Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay kırsal kesim arsası dağıtılacağı yönünde hükümet<br /> tarafından verilen vaatlere rağmen pek çok bölgede bu yerler verildikten sonra uzun yıllar buraların<br /> elektrik, su ve benzeri alt yapı yatırımlarının hükümetlerce yapılmadığına dikkat çekerek “Bu vaadin<br /> de içi boştur, insanımızı oyalamaya dönüktür ve umut pazarlamaktır. Artık insanımızı, özellikle de<br /> gençlerimizi kandırmaya çalışmayın. Kimse artık bu oyuna gelmez. Bu hükümet ve eski siyaset<br /> anlayışına sahip tüm denenmiş siyasi partiler bu yöntemlerle aşağıya gidişlerini durdurabileceklerini<br /> sanıyorlarsa yanılıyorlar” dedi.<br /> Özersay “Kırsal kesim arsalarını verip ertesinde bu insanlardan yüklü paralar talep ediliyor, ortada alt<br /> yapı yok. Bazı bölgelerde gerçekten hak sahibi olmayan kişilere, örneğin aynı aileden çok sayıda kişiye<br /> ve hatta yurt dışında yaşayan isimlere bu arsaları sırf seçim yatırımı olarak dağıtıyorlar. Öte yandan<br /> ağılları köylerin dışına çıkarıyorlar ve bununla övünüyorlar ama soğuk zincir bağlamında sütü almaya<br /> gelen kamyon dahi bu alanların bazılarına giremiyor, neden? Çünkü oraya da gerekli yolu dahi<br /> yapmamışlar. Özetle şimdiki hükümet başta olmak üzere eski siyaset anlayışına sahip olan denenmiş<br /> partilerin vaatlerinin ya içi boş ya da yıllar içerisinde oyalamaya dönük, halkın iradesini ipotek altına<br /> koymayı hedefleyen türdendir. Halkın Partisi olarak gittiğimiz her yerde görüyoruz ki herkes bunun<br /> bir seçim yatırımı olarak yapıldığının farkındadır ve bu oyuna kimse gelmez” şeklinde konuştu.<br /> Halkın Partisi Alayköy, Atlılar, Muratağa ve Sandallar köylerini ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya<br /> geldi, Partinin çözüm önerilerini anlattı ve soruları yanıtladı. Alayköy ziyareti sırasında Lefkoşa İlçe<br /> Başkanı Serhan Aktunç, Atlılar, Muratağa ve Sandallar ziyareti sırasında da Gazimağusa İlçe Başkanı<br /> Duygu Uzun’un hazır bulunduğu toplantılara Genel Sekreter Tolga Atakan, bazı kurucu üyeler, ilçe<br /> yönetimi üyeleri ve Parti gönüllüleri katıldı.<br /> “Oyu Az Olan Köylerimizi Kendi Hallerine Terk Ediyorlar”<br /> Atlılar, Muratağa ve Sandallar köyleriyle ilgili olarak Halkın Partisi Başkanı Kudret Özersay “bugüne<br /> değin hükümet olanlar bir bölgede taş taş üstüne koyacak olsalar birkaç şeye baktılar: Orada fazla oy<br /> var mı diye baktılar! Orada partilerine oy çıkıyor mı diye baktılar ve çıkmıyorsa da cezalandırdılar;<br /> hatta orada kendi yakınları kalıyor mu diye baktılar. İşte bu nedenledir ki bazı bölgelere kayda değer<br /> herhangi bir hizmet gitmezken, bazı yerlere gereksiz ve israfa varan paraların boşa harcandığına tanık<br /> oluyoruz. Siyasetin hedefi ülkenin her bir yanına adil şekilde hizmet götürmek olmalıdır. Oysa bir<br /> bakıyorsunuz bu köylerimiz soğuk zincir sistemine dahil edilmiş edilmesine ancak vatandaşlara<br /> ağıllarını köy dışına çıkarmasını söyleyen hükümetler sonra bu sütü toplayacak aracın girebileceği bir<br /> yolu dahi yapmıyor ve bunu vatandaş bir yolunu bulup kendisi halletmek zorunda kalıyor. Bu<br /> olabilecek bir şey mi? Öyle anlaşılıyor ki oyu az olan köylerimizi kendi hallerine terk ediyorlar. Atlılar, <br /> Muratağa ve Sandalların yaşadığı trajedi sonucu bugün bu köylerdeki nüfusun durumu malum. Bu<br /> bölgedeki şehitliklere her yıl yurt dışından ziyaretçiler geliyor, oysa burada kamuya açık tuvaletler ya<br /> da insanların ellerini-yüzlerini yıkayabilecekleri en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri çeşme ve<br /> benzeri mekanlar bir türlü tamamlanabilmiş değil. Köylüler şehitlikleri ziyarete gelen yabancılara karşı<br /> mahcup olduklarını dile getiriyorlar” dedi.<br /> “Bugünden ‘Evetçi’ ya da Bugünden ‘Hayırcı’ Olmak Doğru Bir Yaklaşım Değil”<br /> Halkın Partisi’nin Kıbrıs sorunu konusundaki görüşlerine de değinen HP Genel Başkanı Özersay “bizler<br /> ortaya bir çözüm belgesi çıkmadan şimdiden ‘evetçi’ ya da şimdiden ‘hayırcı’ olmanın doğru<br /> olmadığını düşünüyoruz. Bunu söyleyenler neye ‘evet’ ya da neye ‘hayır’ diyorlar, henüz çözüm<br /> ortada yok. Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruyor mu, dengeli ve her iki toplumun da kabul<br /> edebileceği bir belge mi biz Halkın Partisi olarak bunlara bakacağız ve çıkıp Halka doğruları<br /> anlatacağız. 2004’te maalesef referandum süreci bazı açılardan çok sağlıksız şekilde yapılmış ve bazı<br /> istismarlar yaşanmıştı. Bir kesim doğru olmamasına rağmen “çözümle birlikte evinden yerinden<br /> olacaklara havuzlu villalar verileceğini” söylemiş, bir diğer kesimse insanların gemilere konulup<br /> Kıbrıs’tan atılacağını ileri sürmüştü. Bu türden yaklaşımlara girmeden objektif, tarafsız şekilde günü<br /> geldiğinde, eğer ortaya bir çözüm belgesi çıkarsa Halkın Partisi çıkıp halka tüm samimiyetiyle doğru ve<br /> yanlış gördüklerini, olumlu ve olumsuz gördüklerini mutlaka anlatacak. Kıbrıs sorununun iç siyasete<br /> meze yapılmasından hepimiz de sıkıldık. Halkın Partisi dengeli ve adil bir çözümü desteklemektedir ve<br /> bunun için aktif katkı da koymaya çalışmaktadır. Öte yandan bu çözümün gecikmesi ya da süreçteki<br /> bir başarısızlık ertesinde hayatın devam edeceğini ve bugün karşı karşıya olduğumuz bu kötü yönetim<br /> sorununa her durumda çözüm bulmak zorunda olduğumuzu mutlaka akılda tutmalıyız” dedi.<br /> HALKIN PARTİSİ