Özel sektörün kaderi bu…

Hükümetin son bir haftadır diline doladığı ekonomik destek paketi ilk başta gerçekten de özel sektörün umutlu bir bekleyişine neden olmuştu…

Dün nihayet açıklandı!

İlk gelen tepkilerin geneli ‘dağ fare doğurdu’ oldu…

Çünkü açıklanan paket beklentilerin çok aşağısında kaldı!

Muhakkak ki hükümetin de kaynak sorunu olduğunu en iyi bilenlerdeniz ama…

Şunu da göz önünde bulundurmak gibi bir sorumluluğumuz vardır;

Bu devlet çalışanına her yıl en az 180 Milyon TL ek mesai ödemesi yapıyor…

Bu rakam geçen her yıl sürekli artıyor!

Ama salgın döneminde özel sektör ve çalışanlarına ayrılan destek rakamı 33 Milyon TL olunca insanlar da haklı olarak tepkilerini ortaya koyuyorlar…

Ama bu kararlara ekonomiyi ve piyasayı iyi bilenlerin tepkisi çok daha fazla oldu be kez!

Örneğin Ekonomist kardeşimiz Mehmet Saydam kararlar açıklandıktan sonra tepkisini öyle bir ortaya koydu ki;

İşte o açıklamadan bir kesit:

“Herkes başının çaresine baksın…

Bu hükümet özel sektöre der ki;

Gidin ölün…

Yazıklar olsun, üçü de ekranda oturur konuşur!

Kapasiteleri budur, dalga geçerler insanların zekası ile…

Kalkın o koltuklardan, sadece hacimsel işgal edersiniz.

Aralık 2020’de kamuya 900 Milyon TL aktardınız, 13. Maaş ve benzer ödemeleri yaptınız…

Şimdi özel sektöre 33 Milyon TL ödeme mi ekonomik paket!”

Önceki gün okurumuz olan bir berber arkadaş aradı telefonda sohbet ettik…

Fazlasıyla sinirli ses tonu ise kızgınlığını ortaya koyuyordu!

Sokakların ana baba günü olduğunu ama kendilerine çalışma fırsatı verilmediğini ifade etti…

Sonra da geçtiğimiz kapanma döneminde AB tarafından kendilerine aktarılan üç aylık 12 Bin TL desteği hatırlattı…

Allah onlardan razı olsun diyerek bu kez bizim devlete verdi veriştirdi!

Özel sektörün bitme noktasının çok altına indiğini ama atamaların halen devam ettiğini hatırlattı…

Sonra da sordu;

Eğer bize yine aylık bin 500 TL vereceklerse, biz nasıl geçineceğiz diye…

Böyle sorular gelince insanın nutku tutuluyor!

Çünkü bu tür sorular karşısında cevap bile veremiyoruz, üzülmekten başka da elimizden bir şey gelmiyor…

Sadeci sabır ve kolaylıklar dileyip telefonu kapatıyoruz!

Ama insanlar artık yaşadıkları devlete karşı o kadar kırgınlar ki…

İşte bunları duyunca üzüntü boyutu çok daha fazla oluyor!

Dün bu satırları kaleme alırken aklımıza yine ansızın bizim Berber Mahmut geldi…

O da bir süredir yasaklar nedeniyle dükkanı kapattı, evde mutfak ve temizlik işlerinde hanımına yardım ediyor!

Kapanma sürecinde ayda eline bin 500 TL geçecek tabi ki onu da zamanında verirlerse…

Bildiğim kadarıyla ev kirası bin 300 TL dolayında!

Dükkan kirası da ona yakın bir rakam…

Evde hanımı ve üç çocuğu ile birlikte yaşıyor ve şimdi bir dilenci gibi devletten gelecek olan bin 500 TL’yi bekleyecek!

Elektrik, su, mutfak giderlerini de şöyle bir düşündüm kafayı fıttırıyordum…

Sahiden bu pırıl pırıl aile şimdi bin 500 TL ile nasıl geçinecek, işin içinden ben çıkamıyorum, bir de onun ruh halini düşününce insan içine sindiremiyor…

Aç kalacak hali yok ya!

Büyük ihtimalle alacak eline çantasını kaçak kesim yapacak…

Üç beş kuruş cebine girsin, ailesini geçindirsin diye!

Ve onun gibi o kadar çok örnek var ki…

Mehmet Saydam yine haklı çıkıyor!

Bu kararlar ölüme terk etmek ya da yasa dışı işlere teşvik etmek gibi bir şey…

Özel sektör ve küçük esnaf şimdiye kadar hiç el üstünde tutulmadı ama!

Şimdiye kadar da hiç bu kadar ezilmemişti…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersan SANER, mevduatlar konusunda defalarca açıklama yapmanıza rağmen kamuoyunda belli bir kesim sürekli olarak ‘el konulacak’ yönünde paylaşımlarda bulunuyor. Bunun önüne geçmezseniz yakında yeni bir bankalar sıkıntısı yaşanabilir tetikle olmakta yarar görüyoruz…

Sayın Mehmet ÖZBİLGEHAN, Spor Dairesi’nde görev süreniz bitmeden kısa bir süre önce bir Atatürk Stadı altında bir derneğe tahsis ettiğiniz merak ciddi bir tartışma konusu yarattı. Şimdiki yeni yönetim burasının geri alınması için girişim başlattı diye duyduk, haberiniz olsun…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu sadece Ankara’da değil KKTC ziyaretinde de şahsınızla fazlasıyla ilgilenip sizi epey onore etmiş. Acaba diyoruz diğer siyasi arkadaşlarınız bunu kıskançlık konusu yaparlar mı?

Sayın Ali BAŞMAN, şirketlerinizle ilgili yaptığınız vergi açıklaması yerinde ve doğru bir karar oldu zira, özellikle de bazı rakiplerinizin ağzını kapatmış oldunuz. Zira onlar bir takım medya ile de işbirliği halinde sizi fena halde sıkıştırmayı düşünüyorlardı…

Sayın Dursun OĞUZ, ciddi bir kaynak sıkıntısı olduğunu biliyoruz ama eğer karantinaları otellerde değil de evde yaparsanız kasada ciddi bir rakamın kalmasını da sağlayacaksınız. Zira bazı oteller artık bu işi tamamen ticarete dönüştürdüler…Torpili bulan sözleşmeyi imzalıyor!

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, eşiniz emniyet güçlerinde çalıştığı için evde bütün yemek, temizlik, bulaşık ve ütü işleri sizin başınıza kalmış. Zaten bu konularda iyiydiniz ama şimdi kendinizi daha fazla geliştiriyorsunuz değil mi?

Sayın Ali ÇAYGÜR, kapalı dönemde araçları bozulan çok sayıda vatandaş kısıtlı da olsa tamir için makinistlerin bir süre açılması için mesajlar göndermeye başladı. Bu arada sanayi de yatak imalatı yapanların açık ama makinistlerin kapalı olması biraz tuhaf değil mi?

Sayın Ersin TATAR, dünkü televizyon programını ha keşke Basın Odası programcılarıyla birlikte yapsaydınız hem daha çok izlenirdi hem de kafalarda kalan sorulara da detaylı açıklama yapmış olurdunuz. Bu arada meslektaşlar bu karara epey bozuldu!

Sayın Gülgün VAİZ, uzun bir devlet görevinden sonra emekliye ayrılmış ve yeni bir hayata başlamışsınız. Bu arada birçok hastanız ayrılmanızdan dolayı üzüntülerini dile getiren mesajlar gönderiyorlar haberiniz olsun istedik…

Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU, 80’nci doğum gününüzü kutlar sağlıklı mutlu nice yılar temenni ederiz. Şu sıralar siyasette sizin gibi tecrübeli insanların eksikliği sanki de daha fazla görülür oldu değil mi?