Hükümetin tepesinde iki tane hukuk adamı var…

Konularında uzman!

Tertemiz iki siyasetçi…

Siyasetçi derken belli ki siyasete tam olarak ısınmadılar!

Alınmasınlar ama acemilik suçlamalarına biz de katılmak zorundayız…

Çünkü Erhürman ve Özersay hukuk kökenli oldukları halde bu özelliklerini hükümet icraatlarına yansıtamıyorlar!

Aksine hukuk dışında icraatlara imza atıyorlar…

Örtülü ödenek tartışmaları da bunun bir parçasıdır!

Örtülü ödenek için yasal zemin bile oluşturmadan biraz da sanırız hükümet olma heyecanından dolayı 4 bakanlığa birden örtülü çıkararak biraz da görevlerini suistimal etmiş oldular!

Çünkü yasa yoksa örtülü de olamaz…

Yasa olmadığına göre bu örtülü meselesinden artık vazgeçip hukuksal bir zemin yaratılmadıkça da konu gündeme gelmemelidir!

Burada başka çarpıklıklar da yok değil…

Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneği 1.300 Milyon TL’ye çıkarıldı!

Ama bu artışın gerekçesi açıklanmadı…

4 Bakanlığa verilen 500 Bin TL’nin ne maksatla verildiği de bilinmiyor!

Bu arada bir dip not;

50 Milletvekilli Cumhuriyet Meclisi’nin örtülü ödeneğinin sadece 100 Bin TL olduğunu biliyor muydunuz?

Gelin de buradan yakın meselesi!

Yeni hükümet üyeleri hiç yoktan kendilerine örtülü meselesi çıkararak toplum önünde puan kaybetmişlerdir…

Hele de Başbakan Erhürman’ın bu konuda bilgisinin bile olmadığını açıklaması çok manidar bir açıklama dışında biraz da komik düşmüştür…

Hukuk kökenli Başbakan’ın bu saatten sonra yapacağı tek şey örtülünün yasal hale getirilmeden kaldırılması konusunda talimat vermesidir!

Ya da tamamen ortadan kaldırılması belki de çok daha doğru olacaktır…

Sevgili okuyucular;

Genelde örtülü ödenekler nerelere kullanılır bilir misiniz?

En fazla da seçim öncelerinde…

İhtiyaçlı kişilere!

Fakir fukaraya…

Salık sorunu yaşayan ama maddi durumu iyi olmayana!

Öğrencisini okutamayana…

Anlayacağınız ihtiyaçlı kişilere!

3 bin 5 bin gönüllerinden ne koparsa verirler bu örtülüden…

Bu ayrıca biraz da siyasi rant meselesidir çünkü!

Devlet deniz yemeyen keriz ya…

Onun için bu örtülüden para koparma işi de artık bir meslek haline gelmiştir!

Diyelim ki eğer doğruysa bir vatandaşın sağlık sorunu var yurt dışına gidecek cebine harçlık lazım…

Tek tek örtülüsü olan kurumların kapısı çalınır, avuçlar açılır!

Allah ne verdiyse artık…

Gönüllerinden ne koparsa!

Sanki de kendi ceplerinden veriyorlar ya…

Dağıt babam dağıt!

Oysa bizim ülkede bu konuda tek yetkili makam Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’dır…

Sosyal Yardım Dairesi kanalıyla olanaklar neticesinde belli yerlere çeşitli yardımlar yapılır, ihtiyaçlıların gereksinimleri karşılanır!

Ama bizde ne yapılıyor?

Saray’da örtülü var şimdi de bakanlıkta!

Örtülü ödeneklere göz dikenler için tam 5 kapı birden oluştu ansızın…

Kimin parasını kime veriyorsunuz Allah aşkına!

Hem d etek bir yasal dayanak olmadan…

Hem de Başbakanın da yardımcısının da hukukçu olduğu bir hükümette!

Anayasa’yı da çiğneyerek yangından mal kaçırmanın manası nedir?

Varsa bir geçerli sebebiniz anlatın da o paraların asıl sahipleri de öğrensin ve en azından helal etsin!

“Niyet başka mı?”

“TC, projesi hazırlanmış yatırımlar için KKTC’ye para veriyor mu? Evet. Yeteri kadar proje hazırlanmadığı veya hazırlanan projeler hayata geçirilmediği için ayrılan kaynakların kullanılamadan geri gittiği doğru mu? Evet. Peki o zaman “yatırım yapacak paranız yok” diye su ve elektrik gibi hayati yatırımları neden TC kurumları veya TC’li özel sektör tekelleri yapsın ve yatırıma da sahip olsunlar diye ısrar ediliyor? Alın size 2 önemli proje. Su ve Elektrik. Bize ait olacak, bizim tarafımızdan yönetilecek bu projelere neden finansman sağlanmıyor? Yoksa niyet başka mı?”

(Hasan Ulaş ALTIOK)

Sadece Merak İşte?

90 günlük turist mi olur?

Bizde genelde kuraldır…

Yurt dışından biri geldi mi 90 günlük turist vizesi verilir!

Ama niye verilir hangi kıstasa göre verilir kimse verilmez…

Dünyanın hiçbir yerinde 90 günlük turist olmaz!

Bizde olduğu için de bu genelde suistimal edilir…

Kayıt dışılığı eğer önlemek isterseniz buradan başlayın deriz!

Kimin bu firma?

17 yaşındaki kayıt dışı işçi parmağını tedavi için hastaneye gitti büyük olay oldu…

Konuyla ilgili onlarca haber yapıldı!

Hatta tedavi eden doktor lüzumsuz yere eleştirildi bile…

Ama konuşulmayan tek bir konu vardı;

17 yaşındaki işçiyi kayıtsız olarak kim çalıştırıyordu?

İşletmenin adı neydi?

İşletme hakkında soruşturma başlatıldı mı?

Yoksa üzerine bir bardak soğuk su mu içildi?

Spekülasyon mu?

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’a yakıştıramadık…

Diyor ki;

“Bet ofisleri konusunda spekülasyon yapıyorlar…”

Kendi seçi bildirgelerinde varmış ama hükümet 4 partiden oluştu diyor!

Yapma be güzel kardeşim…

Bunun adı kolaycılıktır!

Gel o zaman bet ofislerinin kapatılmasını kimler istemiyor, o partileri açıkla o zaman…

Yolun daha çok başındasınız, topu taca atarsanız gölü kim atacak o zaman?

Savaş mı terör mü?

Hatay’a giden KKTC ekibi…

Bazıları bunu çok ağır bir şekilde eleştiriyor hatta bunun savaşa teşvik olduğunu iddia ediyor!

TSK burada sadece teröristleri kaldırmak için şehitler veriyor…

Sonra KKTC ekibi kendi cebinden gittiğine, devlete kuruş masraf çıkartmadığı halde niye bu kadar tepki koyuyorsunuz ki?

İsterseniz bunun adına şov da diyebilirsiniz…

Ama terörle mücadele eden TSK’yı savaş çıkarmakla suçlamak fazlasıyla insafsızlık olur!

MESAJ KUTUSU

Sayın Emrullah TURANLI, Ercan’da devam eden inşaatın ödemelerin gecikmesi nedeniyle durduğu ve başka bir şirketle anlaşmak üzere olduğunuz söyleniyor. Sanki de bu işi elinize yüzünüze bulaştıracak üzere olduğunuz konuşulmaya başlandı. Temennimiz alnınızın akıyla finale kadar gitmenizdir…

Sayın Zeki ÇELER, bazı üniversitelerin öğretim üyelerinin yatırımlarını asgari ücret üzerinden yaptığını biliyor muydunuz? Biliyoruz şu sıralar başı en fazla kalabalık olan bakanlık sizinki ama girdiniz artık bu okkanın altına değil mi?

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, UBP’li 10 kişilik bir heyetin Kaymakamlığa dilekçe verdiklerini ve kurultayın daha erken bir zamanda yapılması için yasal dayanakları olduklarını biliyor muydunuz? Bu arada ara sıra ortaya çıkmanızı bekleyenler de var sizi epey özlemişler!

Sayı Fuat NAMSOY, Lapta Belediye çalışanlarından bir kişinin bölgeden bağımsız aday olmaya hazırlandığı son günlerde epey de destek topladığı konuşuluyor. Bu arkadaşın ayrıca aynı partiden olması da epey manidar değil mi? Sağlam basın deriz!

Sayın Gürkan KARA, şu anda ülkedeki gece kulüpleri konusunda tek yetkili sizsiniz ama nedende bu konuda tek bir siz açıklama yapmadınız! Bu arada yerinize henüz bir atama yapılmaması da epey canınızı sıkmaya başladı diye duyduk, biraz daha sabır artık…

Sayın Dr.Salih BEYOĞLU, Girne’den UBP belediye başkan adayı olmak için ‘tek aday’ konusunda ısrarlı olmanız parti kurmaylarını epey düşündürmeye başlamış! İyi de parti içi demokrasi yarışı kadar daha anlamlı bir şey olabilir mi? Fazla naz aşık usandırır haberiniz olsun…

Sayın Türel ÖZDAŞ, UBP Güzelyurt İlçe Başkanlığı için aday bolluğu yaşanıyor ama parti tabanınız en azından kurultaya kadar sizin başkanlığa oturmanız konusunda karar üretecek gibi geldi bize. Hayırlısıyla olsun deriz!

Sayın Erkut ŞAHALİ, yeni taş ocağı izni vermeme konusunda doğru bir karar ürettiniz de bizim asıl sorunumuz şu anki mevcut taş ocaklarıdır ve bunlar hakkında da bir karar üretmek artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Zor ama çok da imkansız bir konu olmasa gerek değil mi?

Sayın Cem DANA, sıkı bir diyet ve ameliyattan sonra epey kilo vermiştiniz ama ne olduysa artık son bir iki ay içinde 20 kilo birden aldığınızı duyduk! Bu sefer de nasıl vereceksiniz diye kara kara düşünüyormuşsunuz, Allah kolaylıklar versin artık…

Sayın Özdemir KALKANLI, Maliye Bakanlığı müsteşarlığı için sizin de adınız anılmaya başlandı. Gelir ve Vergi Dairesi müdürlüğünü layıkıyla yaptığınıza göre bu görevi de elbette başarırsınız değil mi? Şimdiden hayırlı olsun deriz…

Sayın İsmet TUFAN, UBP’den Değirmenlik Belediye Başkan adaylığını kabul etmediğiniz ve bu konuda parti içinde bir sıkıntı yaşandığını duyduk. Hoş artık bu işlere bulaşmamak belki de en doğru karar olacak ama yine de son bir kez daha düşünmeniz bekleniyormuş…

Sayın Serhat İNCİRLİ, son günlerde sayfanızdaki günün fotoğraflarının içeriğinde önemli bir değişikliğe gittiğiniz ve daha muhafazakar bir kulvara geçtiğiniz gözleniyormuş. Hayırdır gazete yönetiminden faşizan bir baskı ve empoze yok değil mi?

Salın Oğuzhan ABDÜLKADİR, Büyükkonuk’dan YDP belediye Baykan aday adaylığınızı açıkladığınız ve kulislere çoktan başladığınız konuşuluyor. Bakalım parti merkezinin yerel seçimler için stratejisi nasıl belirlenecek onu da hep birlikte göreceğiz artık.

Sayın Aziz KAYA, dün yapılması gereken Lefke İmar Planı bilgilendirme toplantısına belediye olarak katılmamanız bölgede tepki ile karşılandı. Vatandaş bu önemli konuya daha fazla duyarlılık beklediği ifade eden mesajlar gönderiyor…

Sayın Başaran DÜZGÜN, yani dün öyle bir ön sayfa haberi yaptınız ki her ne hikmetse Ankara hükümeti bizimkilere anında randevuyu verdi ve böylelikle davet krizi de çözülmüş oldu! Medya için boşuna dördüncü kuvvet dememişler değil mi?