre konusunda çeşitli söylentiler artık ayyuka çıkmaya başladı. Birilerinin bu işten cebe yüklü miktarda para indirdiği ve haksız kazanç elde ettiği belirtiliyor, bizden uyarması!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, hakkınızda bir karalama kampanyası yapılacağını bekliyorduk ama bu kadar erken başlayacağını tahmin edememiştik. Özellikle özel şirketlerle ilişkilere bu günlerde dikkat. Rakiplere umarız malzeme vermezsiniz!

Sayın Esat ALTAY, KKTC Kızılay Derneği Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Bakalım geçmiş dönemle ilgili bazı iddiaları gündeme getirip perde gerisinde yaşanan olayları deşifre edecek misiniz yoksa bir çizgi çizip eski defterleri kapatma yolunu mu seçeceksiniz, takipte olacağız bilesiniz!

Sayın Behiç ÖZTÜRK, 5 yıldır bir türlü raflardan inmeyen tozlu dosyaları pek yakında işleme koyma kararı aldığınızı memnuniyetle öğrendik. Çünkü bazı dosyalar var ki iş insanları ile devlet bürokratları arasındaki kirli ilişkileri su yüzüne çıkaran nitelikte!

Sayın Ayşegül BAYBARS, Bakanlığa sıra numarası almaya gelenler saatlerce bekledikleri yetmezmiş gibi bazı çalışanların kendilerine hakarete varan sözlerinden şikayet eden mesajlar gönderiyorlar. Onları lütfen uyarın çünkü bir daha tekrarlanırsa onları isimleriyle yazacağız…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, zorda olan bazı belediyelerle yapılan protokollerle bir nebze onları yeni yıl öncesi rahatlattınız ama bunun ileriki dönemde yine bazı sıkıntıları beraberinde getireceği yönünde yorumlar yapılıyor, haberiniz olsun istedik…

Sayın Kudret ÖZERSAY, Cumhurbaşkanlığı sevdasını bir yana bırakıp daha çok iç konularda kendinizi ispat etmeye bakın deriz. Zira seçim sonuçları sizin siyasi hayatınızın da çok erken gelen sonu olabilir, sonra demedi demeyin olur mu?

Sayın Yasemin ÖZTÜRK, her nedense Meclis’e son seçimlerde giren tüm vekiller siyasetten fazlasıyla şikayet ediyor da bunu tersine çevirmek için kılını bile kıpırdatmıyor. Vekillerde ağlarsa vatandaş ne yapsın bir öneriniz var mı?