Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin eski müdürlerinden Emine Pilli’yi yeniden bu dairenin müdürlüğüne atadık. Emine hanımın eşi üzerinden yapılmaya çalışılan yorumları hayretle okuyorum ve herkese aşağıdaki hususları hatırlatmak istiyorum: 1- Emine Pilli hanımla, bu Dairenin müdürü olduğu dönemde birlikte çalıştım, profesyonel anlamda kendisiyle çalışma tecrübem vardır. Müzakereci olduğum dönemde tüm teknik komiteler bana bağlıydı ve kendisi de o dönemde Kültürel Miras Komitesi’nin başkanlığını yapıyordu. 2- Emine Pilli hanım eski eserler konusunda orada yıllarca müdürlük görevi yaptığı için tecrübeli ve yetişmiş bir bürokrattır. Dairede güvendiğim başka isimlerle danıştığımda da, geçmişte o Daire’de müdürlük yapmış emekli olan büyüklerime danıştığımda da müdürü olarak bana Emine hanımı önerdiler. 3- Emine Pilli hanım düne kadar bir müşavir olarak evde oturuyor ve devletten üst düzey kamu görevlisi olarak maaşını alıyordu. Müşavirleri değerlendireceğimizi söylerken, müşavir olarak evde oturmak zorunda bırakılan birisini bu göreve getirdik, yani eski görevine getirdik ve devlet için de ilave bir masraf söz konusu olmadı. 4- Bu görevlere gelmezden önce görevini iyi yapan bürokratlarla çalışmaya devam edeceğiz, hepsini görevden alıp partimizden olan isimleri atamayacağız demiştik. Bu bağlamda Bakanlığıma Şeker Sigorta bağlandığında da, Eski Eserler Dairesi bağlandığında da, Kalkınma Bankası bağlandığında da müdürlerini görevden almadım ve birlikte çalışmaya, tecrübelerinden yararlanmaya gayret gösterdim ve gösteriyorum. Bundan sonra da bu tavrım devam edecek, kamuda partizanlığın kırılabilmesi için bu anlayışın yerleşmesi esas olmalıdır. 5- Kadına karşı şiddeti protesto ettiğimiz böyle bir günde, profesyonel olarak mesleğinde kendini kanıtlamış olan bir kadını, eşi üzerinden tanımlamaya çalışanların tam da bir nevi şiddet uyguladıklarını düşünüyorum ve bunu kınıyorum. Ucuz popülist bir siyaset uğruna bu yorumları yapanlar, mesleğinde tecrübeli bir kadın yöneticiyi, daha doğrusu eskiden aynı görevi yapmış bir kadın bürokratı, Bakan olan eşi üzerinden değerlendirerek bu çağda kadına verdikleri değeri gösteriyorlar. Asıl sorgulamamız gereken budur diye düşünüyorum. Bu vesileyle kadına karşı şiddeti kınıyorum.